Bugün itibariyle 8 günü geride bırakan saldırılarda gün geçtikçe şehid ve yaralı sayısı artıyor. Çatışmaların başladığı ilk andan itibaren batılı birçok ülke işgal rejimine desteğini açık şekilde ifade ederken aradan 8 gün geçmesine rağmen İslam ülkeleri sessizliği koruyor.
İslam ülkeleri ve halkı Müslüman olan devletlerin yöneticilerinin bu sessizliğini bozması gerektiğini ifade eden Din Bir-Sen, Diyanet Bir-Sen, Diyanet-Sen ve Diyanet Mil-Sen temsilcileri başta Türkiye olmak üzere yetkililerin somut bir adım atmasını beklediklerini dile getirdi.
Mevlüt Yıldız
“Bizler bir olursak israil yok olacaktır”
Filistinde yaşananlardan dolayı üzüntü içerisinde olduklarını ifade eden Din Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Yıldız, “Kardeşlerimizin şu anda mağdur durumda olmaları bizleri derinden üzmektedir. Çünkü şu an elektrik ve suları kesilmiş, dünyayla bağları kopmuş durumdalar. Küfür tek millet olurken neden ümmet tek millet olmuyor? 2 milyondan fazla bir inanç kesimi varken neden bir olamıyoruz? Bizler bir olursak israil yok olacaktır.” dedi.
Batılı ülkeler desteklerini siyonistlerden taraf belirtirken maalesef İslam ülkeleri yöneticilerinden net bir cevap alamadıklarını ifade eden Yıldız, İslam ülkelerinin artık bir olmasını istediklerini sözlerine ekleyerek işgal rejiminin 50-60 yıllık bir yönetim geçmişiyle şu an dünyayı yönettiğini, neden Müslümanların yönetmediğini söyledi.
Yıldız, “Bazıları HAMAS’ın hamle yapmasını eleştiriyor. Halbuki HAMAS hamle yapmasaydı ‘Müslümanlar sesini çıkaramıyor, korkaklar’ diyeceklerdi. HAMAS şimdi geri çekilse bu kez de ‘Biliyorduk bunlar birşey yapamazlar’ diyecekler. Bizler ‘devam etsinler’ diyoruz. Allah’ın zaferi onlarla beraber olsun. İnşallah galip gelecekler. Dualarımız onlarla. Tabi ki sadece dua etmek de olmaz, İslam ülkeleri bir olmaları gerekir.” ifadelerini kullandı.
Cüneyt Özmen
“İtidal çağrılarıyla yetinmek halkı Müslüman olan bir ülkeye yakışmamakta”
Kudüsün sadece Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların ortak malı olduğunun altını çizen Diyanet Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Cüneyt Özmen, “Nitekim onlarda açıklamalarında ‘sizin adınıza savaşıyor, mücadele ediyoruz’ diyorlar. Onlar ‘gelin birlikte savaşalım’ demiyor, ‘bize dua edin, yardımlarınızı esirgemeyin’ diyor. Bizden pek bir şey istemiyorlar. Müslümanlar bunun farkındadır, üzerlerine düşeni yapıyor ama devletler maalesef çok hazin bir durumdadır. Devlet olarak birileri kalkıp da ‘yanınızdayım, sizi destekliyorum veya ey zalim, ey terör devleti israil’ demiyor. Dolayısıyla ümmet olarak bu durum bizleri çok üzüyor. STK, dernek ve vakıfların buna göz yummaması, üzerine düşeni yapması gerekir.” şeklinde konuştu.
Özmen, “İslam devletleri, isimde İslam ama işleyişte maalesef alakası yok. Aynı şekilde Arap ülkeleri ‘anayasamızın kaynağı Kur’an-ı Kerim’ derler ama yine maalesef Kur’an’la işleyiş hiçbir şekilde söz konusu değil. İşlerini etkilemeyen kanunlarda belki Kur’an söz konusu olabilir ama kendilerini ilgilendiren hususlar söz konusu olduğunda yüz çevirmektedirler.” diye belirtti.
Türkiye’nin tutumuna da değinen Özmen, “Ülkemiz çok hazin bir durumdadır. Elbette devletler kendi çıkarlarına bakar ama bazı şeyler onlarla bitiyorsa ve teknolojinin son safhada olduğu bir dönemde sessiz kalmaları veya itidal çağrılarıyla yetinmek halkı Müslüman olan bir ülkeye yakışmamaktadır.” dedi.
Ahmet Yılmaz
“İtidal tek taraflı değil iki taraflı olur ama terör örgütü gibi katliam yapıyor”
Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Yılmaz ise, “Diyanet-Sen olarak yetkililerden beklentimiz İslam ülkelerinin birleşip artık Filistin meselesine artık kesin bir çözüm getirmeleri gerekir. Yıllardır Filistin eziliyor, bombalanıyor, kadı-çocuk demeden öldürülüyor. Talebimiz Kudüs başkent olması kaidesiyle Filistin devletinin kurulması ve Filistin halkına sonsuz destek verilmesidir. Avrupa ülkeleri safını belli ederek ‘israilin yanındayız’ dediler. İslam ülkelerinin ise söyledikleri ‘itidale davet ediyoruz’ ifadesi oldu. İtidal tek taraflı değil iki taraflı olur ama israil kadın, çoluk-çocuk demeden bir terör örgütü gibi katliam yapıyor, cami ve hastaneleri bombalıyor. Biz bunları kınıyor, lanetliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
İdris Akdeniz
“İslam Ülkeleri Ortak Askeri Savunma teşkilatını oluşturulmalıdır”
İşgal rejiminin terör devleti olmanın getirdiği barbarlık bilinciyle, her geçen gün Filistinlilere yaşattığı zulmün dozunu artırdığını kaydeden Diyanet Mil-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı İdris Akdeniz, “Alçak terör devleti, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’yı yine savaş alanına çevirdi ve lanetli kavim, barbarlığını bir kez daha gözler önüne serdi. 9 milyonluk nüfusu bulunan israil terör devleti bütün bunları nüfusu 1,5 milyarı bulan İslam ülkelerinin gözüne baka baka yapabiliyor, Müslümanlar olarak şu an sadece zulmü izlemekle kalıyor.” diye belirtti.
Birleşmiş Milletlerden bir şeyler beklemenin beyhude olduğunun altını çizen Akdeniz, “Çünkü veto etme hakkı elinde bulunduran ülkelerden Müslüman ülke olmadığı için kararın da Müslümanların lehine çıkması da beklenemez. Bu nedenle, Müslümanların sözünün geçmediği teşkilattan İslam alemine bir karar çıkmaz ve çıkmayacaktır. Müslümanlar kendi birliğini oluşturmalıdır. İslam birliği ve İslam Ülkeleri Ortak Askeri Savunma teşkilatını oluşturulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Akdeniz, “Biz diyoruz ki İsrail terör devleti ancak güçten anlar. Çünkü İsrail haktan, hukuktan konuşmaktan anlamaz. Artık fiili icraata geçmek gerekir. İslam Ülkeleri ve sivil toplum kuruluşları israil ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmelidir. Mil Diyanet-Sen olarak Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuz her daim ifade ediyor. Şehid olan kardeşlerimize şehadetlerinin kabulünü Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyor, yaralı kardeşlerimize şifa diliyorum.” temennisinde bulundu. (İLKHA)