SON DAKİKA…İşgalci rejim Gazze’de hastaneyi bombaladı: Yüzlerce şehit ve yaralı

Siyonist rejimin Gazze'deki Baptist (Ehli Arab )Hastanesi'ne yoğun saldırısında yüzlerce şehit ve yaralı olduğu bildirildi.

Siyonist rejimin Gazze’deki Baptist (Ehli Arab )Hastanesi’ne yoğun saldırısında yüzlerce şehit ve yaralı olduğu bildirildi.

İşgalci siyonist rejim, Gazze’de savaş suçu işlemeye devam ediyor.

Gazze’deki hükümet yetkilileri, işgalci rejiminGazze şehir merkezindeki Ehli Arap Hastanesi avlusunu bombalayarak yeni bir savaş suçu daha işlediğine dikkat çekti.

Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, “Siyonist rejimin El Ahli Baptist Hastanesi’ne düzenlediği hava saldırısında 500’den fazla kişi şehit oldu” açıklamasın yaptı.

Enkaz altında halen insanların olduğunu ifade eden yetkililer, şehit sayısın artabileceğinden endişe duyduklarını bildirdi.

Hastanenin, işgal bombardımanı nedeniyle Gazze’den yerinden edilen yüzlerce ailenin yoğunlukta olduğu ifade edildi.

El Cezire muhabiri Wael el-Dahduh da olay sonrası şahit olduklarını şöyle anlattı:

“Baptist Hastanesi’nde tanık olduklarımız korkunç, dehşet verici görüntülerdi. Çocukların, gençlerin, yaşlı erkek ve kadınların parçalanmış bedenlerini gördük.

Bombalama hastanenin çevresinde değil, merkezinde gerçekleşti.

Gördüklerimizin dehşetinden konuşamıyoruz.

Çuvallara konulmuş et yığınları gördük.”

Lübnan’dan işgalcilere tanksavar füzesi: 3 yaralı

Lübnan’dan atılan tanksavar füzesi nedeniyle 3 işgalcinin yaralandığı belirtildi.

Lübnan’dan,  işgal altındaki toprakların kuzeyine tanksavar füzesi atıldı.

Siyonist işgal rejimi sözde ordusundan yapılan açıklamada, Metula yerleşim bölgesine tanksavar füzesi atıldığı belirtildi.

Açıklamada, füzenin fırlatıldığı alanın bombalandığı duyuruldu.

Siyonist işgal rejimi basınına göre Lübnan’dan yapılan saldırıda en az 3 işgalci yaralandı.

Siyonist işgal rejimi 35 Filistinli işçiyi alıkoydu

İşgal altındaki Batı Şeria’da 35 Filistinli işçi, siyonist işgal rejimi tarafından alıkonuldu.

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, Batı Şeria’ya sınır dışı edilen Gazzeli işçilerin El Halil’de kaldığı okula baskın düzenlendiği belirtildi.

Siyonist rejimin, baskın düzenlediği okulda 35 Filistinli işçiyi alıkoyduğu belirtildi.

Siyonist işgal rejimi 7 Ekim’den bu yana işgal altındaki topraklarda çalışan yüzlerce Gazzeli işçiyi Batı Şeria’ya sınır dışı etti.

Batı Şeria’da gözaltına alınan Filistinlilerin sayısının 680’e yükseldiği belirtildi.

Gazze’deki Filistin Çalışma Bakanlığına göre, işgal altındaki topraklarda çalışma izni olan yaklaşık 18 bin 500 Filistinli bulunuyor.

HAMAS Üyesi Rişk’ten medyaya çağrı

Batı medyasının asılsız ve gerçek olmayan haberleri paylaştığını belirten HAMAS Siyasi Büro Üyesi İzzet Rişk, medyadan direnişin resmi kaynaklarını ve Gazze’deki Hükümet Eylem Komitesi dışındaki kaynaklara güvenmemelerini istediklerini ifade etti.

