Maraş merkezli olarak 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden etkilenen kentlerden biri olan Diyarbakır’daki 7 binanın yıkılması sonucu 411 kişi yaşamını yitirdi, 900 üzerinde vatandaş da yaralandı. Deprem sonrasında “Doğal Afet” kapsamına alınan merkezlerden biri olan kentte, resmi verilere göre ağır hasarlı olduğu tespit edilen 5 bin 459 binadan bu zamana dek 2 bin 738’inin yıkım işlemleri tamamlandı. Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) tarafından yapılan incelemelerde ise 3 bin 252’i ağır hasarlı, 2 bin 828’i orta hasarlı, 32 bin 652 binanın az hasarlı olduğu tespit edildi.
’21 BİN KONUT YAPILACAK’
Deprem sonrasında dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Mart ayında yaptığı açıklamada Diyarbakır’da 18 bin konut ve 3 bin köy evi olmak üzere toplamda 21 bin konut yapmayı planladıklarını ifade etmişti. Kentte hala bina yıkımları devam ederken, yapımı konusunda söz verilen binalar konusundaki son durumu Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Arif İpek değerlendirdi.
‘KONUT İHTİYACI 40 BİNE ÇIKACAK’
Ağır hasarlı binaların yıkımıyla kentte 20 bin konut ihtiyacı oluştuğunu dile getiren İpek, orta hasarlı binaların yıkımıyla bu ihtiyacın 40 bine çıkacağını söyledi. Edindikleri bilgilere göre; kent merkezi, ilçeler ve köylerde olmak üzere şuan yaklaşık 6 bin 500 konutun yapım aşamasında olduğunu belirten İpek, kentteki hasarlı bina yıkımı valilik ve kaymakamlıklarca yapıldığı ve kendileriyle bilgi paylaşılmadığı için gerçekte ne kadar yıkım yapıldığı bilgisine sahip olmadıklarını ifade etti.
DOĞRU MÜHENDİSLİK HİZMETİ
İpek, yapılan konutların zemin etüdü ve planlaması yapılmadan inşaatına başlandığını da kaydetti. Licê’de 1975 yılında meydana gelen depremin ardından zemin etüdü yapılmadan konutların inşa edildiğini hatırlatan İpek, “O dönem konut projesinin fay hattı üzerinde inşa edildiği fark edilince iptal edildi. Bunun tekrarlanmaması için öncelikle zemin etüt planlama çok iyi yapılması gerekir. Doğru yapılaşma aynı zamanda insan sağlığını koruyan bir şeydir. Bu anlamda mühendislik hizmetlerinin doğru alınması ve uygulanması hayati bir önemdedir” dedi.
KONUTLARIN KASIM AYINDA TESLİM EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Vaat edilen konutların Kasım ve Aralık aylarında teslim edilmesi taahhüdünde bulunulduğunu hatırlatan İpek, “Bu süreçte teslim edilmesi mümkün değil. Bu nedenle konutları yapan firmaya baskı yapılıyor. Muhtemelen konutlar bitmeden anahtar teslim töreni yapılacak ve insanları yerleştirecekler kanısı taşıyoruz. Bu da yeni sorunlara sebep olacak. Umarız halk, ikinci ve üçüncü mağduriyet yaşamaz” diye konuştu.
Kaynak: MA