Diyarbakır’ın önemli ilçelerinden biri olan Hani ilçesi bir çok medeniyetlere beşiklik etmiş ve M.Ö.8.yy. da kurulduğu bilinen, zengin tarihi mirası ve doğal güzellikleri ile büyüleyici ilçe Hani ilçesi.
Tarihi ve coğrafi özellikleri ile turistik mekanları bünyesinde barındıran ilçe Hani ilçesi, köklü bir tarihe sahiptir ve M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanan geçmişiyle bilinir. Bu topraklar, Urartu devleti ve Asurlular arasındaki önemli çatışmalara sahne olmuştur. Daha sonra Nirbi adı verilen bir yerleşim merkezi olarak önem kazanmıştır. Hani’nin tarihi, Diyarbakır merkezinin tarihçesiyle paralellik gösterir. 1875 yılında Palu’ya bağlı bir bucak iken daha sonra Lice’ye bağlanmıştır. Hani’de belediye ise 1878 yılında kurulmuştur.
Hani, gelişen zaman içinde gelişerek ilçe statüsüne yükselmiş ve tarihi boyunca birçok farklı medeniyetin etkisi altında kalmıştır.
Genel Durum
Denizden 1200 metre yüksekte, dağlık bir bölge olan Hani, muhteşem doğal güzelliklere ve tarihi eserlere ev sahipliği yapar. Silvan’dan sonra nüfus yoğunluğu en yüksek ilçelerden biridir ve kilometrekareye 63 kişi düşer. Ayrıca 100 km’ye ortalama 4 köy düşer. Köyler, ilçenin kuzeyindeki küçük ovada bulunur.
Hani’nin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. İlçe, tahıl, pamuk, yaş ve kuru meyveler gibi ürünleri dışarıya satar. Ayrıca her yıl kereste satışları da önemli bir ekonomik faaliyettir. Hani’de çökelek ve tereyağı gibi yerel ürünler de üretilir.
Hani, Dicle Nehri’ne 18 km uzaklıktadır ve nehirde bol miktarda alabalık yetiştirilmektedir.
Turistik Yerler
Hani, tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bir ilçedir ve birçok turistik mekanı barındırır:
Hatuniye Medresesi: Sancar Şahin Validesi Zeynep Hanım tarafından 13. yüzyılda yapıldığı düşünülen bu medrese, tarihi ve mimari açıdan önemlidir.
Hani Ulu Camii: Kesin tarihi bilinmemekle birlikte Selçuklu dönemine ait olduğu tahmin edilen bu camii, bölgenin dini mirasını yansıtır.
Aynkeris Şifalı Suyu: İlçe merkezine yaklaşık 2 km mesafede bulunan bu şifalı su kaynağı, yerel halk arasında sarılık hastalığına iyi geldiği düşünülür.
Koki Çayı Mesiresi: İlçe merkezinden 8 km uzaklıkta bulunan bu mesire alanı, kaynayan suda bol miktarda alabalık bulunmasıyla ünlüdür.
Aynkebir Havuzu: Hani Dağı’nın eteklerinde yer alan bu su havuzu, bölgeye tarihi bir değer katmaktadır. Huriler tarafından M.Ö. 2000 yılında inşa edilmiştir.
Şeyh Ahmed Efendi Türbesi: Halidi Tarikatı’nın kurucusu Mevlana Halid Ziyâeddin’in oğlu Şehabeddin Ahmet’in mezarını barındıran bu türbe, yakın zamanda restore edilmiştir.
Hani, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle sizi büyüleyecek bir destinasyondur. Doğanın güzellikleriyle iç içe olan Hani ilçesini her yıl yaz kış demeden yerli ve yabancı turistlerinde uğrak yeri.