Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Diyarbakırlı İş Dünyası temsilcileri ile görüştü

Diyarbakır’da temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Şehir Buluşmaları 2023 Diyarbakır İş Dünyası Toplantısı’nda konuştu.

Diyarbakır’da temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı

Diyarbakır’da temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Şehir Buluşmaları 2023 Diyarbakır İş Dünyası Toplantısı’nda konuştu.

 Yılmaz, küresel sıkıntılara rağmen hizmetlerin sürdürüldüğünü ifade ederek, “Bizim başından beri sloganımız oldu, ‘Bölgesel milliyetçilik yapmamak.’ ‘Etnik, dini, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız’ dedik. Batıda ne varsa doğuda da olacak, kuzeyde ne varsa, güneyde de olacak. Bu zihniyetin bir sonucu olacak çok ciddi yatırımlar yaptık. Geçmişte ihmal edilmiş, yeterince hizmet görmemiş bölgelere tabiri caizse pozitif ayrımcılık yaptık. Olumlu yönde ayrımcılık yaptık. Ciddi kaynaklarla gerek şehir merkezlerinde, gerek kırsalda yaşam kalitesini artırmaya çalıştık. Bugün de küresel ölçekte bölgemizde yaşanan sıkıntılara rağmen bu hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Yatırıma, üretime, istihdama öncelik vererek Türkiye’yi büyütmeye gayret ediyoruz, Türkiye’nin büyümesinin de nimetlerini, kapsayıcı büyüme anlayışı içerisinde tüm kesimlerimize yaygınlaştırıyoruz. Türkiye’yi güvenliğiyle, huzuruyla, refahıyla, işiyle, aşıyla, büyük afetler ve küresel krizler karşısında direnciyle, Türkiye vizyonu çerçevesinde büyütüyoruz, güçlendiriyoruz. Bu bölgemizde, özellikle terör, güvenlik sorunları nedeniyle birçok hizmetin nasıl aksadığını, sermayenin, yatırımların bu bölgeden nasıl kaçıp başka bölgelere gittiğini, nitelikli insan gücünün nasıl kaybedildiğini ve bunun topluma ne tür maliyetler doğurduğunu, en iyi bu yörede yaşayan insanlarımız biliyor. Terörün, şiddetin, en büyük bedelini, bu bölgemizde yaşayan insanlarımız görüyorlar. Bu tehditlerin ortadan kalktığı, huzurun oluştuğu ortamda da en büyük faydayı burada yaşayan insanlarımız görüyor. Bizim amacımız şu, kısır çekişmelerle hiç kimseye fayda sağlamayacak çatışmalarla, kavgalarla enerjimizi, kaynaklarımızı harcamak yerine, ülkemizi hep birlikte çok daha güçlü noktaya taşımak, farklılıklarımızı zenginlik bilerek, bütün yörelerimizin zenginliklerini harekete geçirmek. Bütün gayemiz bu. Bunun da yolu, çokluk izinde birlik sağlamak. Birliğimizi beraberliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermemek, aynı zamanda demokrasimize, temel hak ve özgürlüklere, hukuka hep birlikte sahip çıkmak ve insanların meşru taleplerini hep birlikte görüp, bunları daha yüksek standartlara taşımak. Bunu birlikte yapabiliriz diye inanıyorum”  dedi.

‘DEPREMİN YARALARINI SARMAK İÇİN YAPACAĞIMIZ HARCAMA 762 MİLYAR TÜRK LİRASI’

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremin etkilediği 11 ilde yaraları sarmak için 762 milyar Türk Lirası’nın harcanacağını ifade eden Yılmaz, “Depremden etkilenen illerimize 100 binlerce yeni konut inşa etmek üzere kolları sıvamış bulunmaktayız. Ülke genelinde depreme hazırlık amaçlı, depremden etkilenmemiş olsa da, riskleri azaltmaya dönük olarak 6,5 milyon konutumuzun yenilenmesi konusunda da kapsamlı bir kentsel dönüşüm sürecini başlatmış durumdayız. Sadece bu yıl merkezi yönetim bütçemizden depremin yaralarını sarmak için yapacağımız harcama, 762 milyar Türk Lirasıdır. Önümüzdeki iki yılda bu harcamalar yüksek düzeyde seyredecek. Bu dediğim de, sadece merkezi idarenin harcamasıdır. Yerel yönetimleri saymıyorum, kamu iktisadi teşekkülleri, sosyal güvenlik, iller bankası, bu tür harcamalar hariçtir. Bunları da katarsanız neredeyse 1 trilyon liraya yakın bir harcamadan bahsediyoruz, büyük bir yük gerçekten. 11 ilimizi, 14 milyonu aşkın vatandaşımızı etkileyen bir afetten bahsediyoruz. Ama inşallah devlet- millet dayanışması içinde bu ağır yükü de hep birlikte kaldıracağız” diye konuştu.

