Yapıcıoğlu: Bizi meşru dairenin verebileceğini çekemeyeceksiniz

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, dün Adana İl Başkanlığına girerek namaz kıldıkları sırada İl Başkanı Salih Demir ve İl Sekreteri Sacit Pişgin’e düzenlenen toplantıda Adana’da basın mensuplarına katıldılar.

Menfur saldırıda şehid olan İl Sekreteri Sacit Pişgin’e Allah’tan rahmet, yaralanan İl Başkanı Salih Demir’e de acil şifalar dileyerek konuşmasına başlayan Yapıcıoğlu, partilerine yönelik bu saldırıların yeni olmaması, seçim partilerinin sürekli bitişinin bu tür saldırılara yol açtığına işaret etti.

Yapıcıoğlu, “Bu tabloların yabancısı olduğu şeyler değil. Bu seçim döneminde de önceki seçimin başlarında de benzer saldırılara maruz kalmış. kullanım kullandı.

Bu saldırının arkasında kimler varsa bütünle açığa çıkmayı ortadan kaldıran Yapıcıoğlu, “Bu olayı henüz çok taze, sebebi nedir, yapan kimdir, ne amaçlıyor, arkasında hangi güçler var? Bilmiyoruz. O yüzden ben bu olay üzerine bir şey söylemek istemiyoruz. dedi.

“Seçim döneminde bize yönelik yapılan saldırılara güçlü tepki verilebilseydi bugünkü hadiseyi yaşayamayacaktık”

14 Mayıs seçimlerinden önce yine bu bölge, Mersin adayımızın seçim bürosunda bombalı saldırı yapıldı. Seçimde bekleyen kardeşlerimize bıçaklı sopalı saldırılar oldu. O gün yeterince güçlü bir tepki verilebilseydi, belki bugün daha acı olan bu hadiseyi yaşamayacaktı. İnşallah bir daha yaşanmaz.”

“Bizi meşru dairenin verebileceğini çekemeyeceksiniz”

Önlerine konulan hiçbir engelin, yapılan hiçbir saldırının kendilerine doğru yoldan uzaklaştıramayacağını vurgulayan Yapıcıoğlu, yola devam etti:

“Bu seferki hadiseye siyaset dünyasının güçlü tepkiler geldi, devam ediyor. Kime yapılırsa yapılsın, bu tür bir saldırının kabul edilir bir tarafı yok. Bu saldırıların devam etmemesi için herkesin kendine düşeni yapması gerekiyor. Kutsal daha güçlü bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Bizi durdurmaya çalışanlara buradan şu mesajı vermek istiyorum: Beyhude uğraşıyorsunuz. Allah’ın izniyle ne bizi meşru dairenin verebileceğini çekebileceksiniz ne bizim gözümüzü korkutabileceksiniz ne bizi hizmetlerden geri durdurabileceksiniz. Bu asla mümkün değildir. eve gelin siz yaptığınız bu meş’um işlerden, yaptığınız bu menfur işlerden, nefret edilesi kötü işlerden vazgeçin. Hepimiz bu memlekette yetiştirme ve insanımızın iyiliğe ayrılması, insanlığımızın yücelmesi için, gençlerimizin kötülüklerden korunması için, toplumumuzun daha huzurlu, daha müreffeh, daha medeni, daha yaşanabilir bir toplum olması için el birliği ile çalışalım. Biz dostuz, biz milletimizin menfaatine ne iş varsa hepsini yapmaya devam etmeye devam ediyoruz ve herkesi de ıslahı muhafaza etmek, iyilik ve kardeşliği sürdürmek için destek vermeye davet ediyoruz. Gelin bu mücadeleyi elbirliğiyle büyütelim. Gelin kardeşlerimizi pekiştirelim, kötülüğü aramızdan kovalım, gelin kötü insanları hep birlikte telin edelim ve onları korumak için el birliği olarak kullanmak.”

“Biz iyilik tohumlarını büyütmeye devam kampanyası”

Acımız boyutu, kardeşimiz ibadet sırasında vurulup Rabbine kavuşmuştur. Bu onun için bir kurtuluştur ve bizim de o inançtayız ki, iyilik mücadelesi yolcuları Rab Allah’tır dediği için aşıldığı yere giden insanlar aslında bir şey kaybetmemiştir, belki sadece dünya hayatını kaybetmiştir ama inşallah onlar Rableri mülklerini kazanmışlardır. Biz buna inanıyoruz, inşallah bu kardeşimizin bu şehadetinin bereketiyle bizim gücümüz artacak, bizim mücadele azmimiz bilenmiştir. İnşaallah daha iyi şeyler, daha kısa zamanda, daha büyük çabalarla devam edecek ve sonuçlanacaktır inşallah. Bizi yolumuzdan alıkoyamayacaklar. İyilik galip gelecek, inşallah güzellik galip gelecek ve biz bu tohumları büyütmeye devam pozisyonu. Hepimizin başı sağ olsun, Adana’nın başı sağ olsun, iyilik tohumları ekmeye çalışan herkesin başı sağ olsun.”(İLKHA)