Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyarbakırlı Şair Ahmet Arif’in hayat hikayesi

Diyarbakır, Türkiye’nin kültürel ve edebi hayatına katkı sağlamış birçok önemli isme ev sahipliği yapmaktadır. Bu isimlerden biri de Ahmet Arif. Şairin eserleri, Diyarbakır’ın sokaklarında ve belleğinde yaşamaya sürüyor.

Diyarbakır, Türkiye'nin kültürel ve

Ahmed Arif, 21 Nisan 1927 tarihinde Diyarbakır’ın Hançepek semtinde dünyaya geldi. Babası Arif Hikmet Bey ve annesi Sare Hanım’ın altıncı çocuğuydu. İlköğrenimine Siverek’te başlayan Arif, ardından ortaokulu ablasının yanında Urfa’da tamamladı ve lise eğitimini Afyon’da bir yatılı okulda aldı.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi felsefe bölümünde yükseköğrenimine başlasa da siyasi faaliyetler nedeniyle hapse girdiği için mezun olamadı.

Ahmed Arif’in şiirleri, toplumcu gerçekçilik ve Marksist estetik anlayışıyla şekillenmiştir. En bilinen eseri “Hasretinden Prangalar Eskittim,” Almanca, Fransızca, Çekçe, Felemenkçe, İsveççe ve Kürtçe gibi birçok dile çevrildi.

Babasının görevleri nedeniyle çocukluğunda çeşitli şehirlerde yaşayan Arif, Zazaca, Kürtçe ve Arapça gibi dilleri öğrendi. Yazarlık dışında kâtiplik, gazetecilik ve düzeltmenlik gibi çeşitli mesleklerde de çalıştı ve edebiyat dünyasında sevilen bir şair olarak tanındı.

2 Haziran 1991’de Ankara’da vefat eden Ahmed Arif, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir ve eserleri hala geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle okunmaktadır.

Ahmed Arif’in en sevilen şiirlerinden biri olan “Hasretinden Prangalar Eskittim,” şu dizelerle anılır:

“Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.”

Ahmet Arif Müzesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alır ve 2011 yılında Ahmed Arif’e ithaf edilerek faaliyete geçmiştir. Müze, 120 yıllık bir konaktır ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılarak restore edilmiştir.