‘BÜTÇE AÇIĞININ MİLLİ GELİRE ORANINI, AVRUPA BİRLİĞİ STANDARDINDA TUTMA HEDEFİMİZ VAR’

Deprem etkisi hariç, bütçe açığının milli gelire oranını, Avrupa Birliği standardında tutma hedeflerinin olduğunu belirten Yılmaz, şöyle dedi:

“Sıkıntılı bir süreçteyiz dünya olarak ve bölge olarak. Küresel kriz, küresel pandemi, bölgemizdeki savaşlar, bunlar yetmiyormuş gibi üstüne gelen yüz yılda bir olan afet, büyün bunlar elbet ekonomimiz üzerinde ciddi etkiler oluşturmuştur. Şimdi, son seçimlerin bize sağladığı siyasi istikrar ve güven içinde, 5 yıllık bir perspektif açıldı önümüzde, bu güven ve istikrar ortamında orta vadeli programımızı hazırlıyoruz. Eylül ayısının ilk yarısında inşallah bunu toplumla paylaşacağız. Ben de bu çerçevede çeşitli kesimlerle istişareler yürütüyorum. İşçi- işveren kesimiyle, tarım kesimiyle, farklı kesimlerle istişare ediyoruz. Sendikalarla istişare ediyoruz. Buralardan elde ettiğimiz verilerle, yine 3 temek unsuru olan bir orta vadeli programı toplumumuzla paylaşacağız. Bir taraftan depremin etkileri hariç olmak üzere, çünkü depremin etkisi tek seferlik etkidir. Bütçede elbette büyük bir yüktür ama birkaç yıl sonra bu yük ortadan kalkacak. Dolayısıyla yapısal bir bozulmaya yol açmıyor. Her yıl artan harcama kademeleri, bütçeyi yapısal olarak bozar. Deprem, belli bir sürede etkide bulunacak. Dolayısıyla deprem etkisi hariç, bütçe açığının milli gelire oranını, Avrupa Birliği standardında tutma hedefimiz var. Bu anlamda mali disipline önem veriyoruz” dedi.

‘PARA POLİTİKALARIMIZDA CİDDİ BİR GÜNCELLEME SÖZ KONUSU’

Merkez Bankasıyla para politikalarıyla ilgili güncellemenin söz konusu olduğunu ifade eden Yılmaz, “İkinci başlıkta, para politikaları konusunda bir güncelleme yapmış durumundayız. Dünyanın, ülkemizin geldiği şartlar içerisinde, enflasyonla mücadele perspektifimiz içerisinde, para politikalarımızda bir güncelleme söz konusudur. Orda da gerekli çalışmaları Merkez Bankamız yürütüyor. Orta vadeli programda para politikasının ana çerçevesi de yeniden yer alacak. Tabii ki detayları ve bu işin uygulama kısmı, merkez bankamızın görevidir. Ancak hükümetle birlikte Merkez Bankamız da orta vadeli programda para politikamızın ana çerçevesiyle ilgili de bir takım ifadeler, genel politika öngörülerini otaya koymuş olacak. Orta vadeli programın üçüncü başlığı, maliye ve para politikaları dışında, yapısal reform başlığı olacak. Bunu da çok önemsiyoruz. Özellikle bu tür istişarelerden çıkan sonuçları, yapısal reformlara aktarmak istiyoruz. Onun da iki faydası var, yapısal reform yaptığınızda orta vadede iyi sonuçlar alıyorsunuz. Diğer taraftan kısa vadeli olarak da beklentileri iyileştiriyorsunuz. Yapısal reform yapabilen ülkeler, geleceğine daha fazla güven duyulan ülkelerdir. Dolayısıyla bu güven ortamını artırıcı etkisiyle, kısa vadede de yapısal reformların sonuçları ortaya çıkıyor. Biz de işgücü piyasalarından mesleki eğitime, vergi konularından finansa birçok alanda yapısal dönüşüm gerektiren alanlarda temel başlıkları yine orta vadeli programımıza koyacağız. Niçin önemli orta vadeli program? Öngörülebilirliği artıracak, belirsizlikleri azaltacak ve ülkemizin daha hızlı bir şekilde toparlanmasına vesile olacak. Bu çerçevede kamu ve özel sektör, sivil toplum, tüm unsurlarımızla inşallah ülke olarak, millet olarak, zorlukları aşacağız. Zor bir dönemdeyiz, doğru. Savaşlar, bulaşıcı hastalıklar, afetler, başımıza gelmedik kalmadı gerçekten. Ama bir taraftan da zor zamanlar, fırsatların da ortaya çıktığı zamanlardır. Normal zamanlarda yapamadığınız sıçramaları, aşamadığınız meseleleri, bu tür zamanlarda aşarsınız. Daha köklü tartışmalar yapıp, daha ciddi adımlar atmaya da imkan verir bu tür dönemler. Çok şükür güçlü, tecrübeli bir liderliğimiz var, kadrolarımız var ve zengin bir sivil toplumumuz, iş dünyamız var. Ben inanıyorum ki Türkiye olarak, önümüzdeki dönemi bu anlamda iyi değerlendirebilirsek, zorlukları birlikte göğüsleyip, fırsatları birlikte değerlendirebilirsek, Türkiye Yüzyılını da çok daha hızlı bir şekilde, hep birlikte inşa ederiz. Türkiye Yüzyılı, aynı zamanda Diyarbakır’ımızın da yüzyılıdır, 81 ilimizin de, 85 milyon insanımızın da yüzyılı olacaktır. Hepimizin yüzyılı olacak, hepimizin katkısıyla, sahiplenmesiyle bu yüzyıl şekillenecek” dedi.

HABER MERKEZİ