Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Memurlarımıza zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başta beklenen İstanbul depremi olmak üzere olası afetlere karşı hazırlık durumunun sorulması üzerine Erdoğan, asrın felaketinin yaralarını sarmak, 11 ilde hayatı normale dönüştürmek için başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olmak üzere AFAD, İçişleri Bakanın ve herkesin yoğun bir şekilde çalıştığını belirtti.
“İstanbul için 1,5 milyon konutun dönüşümünü şu anda öngörüyoruz”
6 Şubat depremlerinin hemen ardından 680 bin yeni konut için çalışmaları başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, “11 ilimize biliyorsunuz biz koordinatör valiler atadık, onlarla birlikte bu süreci devam ettiriyoruz. Türkiye’yi depreme dayanaklı hale getirmek için yürüttüğümüz çalışmalarımızda İstanbul’u, Marmara’yı ayrı bir başlık altında değerlendiriyoruz. İstanbul için 1,5 milyon konutun dönüşümünü şu anda öngörüyoruz ve bunun için boşa harcanacak bir vakit yok. Gerek deprem bölgesi gerekse diğer illerimizde olsun hiçbir çalışmayı ağırdan alacak durumumuz yok.” dedi.
Yerinde dönüşüm projelerine 200 bine yakın başvuru olduğunu belirten Erdoğan, “İnanıyorum ki bu sayı artacaktır. Hazırladığımız plana göre yapılanma bunlar devam ediyor. Yoğun bir şekilde de bu inşaatlarımızı devam ettiriyoruz. İstanbul’un tüm ilçelerine de koordinatör vali atamalarını yaptık. İşlemlerin hızlı ve etkili olması bakımından koordinatör valilerimizin faydasını gördük. İstanbul’un ilçelerinde olası bir deprem sonrası iletişimin sağlanması için yeni telsiz sistemi kurduk ve çalışır hale getirdik. Toplanma alanlarını, rezerv alanları yeniliyor ve aktif kullanıma hazır olmaları için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunun yanı sıra Kanal İstanbul’un iki yakasına 500’er bin nüfusu barındıracak projemiz de olası İstanbul depremine yönelik tedbirlerimiz kapsamındadır.” diye konuştu.
Emekli maaşları
Erdoğan, “Özellikle Ocak 2024 itibarıyla bilhassa dar ve sabit gelirlilere ne tür mesajınız olacak?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Şu anda memurlarla ilgili çalışmayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız yetkili sendikalarla sürdürüyor. Bu ay sonuna kadar da devam edecek. Nitekim birinci, ikinci, açıklamalar Bakanım tarafından yapıldı. Emeklilerle ilgili de ayrıca Bakanlığımız çalışmalarını sürdürüyor. Memurlarımıza bu zam gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız.
Yaşanılan ekonomik sıkıntıların, zorlukların farkındayız. Görüştüğüm vatandaşlarımızdan yaşadıkları sorunları, sıkıntıları dinliyorum. Hayata geçirdiğimiz tedbirleri anlattıkça, gelecek günlerin daha güzel olacağına olan inançları artıyor. Vatandaşlarımız gönüllerini ferah tutsunlar, ekonomi kadrolarımız işinin ehli. Türkiye’de enflasyonu tek haneye düşüren bir iktidar olarak, enflasyonu yine tek haneye AK Parti kadrolarının düşüreceğine inansınlar.”
İstanbul ve Ankara belediye başkan adayları
AK Parti’nin, yerel seçimde İstanbul ve Ankara belediye başkan adaylarının belli olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Daha 7-8 ay var. Bu kadar aceleci olursak yanlış olur. İstişare bizim en büyük silahımız. İstişaremizi kimlerle yapacağız? Teşkilatımızın tüm yetkili birimleriyle yapacağız. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları hepsiyle istişarelerimizi yapacağız. Önümüze onlar alternatif olarak hangi arkadaşlarımızı çıkarırlarsa, onların içerisinden birinci derecede İstanbul ve Ankara olmak üzere adımlarımızı atacağız. Çünkü İstanbul ve Ankara bunların eline bırakılmaz. İstanbul ve Ankara bunların eline kaldı, hali gördünüz. Dün bir gazetede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karşısındaki çöp yığınlarını gösterdiler. Yakışır mı bu? Şimdi ben göreve geldiğimde üç şeyi konuşuyorduk, çöp, çukur, çamur. Şimdi aynı durumu İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de yaşıyoruz. Nerede bir CHP belediyesi varsa bunları yaşıyoruz. Benim halkım buna layık değil. Nasıl biz o çöp dağlarını ortadan kaldırdıysak, nasıl susuzluğu giderdiysek, o çukurlardan İstanbul’umuzu nasıl kurtardıysak inşallah şimdi de şu sıkıntıları aşacak bir kadroyla 31 Mart’a hazırlanıyoruz.
Erdoğan, “22 yıldır Türkiye’de marka olmuş bir belediyecilik anlayışımız var. AK Parti belediyecilik anlayışını, AK kadroları tüm seçim bölgelerinde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Bugüne kadar olduğu gibi 2024 yerel seçimlerinde de AK Parti’yi en iyi şekilde temsil edecek, vatanına hizmet etmeyi aşk bilen adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Her bir seçim bölgesi için ayrı ayrı çalışıyoruz. Uzun yıllar çöp, çamur ve çukur siyasetine maruz kalmış CHP’lilerin elindeki belediyeler için de kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.” diye ekledi.
