Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gazze’ye gönüllü giden doktor yurda döndü

Yaklaşık 3 hafta önce insani yardım organizasyonu ile Gazze’ye giden Dr. Taner Kamacı, görev yeri Diyarbakır’da büyük bir çoşku ile karşılandı.

Yaklaşık 3 hafta önce

İşgal rejiminin 6 aydır Gazze’ye yönelik başlattığı yoğun saldırılar devam ediyor. Gazze’deki yaraların sarılması için dünyanın dört bir yanında insani yardım çalışmaları devam ederken Diyarbakır’da görev yapan Çocuk Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı, Filistin’e giden yardım filosuyla beraber Gazze’ye gitti.

Gazze’de birçok yaralının ameliyat ve tedavi sürecini yürüten Dr. Kamacı, bugün saat 21.30’da görev yeri Diyarbakır’a döndü.

Havaalanında meslektaşları ve STK temsilcileri tarafından karşılanan Kamacı, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Gazzelilerin Türkiye’ye karşı kırgın olduklarını söyleyen Kamacı, “Buradan giderken hepinizin selamını Gazzeli kardeşlerimize götürdüm ve onlarında selamını sizlere getirdim. Türkiye’ye sadece biraz kızgınlardı. ‘Niye bu savaşta bizim yanımızda olmadılar, savaşı durdurmak için bir adım atmıyorlar, ticareti durdurmuyorlar, çelikten yapılmış bombalar başımıza atılırken neden çelik ve çimentoyu ihraç ediyorlar’ gibi sitemleri çok duydum ve işittim. Bu yüzden onların hayal kırıklığını da burada söylemek ve dile getirmek istiyorum. Çünkü Türkiye’den beklentileri çok fazladır.” dedi.

“Sağlık Bakanlığımıza sesleniyorum: Gelin Gazze’ye gitmek isteyen sağlık çalışanlara öncü olun!”

Gazze’ye uluslararası bir organizasyonla 25 kişilik ekipler gittiğini belirten Kamacı, “Türkiye’den sadece ben vardım, diğerleri Avrupa’dan gelmişlerdi. Onlara karşı gösterdikleri ilgiden daha farklı bana ilgi gösterdiler. Hem Müslüman din kardeşliği oluşumuzdan hem de Osmanlı toprağı oluşundan dolayı bizden beklentileri ve kırgınlıkları çok fazlaydı.” ifadelerine yer verdi.

Kamacı, “Bizimle birlikte Malezya’dan ve Endonezya’dan bir sağlık ekibi oradaydı. Bunu görünce ülkem adına utandım. Türkiye gibi büyük bir ülke sağlık ekibini niye gönderemezsin? Gönderebilir! Ben oraya gittikten sonra yüzlerce hekim ve sağlıkçılar bana ulaştılar. Yüzlerce hekim hazırda bekliyor. Sağlık Bakanlığımızın koordinatörlüğünde bir ekip oluşturalım. Buradan Sağlık Bakanlığımıza seslenmek istiyorum. Gelin bu konuda Gazze’ye gitmek isteyen sağlık çalışanlara öncü olun!” şeklinde konuştu.

Gazze’nin, 6 aydır TV ekranlarında görünen kıyım ve yıkımın daha fazlasıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Kamacı, “Elektrik, su, ev yok. Kuzey Gazze bitmiş durumda, güney Gazze’nin en büyük kenti Han Yunus yarısından fazlası evleri yıkılmış durumdadır. Evi ayakta olanlarda korkudan evlerine giremiyorlar.” diye belirtti.

“Hastanelerdeki duruma biz sağlıkçılar olarak yüreğimiz dayanmadı”

Hastanelerin durumu hakkında bilgi paylaşan Kamacı, “Hastanelerin çevresinde, içerisinde yaşıyorlar. Hastanelerin merdivenlerinde dahi 5-6 çocuklu aile yaşıyor. Ayakta kalan 2-3 tane hastane kalmış, ameliyat için 1-2 hastane tek var. Bazı günler enkazdan 50-60 yaralı aynı andan getiriliyordu. Çok acil olmasına rağmen aralarından seçip bazılarını ameliyat yapabiliyorduk. Ameliyat salonu yok diye beklerken kaybettiğimiz hastalar oldu. Biz sağlıkçılar olarak buna yüreğimiz dayanmadı.” dedi.

Orada çok büyük bir zulüm ve haksızlığın olduğunun altını çizen Kamacı, konuşmalarını şu ifadeler ile sonlandırdı:

“Tek kelimeyle Gazze’de soykırım var! kendilerine Türkiye’den ve dünyadan ne istiyorsunuz dediğimizde bizlere ‘ yardım gönderiyorsunuz ama biz savaşın durdurulmasını istiyoruz’ diyorlardı. Sadece sağlığı düzeltmekle ve ekmek göndermekle hiçbir şey düzelmiyor. Orada su, hijyen, tuvalet yok. Bir tuvaletin önünde yüzlerce kişi sıra bekliyor. Yani bu insanlığın kabul edebileceği bir şey değildir. Orada insanlık öldürülüyor, bunun içinde yapılacak en önemli ve en kesin çözüm savaşı durdurmak için yapılacak her iştir. En büyük hayırda bu savaşı durdurmak için atılacak adımdır. Hem ülkemizin yöneticilerine hem de dünyadaki bütün ülke yöneticilerine buradan seslenmek istiyorum. Gelin bu en büyük hayra siz vesile olun, üzerinize düşeni yapın. Hem tarih sizi izzet ve şerefle ansın hem de ahiretiniz kurtulsun.” (İLKHA)