Batı medyası, Gazze’de yapılan zulmü görmüyor, sivil katliamlara gözünü kapatarak işgalci siyonistlerin sivilleri şehit etmediğini, Kassam Tugaylarını vurduklarını belirterek yalan haberlerde bulunuyor.

Her gerçeğin bir gün ayyuka çıkacağı gerçeğini bilmeyen veya bilmezliğe yatan yalancı Batı medyası İzzeddin Kassam Tugaylarının çocuklarının başını kestiği yalanını ortaya atmış, ispat edemeyince de özür dilemişti.

Batı medyasının yalan haberlere devam etmesi üzerine açıklamalarda bulunan HAMAS Siyasi Büro Üyesi İzzet Rişk, Bazı işgalci siyonist medya kuruluşları ve Batılı kaynaklar saatlerce süren ateşkes veya Refad Sınır Kapısı’nın açılmasıyla ilgili dolaşan haberlerin hiçbir gerçeği yoktur. Medyadan, direnişin resmi kaynakları ve Gazze’deki Hükümet Eylem Komitesi dışında hiçbir kaynağa güvenmemelerini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bilge Gençlik: Ümmetin emir ve yöneticileri Müslümanların onur ve izzetini göz ardı etmektedir

Filistin direnişine destek, yapılan katliamları protesto etmek için bir araya gelen Dicle Üniversitesi Bilge Gençlik Kulübü öğrencileri basın açıklaması düzenledi.

Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi yerleşkesinde düzenlenen basın açıklamasında işgal rejiminin yaptığı katliamlar, “Aksa Tufanı” operasyonuna yönelik yapılan eleştirilere dikkat çekilirken ülkelerin mevcut sessizliği tarihten verilen örneklerle ümmete ihanet olarak nitelendirildi.

Bilge Gençlik Kulübü adına basın açıklamasını Mehmet Sımak okudu.

Bir asırdır İngilizlerle başlayan ve 75 yıldır siyonist terör şebekesi ile devam eden Filistin’in nice vahşet ve katliamlara tanıklık ettiğini belirten Sımak, “Sadece Arap veya Filistin için değil, tüm Müslümanlar için iman ve izzet davası olan Mescid-i Aksa uğruna bugüne kadar çocuk, kadın ve erkeklerden nice canlar kurban verildi. Dünya’daki toplam 15 milyon Yahudi varlığının İslam ümmetinin gözleri önünde gerçekleştirdiği vahşete 2 milyarlık İslam ümmeti tüm potansiyeline rağmen hiçbir varlık gösteremiyor. Bu sessizlik ve zillet hali, siyonist israil ve destekçilerine daha büyük bir cesaret ve pervasızlık sunuyor.” dedi.

“İçimizdeki bedbahtlar, Aksa Tufan’ı karşısında rezil ve zelil bir israil görünce bunu farklı tevillerle yorumlamaya başladı”

Kimilerinin HAMAS tarafından başlatılan Aksa Tufanı operasyonunu karalama gayreti içerisine girdiğinin altını çizen Sımak, “İşte bunu anlamayan veya anlamak istemeyen içimizdeki bedbahtlar, siyonist çetenin süregelen hiçbir saldırısına ses çıkarmazken 10 gün önce HAMAS tarafından yapılan Aksa Tufanı operasyonunu karalama gayreti içerisine girdiler. Sadece roket saldırıları olunca bunu hafife alanlar, Aksa Tufan’ı karşısında rezil ve zelil bir israil görünce de bunu farklı tevillerle yorumlamaya başladılar. Bu operasyon, başta Allah’ın inayeti, sonra da ümmetin izzetini muhafaza eden Aksa yiğitlerinin iman, cesaret ve sabırlarının bir neticesidir.” ifadelerini kullandı.