Başıboş köpek sorunu
Başıboş köpek sorununun hatırlatılması üzerine Erdoğan, bu konuyla mücadele konusunda yasal düzenlemenin mevcut olduğunu hatırlattı.
Erdoğan, “Gerek ilgili bakanlık gerekse belediyeler sahipsiz, başıboş köpekleri barınaklara topluyor, ama toplamak işi bitirmiyor. Bunları barınaklar çerçevesi içerisinde bir yerlerde toparlamak lazım. Örneğin Konya Büyükşehir Belediyesinin, İstanbul’da Beykoz Belediyesinin barınakları var. Belediyelerimizde bu konuya hassasiyet gösteriyoruz ve yasal düzenlemeyle de bu işi kontrol altına almanın gayreti içerisindeyiz. Ben mesela Beykoz Belediye’mizin çalışmasını takdir ettim. Tabii bunlar için çok çok büyük alanlar gerekiyor ve bu büyük alanlarda da bunların teşhis, tedavi hatta gerekirse ameliyatlarına varıncaya kadar bunları yapmaları şart. Beykoz bunu yapıyor, gördüm. Aynı şekilde Konya bunu yapıyor. Bundan sonraki süreçte de bunu bizler yapmaya kararlıyız ve bu kararlılığımız devam edecek.” ifadelerini kullandı.
“Sokaklarımızı çocuklarımız, insanımız için güvenli hale getirmek görevimiz”
Gelişmiş ülkelerde, Avrupa’da bu sorun nasıl çözüme kavuşturulduysa aynı uygulamaları hayata geçireceklerini ifade eden Erdoğan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatlar verilmişti. Sokaklarımızı çocuklarımız, insanımız için güvenli hale getirmek görevimiz. İlgili bakanlıklarımız çalışmalarını yapıyor. Başıboş köpeklerle ilgili hangi kurumun yetkili ve görevli olduğu kanunlarımızda belli. Belediyeler, sokaklarda yaşayan hayvanları barınaklara almalı. Bu konunun takipçisiyim. Çocuklarımız, insanlarımız için güvenli şehirler, sokaklar için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. Fakat ne yaparsanız yapın bu iş bir defa vatandaşın kendi köpeğine sahip olmasını gerektiriyor. Eğer sahip olmazsa, o bir gün gelir kendi evindeki çocuğuna da aynı darbeyi vurur.” değerlendirmesinde bulundu.
Eylül ayı içerisinde Hindistan’da G-20 toplantısı, ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu yoğunluk içerisinde fırsat bulması halinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yüz yüze bir araya gelip konuşacaklarını kaydetti.
Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında bir barış görüşmesi için gayret ettiklerini ve bunu temenni ettiklerini belirtti.
Nijer’deki askeri darbe
Nijer’deki askeri darbe ile ECOWAS ülkelerinin olası askeri müdahalesinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“Şu an itibarıyla henüz bir çözüme gidilemedi. Biz de şu anda Dışişleri Bakanlığımızla vesaire buradaki anahtar rolümüzü nasıl oynarız bunun üzerinde duruyoruz, duracağız ve inşallah Nijer’i de bir çözüme kavuşturmamız lazım. Dost ve kardeş ülke Nijer’in de en kısa zamanda anayasal düzene, demokratik bir yönetime kavuşmasını ümit ediyorum. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun da Nijer’e askeri müdahale kararını doğru bulmuyorum. Bu kararın ardından Mali ve Burkina Faso da Nijer’e böylesi bir askeri müdahalenin kendilerine karşı savaş açmak olduğu uyarısında bulundu. Nijer’e yapılacak askeri müdahale, istikrarsızlığın Afrika’nın birçok ülkesine dağılması demek olur. En kısa zamanda Nijer’de toplumsal barışın ve istikrarın yeniden tesis edilmesini temenni ediyorum. İnanıyorum ki Nijer halkı demokrasiye sahip çıkarak, en kısa zamanda seçime gidecektir. Türkiye olarak, dost ve kardeş ülke Nijer halkının yanında yer almaya devam edeceğiz.”
Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara da değinen Erdoğan, “İsveç’in NATO’ya katılım protokollerinin TBMM’ye gönderilmesi ve sürecin Meclis’ten hızlı şekilde geçmesi İsveç’in verdiği sözlere sadık kalmasıyla doğru orantılı. Bu işin kararını Parlamentomuz verecek. Bu konu Parlamentomuzda, komisyonlarda ne kadar görüşülür, buralardan ne kadar zamanda geçer onu bilemeyiz. İsveç’in her şeyden önce Stockholm caddelerine sahip çıkması lazım. Eğer Stockholm caddelerine sahip çıkmazsa, bizim kutsalımıza, kutsallarımıza bu saldırılar devam ederse kusura bakmasınlar… Tabii ki Cumhur İttifakı’nın kendine ait bazı ilkeleri var. Bütün bunları Devlet Bey ile ve diğer arkadaşlarımızla müzakere etmeden ben de adım atmam. Görüşmelerimizi yaparız, ondan sonra da gereği neyse onu yaparız.” diye konuştu. (İLKHA)