Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ebeveynlere uyarı ve tavsiyeler

YKS sınavı sonuçlarının açıklanmasıyla

YKS sınavı sonuçlarının açıklanmasıyla tercih dönemi başladı. Tercih sürecinin başlamasıyla öğrencilerin ve ebeveynlerin yapması ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında değerlendirmelerde bulunan Psikolog/Psikoterapist Emin Kurtay, önemli hususlara dikkat çekti.

Mardin Artuklu Üniversitesi Psikolog Emin Kurtay, öğrencilerin tercihleri sürecinde izlemeleri gereken yol ve bu hususta velilerin dikkat etmesi gerekenler hakkında İLKHA’ya konuşarak, tavsiyelerde bulundu.

YKS sürecinde öğrencilerin aylarca emek verdikleri çabaya değinen Kurtay, “Sevgili öğrenciler, ilk, orta ve lise döneminden sonra hayatınızı şekillendireceğiniz ve yıllardır emek verdiğiniz, heyecanla beklediğiniz bir sürece girmiş bulunmaktasınız. Umarın herkes, hayal ettiği ve çalışmasının karşılığını aldığı bir sonuç almıştır. İnsanlar var olduğu müddetçe mücadele de var olacaktır, mücadele var oldukça kaygılanmamak veya strese girmemek elde değil. İçinde bulunduğunuz bu süreç stres ve kaygı çağının pik yaptığı süreç olacaktır. Arkadaş, aile ortamında çok sık duyduğunuz belki rüyalarınıza girip, güzel hayaller kurmanıza sebep olan YKS sonuçlarının açıklanması ile beraber tercih dönemlerine gözler çevrildi. Sınav maratonuna hazırlık dönemindeki kaygı ve stres ne denli sizin için zorlayıcı bir faktör olduysa, tercih dönemi de bir o kadar zorlayıcı olacaktır. Bu süreçte oldukça dikkatli olmakta fayda görüyorum. Bu karar sürecinde sadece adaylara sorumluluk düşmüyor aynı zamanda ailelere de büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bu süreç tercih uzmanı, aile ve aday ile beraber tüm imkân ve yaşam şartlarını gözetilerek öğrencinin yüksek yararı lehine ortak karar alınması gerekir. ” şeklinde konuştu.

 

Tercih konusunda başkaları tarafından öğrencinin baskıya maruz kaldığına dikkat çeken Kurtay, “Tercih dönemlerinde öğrencilerin üzerinde çok fazla baskı oluyor. Öğrenciler, kendi hedeflerini mi gerçekleştirecekler yoksa ailelerinin istedikleri bölümleri mi tercih edecekleri konusunda ikilemde kalarak duygu durum bozukluğu yaşıyor. Öğrenciler, tercih ve sınav dönemi ile sınav sonrası stres ve duygularını ifade edemedikleri için öfkeli oluyorlar. Küçük yaşlardan itibaren aile ve çevre sürekli çocuklara hangi mesleği seçecekleri, ne olacakları konusunda sorular yönelterek üzerlerinde baskı oluşturuyorlar. İçten içe oluşan baskı sonucu öğrenci de ne yapacağı konusunda çok yoğun bir kaygı içerisine giriyor. Öğrencilerin yaşadığı kaygı, tercihi ve sonrasını düşünerek yaşanan kaygı. Bir tercih yapacaklar ama bu tercihin sonunda kendilerini nerede neyin beklediğini, iyi bir iş imkânına sahip olma kaygısını taşırlar.” dedi.

“Çok aceleci davranmayın, hızlı karar almayın”

Kurtay, “Hız çağındayız ve yaşam şartları bizleri hızlı adım atmaya zorluyor. Bazı dönemlerde hayatımızı şekillendirecek kararlar alma noktasına geliyoruz ve çağa ayak uydurup hızlı kararlar almak mecburiyetinde kalabiliyoruz. Bu dönemde hayatınız için önemli karar alacağınız dönemde bütün şartlarınızı gözeterek ve sakin kalarak yani çağın hızına uyak uydurmayarak kaygı ve strese yer vermeyerek karar almanız gerekir. Karar almanız için önünüzde uzunca vakit var. Aile, okul ve siz üçgeninde birbirinizle yardımlaşarak bu süreci uygun şartlarda yönetebilirsiniz. Unutmayın hızlı kararlar bazen olumsuz sonuçlanabiliyor. Üniversite tercihlerinde alınan hızlı kararlar sonucunda kimi bireyler üniversiteyi, bulunduğu şehri veya tercih ettiği bölümü doğru bulmayıp üniversiteden ayrılabiliyor. Bu süreçte öğrencilerin, ailelerin sakin olmasında tekrar tekrar fayda görüyorum.” ifadelerine yer verdi.

