Her hafta Diyarbakır’ın farklı bir noktasında düzenlediği basın açıklamalarıyla Filistin’deki direnişe desteğini deklare eden Peygamber Sevdalıları Vakfı, bugün de Cuma namazı sonrası merkez Yenişehir ilçesi AZC Plaza önünde bir program düzenledi.
Yapılan basın açıklamasını İdeal Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Medeni Taş okudu.
7 Ekim Aksa Tufanının Filistin halkının işgalci siyonist çeteyi kendi topraklarından çıkarma operasyonu olduğunu söyleyen Taş, bu operasyon ile Mossad başta olmak üzere, iç içe geçmiş Batı ve Doğu merkezli istihbarat ağları ile devlet aygıtlarının tarihi bir hezimet yaşadığını ve siyonist çetenin yenilmezlik algısı yerle yeksan olduğunu dile getirdi.
Filistin halkının bağrından çıkmış ve tarihin tanıklık edebileceği müstesna bir kahramanlık, cesaret ve savaş örneği ve taktiği ortaya koyan Filistin Direnişinin, insanlık tarihinin en meşru ve en haklı direniş destanlarından birini yazdığını sözlerine ekleyen Taş, “Direniş kahramanlarına karşı büyük hezimet ve yenilgiyi tadan Siyonistler, bunun hıncını sivil ve savunmasız insanlardan çıkarmaktadır. Gazze’de kardeşlerimizin üzerine siyonist çetelerce bombalar yağdırılmakta, evleri yıkılmaktadır.” dedi.
“Kudüs özgürlüğüne kavuşana kadar, Gazzeli kardeşlerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz”
Siyonsit işgal rejiminin saldırılarından dolayı milyonlarca çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız masum sivil insan yerinden edildiğini, Gazze başta olmak üzere, Kudüs ve Filistin’in diğer şehirlerinde Müslümanların zulüm, baskı, alıkonulma ve soykırıma maruz bırakılmakta olduğuna vurgu yapan Taş, şunları söyledi:
“Filistin’deki demografiyi değiştirmeye devam eden siyonist haramiler, Yahudileştirme ve siyonistleştirme politikasıyla, oradaki çapulcu ve gaspçı sözde yerleşimci adı altında Yahudi çetelerini silahlandırarak adeta terör estirmektedir. İnsanlığını yitirmemiş tüm dünya halkları bu zulme karşı meydanlara akın ederken, ne yazık ki başta Müslüman liderler olmak üzere dünya liderleri bu zulme seyirci kalmaktadırlar. Bizler bu zulme seyirci ve sessiz kalmamaya ant içtik. Selahaddin-i Eyyubi’nin torunları olarak Kudüs özgürlüğüne kavuşana kadar, Gazzeli kardeşlerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz.”
Terör şebekesinin Filistinli Müslümanlara yönelik 100 günü aşan saldırılarında başarılı olamadığının altını çizen Taş, “Direniş kahramanları; tüm dünya istikbarına karşı Allah’a dayanarak, yenilmez denilen orduları alaşağı etmeye devam etmektedirler. Bakara Suresinin 249’uncu ayetinde Direniş kahramanlarının tasvirini Yüce Rabbimiz ‘Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: Nice az topluluklar, Allah’ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabredenlerle beraberdir’ ifadeleriyle tanımlamaktadır. Yüce Rabbimiz bugünün mücadelesine ışık tutacak zaferin müjdesini bu mübarek ayete belirtirken, az topluluk olan mücahidler, çok topluluk olan ABD, Avrupa devletleri ve siyonist çeteye galip gelecektir, inşallah.” şeklinde konuştu.
“İslam coğrafyasında yaşanan gerilimler hiçbir fayda sağlamayacağı gibi Filistin davasına ve direnişine zarar verecektir”
Direniş kahramanları asrın Selahaddin-i Eyyubileri olduğunu söyleyen Taş, tarihte altın harflerle yerlerini alacak olan bu kahraman mücahitlerin, siyonistleri denize döküp hezimete uğratacağını kaydetti.
“Zulümle abat olunmaz! Zulüm ile abad olanın sonu berbat olur” ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Taş, “Tarih şahittir ki zalimlerin sonu hep hüsran olmuştur. Siyonist İsrail’in hüsrana uğrayacağı günler yakındır, inşallah. Unutmayalım ve unutturmayalım! Siyonist çetelerin işlemiş olduğu soykırım suçundan birinci derecede Amerika ve Avrupa devletleri sorumludur.” diye belirtti.
