Başta doğu illeri olmak üzere birçok bölgede hava sıcaklıklarının zaman zaman eksi derecelere düştüğü bu günlerde olabilecek rahatsızlıklara karşı tedbirli olunması uyarısında bulunan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Öğretim Üyesi Op. Dr. Günay Kozan, ani sıcak bir ortamdan soğuk ortama geçişlerde yüz felci riski arttığına dikkat çekti.
Yüz felcinin daha çok soğuk havalarda görülen bir rahatsızlık türü olduğunu belirten Kozan, “Yüz felci; hastanın yüzünü kırıştıramaması, gözünü kapatamaması ve ağız köşesinin sağlam tarafa doğru çekmesiyle karakterize bir kritik bulgudur. Özellikle bu mevsimlerde aralık ayından itibaren martın başına kadar rüzgarında etkisiyle bu havalarda ıslak yüzle dışarı çıkılması ciddi bir risk faktörü oluşturur. Bunlardan korunmanın en temel yollarından biri basit yönüyle ıslak yüzle dışarı çıkmamak, atkı ve bere gibi ekipmanlarla yüzü korumaktır.” dedi.
Erken teşhis ve müdahalenin başlatılacak tedavi sürecine etkisinden bahseden Kozan, “İlk günlerde bu tür hastalığın gelişmesi halinde hastaneye başvurulduğunda altta şeker, tansiyon, böbrek rahatsızlığı gibi kronik bir patoloji yoksa erken dönemde başlanılan ilaç tedavileri yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Bunun da hastalarda iyileşme oranı yüzde 85-90’a yakındır ama maalesef geç dönemde başvuran hastalar için iyileşme süresi daha uzun olmaktadır. Özellikle altta yatan diyabet gibi kronik rahatsızlığı olan hastalarda ilaç tedavisine cevap verme suresi uzun olduğu için yeteri kadar tedavide etkin bir çözüm sağlanamayabilir.” ifadelerini kullandı.
“Erken dönemde başlatılan ilaç tedavisiyle düzeltilebilir”
Yüz felci gibi durumlarla karşılaşmamak, uzun süre ve yan etkileri riskli olan ilaçları kullanmamak adına bu mevsimde özellikle rüzgârlı havalarda yüzün korunması ve atkı-bere gibi ekipmanların kullanılmasının bu tür sorunların oluşmamasına katkı sağlayacağını sözlerine ekleyen Kozan, şu ifadelere yer verdi:
“Soğuk havalarda özellikle virüslerin reaktife olması ve herpes simpleks virüsün aktif olmasıyla sinir kılıfında oluşan ödemin bu hastalığa yol açtığını görüyoruz. Bu tür hastalarda ilaç tedavilerinde cevap alınıp alınamadığı dönemlerde 3-4’cü haftaları beklemeden ameliyatla da tedavi edilebilmektedir ama bu ameliyatlar çok riskli olmaktadır. Ameliyattan sonra da kalıcı yüz felci olma riski olduğu için erken dönemde bu hastalığı önlemek veya erken dönemde başladığımız kortizon türevi ilaçları başladıktan sonra ciddi oranda bu hastalığı düzeltebilmekteyiz. Bu yüzden vatandaşlarımız ve hastalarımız bu konuda dikkatli olmalıdır. Eğer dikkat etmemişlerse erken dönemde hastaneye geldiğinde tedavisini ciddi başarılar elde edilebilir.”
Kozan, “Soğuk havalarda olmasa bile bahar ayların başı veya sonbaharda araba camı açık bir şekilde seyahat edenleri, kış aylarında kafasını pencereden veya balkonda sigara içenleri görüyoruz. Ani sıcak bir ortamdan ani soğuk bir ortama geçişlerde yüz felci riski artmaktadır. Bu tür şeylere dikkat edilirse bu hastalığa karşılaşmamış oluruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)