Kurtay, tercih döneminde yapılması gerekenleri aktararak, “Aileler ve öğrenciler sakin kalabilmeli. Bu süreci  doğru  değerlendirmek gerekiyor. İlk adımda öğrenciler potansiyellerine göre karar vermelidir. Öğrenciler öncelikle tercih edecekleri üniversiteyi veya bölümü kendi kafalarında tasarlamalıdır. Mümkün olduğunda, yerel olarak üniversiteleri ve bölümleri ziyaret etmelisiniz. Açık pozisyonlar için lütfen istediğiniz profesyonelle iletişime geçin. Aileler, çocuklarını veya öğrencilerini diğer öğrencilerle kıyaslamaktan kaçınmalıdır. Herhangi bir başarı kendisiyle ölçülmelidir. Bu dönemde öğrencilerin kendi başarılarını karşılaştırmak yerine kendi kararlarını vermelerini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tercih yapılırken kişilik özelliklerine dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Kurtay, “Bu kararı vermeden önce gencin mizacının, kişiliğinin ve sosyal özelliklerinin ailesinden, arkadaşlarından ve tanıdık çevresinden uzaklaşmaya uygun olup olmadığını belirlemek gerekir. Şehir dışı üniversiteler düşünüldüğünde sadece üniversite ve lisans eğitiminin kalitesinin değil, gidilen şehrin ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlerinin de göz önünde bulundurulmasında fayda vardır.” şeklinde aktardı.

“Üniversite ve şehir çok önemlidir”

Tercih edilecek bölümün öneminin yanı sıra öğrencinin yaşayabileceği, öğrenebileceği ve en önemlisi mutlu olabileceği bir üniversitede okumaldır. Seçmek istediğiniz bölüm Türkiye’de ya da yurt dışında bulunan birçok üniversitenin eğitim programında yer alabilir. Bu noktada kendinize sormanız gereken ikinci bir soru oluşuyor. ’Üniversite hayatımı yaşarken neleri ön planda tutmalıyım?’ Üniversite eğitiminiz boyunca nasıl bir hayatı tercih etmek isteyeceğinizi kendinize sormanız aslında hangi şehirde bulunan üniversiteyi seçmeliyim noktasında size büyük bir fayda sağlayacaktır. Örneğin üniversitenin yer aldığı şehrin güvenliği, büyüklüğü, sosyal ve kültürel zenginliği, burs fırsatları, staj imkânları, yurt dışı bağlantıları, fiziksel ve sosyal imkânları gibi pek çok konuda karşılaştırma yapmanız hangi üniversiteyi seçmeniz konusundaki kaygılarınızı azaltmanıza imkân sağlayacaktır.

“Bu hususta ailenin rolü büyük”

Tercih döneminde ebeveyların rolünün önemi hakkında da değinen Kurtay, “Aileler bu dönemde baskıcı davranışlardan kaçınmalı ve çocuklarını gelecekte onları mutlu edecek meslekleri seçmeleri konusunda desteklemelidir. Aileler, çocuğun kendisinde keşfettiği nitelikleri tanımaya ve saygı duymaya çalışmalıdır. Aileler, çocuklarının karar verme aşamasında sağlıklı seçimler yapabilen yetişkinler olduğunu unutmamalıdır. Ebeveynler, kariyerleri seçerken çocuklarının kaygı ve stresini yönetmede büyük rol oynarlar. Vereceği tüm kararlarda yanında olduğunuzu ve onu desteklediğinizi göstermeniz hem daha rahat ve gerçekçi kararlar almasına hem de gençlerin doğru seçimler yapmasına yardımcı olacaktır. Bazı durumlarda ebeveynler çocuklarının hayallerini gerçekleştirmesini ister. Meslek seçimini çocuğun istek ve tercihlerine bırakmak yerine, gençken yapmak isteyip de alamadıkları bir kariyere yönelmek, gençleri gelecekte telafisi olmayan sorunlara ve başarısızlıklara sürükleyecektir. Bu nedenle tercihlerini isteklerine, ilgilerine ve yeteneklerine göre desteklemek önemlidir. Ebeveynler çocukları adına karar vermemelidir. Kişilik özellikleri, kariyer seçimlerini desteklerken ilgi alanları, becerileri ve en önemlisi istekleri dikkate alınarak yönetilmelidir.” dedi.

Kurtay, “Ebeveynler,  kariyerleri seçerken çocuklarının kaygı ve stresini yönetmede büyük rol oynarlar. Vereceği tüm kararlarda yanında olduğunuzu ve onu desteklediğinizi göstermeniz hem daha rahat ve gerçekçi kararlar almasına hem de gençlerin doğru seçimler yapmasına yardımcı olacaktır. Bazı durumlarda ebeveynler çocuklarının hayallerini gerçekleştirmesini ister. Meslek seçimini çocuğun istek ve tercihlerine bırakmak yerine, gençken yapmak isteyip de alamadıkları bir kariyere yönelmek, gençleri gelecekte telafisi olmayan sorunlara ve başarısızlıklara sürükleyecektir. Bu nedenle tercihlerini isteklerine, ilgilerine ve yeteneklerine göre desteklemek önemlidir. Ebeveynler çocukları adına karar vermemelidir. Kişilik özellikleri, kariyer seçimlerini desteklerken ilgi alanları, becerileri ve en önemlisi istekleri dikkate alınarak yönetilmelidir.” şeklinde kaydetti.