Tüm İslam ülkeleri, Yemen’in; Amerika’ya ve siyonist çetelere karşı yapmış olduğu izzetli duruşu desteklemesi gerektiğini belirten Taş, ortadoğu’da gelişen olaylara dikkat çekerek “Yemen’in Siyonist israil’e yardım taşıyan gemileri vurması ve Amerika deniz üslerine operasyon gerçekleştirmesi İslam ülkeleri arasında ittifak vesilesi olmalıdır. Son zamanlarda küresel emperyalistlerin hile ve entrikaları ile başta İran, Arap ve Pakistan ülkelerinde olmak üzere İslam coğrafyasında yaşanan çatışma ve gerilimlerin hiçbir İslam ülkesine fayda sağlamayacağı gibi Filistin davasına ve Gazze’deki Müslümanların direnişine zarar verecektir.” ifadelerini kullandı.
“Asıl düşman ABD, İsrail ve küresel emperyalizmdir”
Taş, “Asıl düşman ABD, İsrail ve küresel emperyalizmdir. Siyonistlerin Gazze’ye yönelik işgaline; siyasi, diplomatik ve askeri destek veren Amerika’nın üsleri maalesef İslam ülkelerinde halen faaliyetlerine devam etmektedir. Her Müslüman ülke kendi topraklarında faaliyetlerini sürdüren ve Mossad terör şebekesine hizmet eden bu üsleri kapatmalı, Müslüman liderler bir araya gelerek bu üsleri kapatmak için elbirliğiyle çözüm odaklı bir irade ortaya koymalıdırlar. Müslüman ülke liderleri başta olmak üzere tüm vicdan sahipleri liderlere sesleniyoruz; siyonistlerin soykırım suçunu durdurmak için harekete geçme zamanıdır.” dedi.
Başta İslami camialar olmak üzere İslam ülkelerinin, siyonist çetelerin katliamlarını kanıksama ve kabullenme zilletine girmelerinin kabul edilebilecek bir durum olmadığını kaydeden Taş, “Buradan vicdan sahibi devlet liderlerine, uluslararası kamuoyuna ve ben insanım diyen tüm dünya aktörlerine sesleniyoruz” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Gazze’deki abluka acilen ve derhal kaldırılmalıdır. Gazze’ye insani yardımların ulaşması sağlanmalıdır. Gazze’de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, yakıt, tıbbi yardım malzemeleri, ambulans, sivil savunma ekipmanları, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için acilen insani yardım koridoru açılmalıdır. Türkiye’nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği sağlanarak direkt Gazze’ye gidilmelidir.”
“siyonist israil mallarını boykota devam edilmeli, sürekli hale getirilmelidir”
Taş, “Filistin’i devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, seçimle iş başına gelmiş HAMAS’a ve Gazze hükümetine denizden, karadan ve havadan ulaşmak için siyonistlerden izin alma zilletinden kurtulmalıdır. Bu özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun olarak HAMAS’la siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar. İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere tüm Amerikan üsleri en azından bu vahşet bitene kadar kapatılmalı, bütün faaliyetleri saldırılar devam ettiği sürece durdurulmalıdır. En kısa sürede de bunların kalıcı olarak kapatılması gündeme alınmalıdır. İşgal tamamıyla son bulana kadar siyonist işgal rejimi ve ticari kurumlarına askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır.” ifadelerine yer verdi.
İşgal rejimi ve destekçilerine yönelik uygulanması gereken yaptırımları sıralarken boykota devam edilmesi gerektiğini hatırlatan Taş, “Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir. Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalı ve siyonist vahşete dur demelidir. Filistin davası ümmetin ortak davası ve Mescid-i Aksa ile Kudüs’ün Müslümanların ortak değeri olduğu bilinci kaybolmamalı ve nesiller boyu diri tutulmalıdır. siyonist israil mallarını boykota devam edilmeli, boykot sürekli hale getirilmelidir.” şeklinde konuştu.
Taş, “Gazze’de kardeşlerimizin yaşadığı acılar bizim acımızdır, çileleri bizim çilemizdir, onların dertleri bizim derdimizdir. Kardeşlerimizin dertleriyle dertlenme durumu devamlı hale getirilmelidir. Siyonist zulüm son bulana kadar, Gazze’deki kardeşlerimiz için meydanlara inmeye devam edeceğiz. Peygamber Sevdalıları olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın, Müslüman kardeşlerimizin, Filistinli annelerin, bacıların ve çocukların yanındayız.” dedi. (İLKHA)