Operasyon sonrasında Gazze’deki masum bebekleri bile vahşice katleden işgal rejiminin aslında büyük bir acziyet içinde olduğunu ispat ettiğini, karşılarında onların dünya sevgisinden daha çok ölümü seven bir halk gördükçe de kudurduğunu sözlerine ekleyen Sımak, şu ifadelere yer verdi:

“Dünya’da Müslüman halkların sokak ve meydanlarda protesto ettiği saldırılara karşı maalesef ümmetin emir ve yöneticileri kendi koltuk ve saltanatlarını koruma telaşında olup ümmetin onurunu ve izzetini göz ardı etmektedirler. İslam ülkelerinin başında olanların bu hali var oldukça, maalesef bu saldırılar da devam edecektir. İsrail ile başlayan normalleşme adımlarının ne kadar abes olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Nasıl ki ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi’nin Kudüs mücadelesi verdiği dönemde kimi beyler, emirler ve bedbaht fertler kendi çıkarlarını ve dünya hayatlarını öncelediler ve Kudüs’e ihanet ettilerse, bugün de kimi ihanet erbabı aynı tavrı sergilemektedir. Ama geçmişte nasıl ki bu halin sahiplerinin sonu büyük bir zillet ve hüsran oldu ise, bugün de farklı olmayacaktır.”

“Bu andan itibaren İslam ümmeti ya Kudüs’ü sahiplenir ve varlığını ispat eder ya da zillet halini sürdürür”

Selahaddin-i Eyyubi’nin Kudüs davasına olan bağlılığını hatırlatan Sımak, “Oysa Selahaddin-i Eyyubi fert iken de sultan iken de Kudüs’ün değerini bildi, ümmetin vahdet vesilesi olduğuna inandı ve tüm dünyalık ve tefrikaları bir tarafa bırakıp sadece Kudüs için mücadele verdi. İşte bu hal ve tavır, ona da Kudüs’e de ümmete de izzetin, özgürlüğün ve saadetin kapılarını araladı. Tarih bir kez bunu ispat etmişken ve başka da yol yokken çözümü nerede arar bu ümmet? Bu andan itibaren İslam ümmeti ya bu zalim ve işgalcilere karşı tek ses, tek yürek olup ümmet için çimento işlevi gören Kudüs’ü sahiplenir ve varlığını ispat eder ya da zillet halini sürdürür ve hem Kudüs hem izzet ve hem de ebedi saadet kaybedilir.” şeklinde konuştu.

Mücadele yolunun maddi ve maneviyatın yanında ilmi ve ahlaki gelişmeden geçtiğine vurgu yapan Sımak, “Gerek Şehid Şeyh İzzeddin Kassam gerekse de Kudüs’ün diğer kurbanları olan Şeyh Ahmed Yasin ve mücadelede dostlarının anlayışından şunu görüyoruz ki, ümmet olarak manen, madden, ilmen ve ahlaken bir gelişme ve ilerlemeden yoksun olarak asla Kudüs mücadelesi verilemez, verilse de sonuçsuz kalmaya mahkûm olur. Unutulmamalı ki, fethin yolu işaret ettiğimiz tüm bu cihetlerde donanmak ve güçlenmek için yoğun bir çaba ve emekten geçmektedir. Ümmetin gençleri ve ilim ehli olarak bu hakikati asla göz ardı edemeyiz.” diye belirtti.

Sımak, “Rabbimiz, Kudüs’e tuzak kuran zalim ve işgalciler ile ihanet eden tüm işbirlikçileri kahr-u perişan etsin. Başta siyonist israil olmak üzere tüm zalimleri şiddetle lanetliyoruz, Filistin’in, Gazze’nin cesur yüreklerine selam ve minnetlerimizi sunuyor, şehidlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Yüce Rabbim, ümmete basiret ve vahdet bilinci nasip etsin. Kudüs’ün özgürlük sembolü olan zeytin ağaçlarının soluk yeşili altında buluşmayı ve Mescidi Aksa’da özgürce ibadet edebilmeyi cümlemize nasip eylesin inşallah.” dedi. (İLKHA)

Exit mobile version