Adıyaman’ın Kahta ilçesinde düzenlenen basın açıklamasını, Adıyaman Peygamber Sevdalıları adına Ayhan Aktan okudu.
Kahta 100’üncü yıl Parkın’da düzenlenen kitlesel basın açıklaması, vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti.
“siyonistler Gazze ile birlikte tüm insanlığa, vicdana savaş açmakta”
Gazze ile beraber insanlığa da savaş açıldığına dikkat çeken Aktan, “Tüm insanlığın bağrına paslı bir hançer gibi saplanmış olan siyonist işgal rejimi, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik aralıksız saldırılarını, dünyanın bir türlü görmeyen gözleri önünde hadsizce, hukuksuzca, ahalaksızca sürdürmektedir. Bir kanser hücresi gibi yıllardır sinsice şimdi de alenen ve hızlıca yayılan bu siyonist vahşete karşı sessizlik, çaresizlik, tükenmişlik hali asla kabul edilemez. Siyonist teröristlerin soykırımına karşı üç maymunu oynamak, vurdumduymazlık, kanıksama, zulümleri kabullenmek, ölmekten, intihar etmekten daha beter bir acıdır. Siyonist terör şebekesinin Gazze’ye yönelik yapmış olduğu saldırılarla sadece Gazze enkazlar altında kalmamaktadır. Bu saldırılarla birlikte siyonistler Gazze ile birlikte tüm insanlığa, vicdana savaş açmakta; ümmetin izzet ve şerefine kastetmektedir.” dedi.
“siyonist teröristlerin derhal Gazze’den çekilmesi gerekir”
Siyonizme açılan davların hızlı bir şekilde sonuçlanması gerektiğini dile getiren Aktan, “İzzet sahibi her insan, hiçbir zaman insanlığın ölümünü, vicdanların yok olmasını, izzet ve şerefin ayaklar altına alınmasını asla ve asla kabul etmez ve etmemelidir. Uluslararası Adalet Divanı’na Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından yapılan başvuruyu memnuniyetle karşılıyoruz. Başlayan bu sürece, desteğimizi bir kez daha beyan ediyoruz. Bu sürecin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını ve adaletin tecelli etmesini insanlık adına istiyoruz. Açılan davada siyonistlerin Filistinlilere soykırım yaptığını ve siyonist teröristlerin derhal Gazze’den çekilmesi gerektiği dava dosyasına eklendi. İnsanlık ve dünyanı vicdanı bu davayı izlerken, İslam ülkelerinden hiçbir sesin çıkmaması kabul edilebilir bir durum değildir.” ifadelerini kullandı.
“Mavi Marmara’nın hesabı sorulmadan, Gazze soykırımı patlak verdi”
Siyonist işgalcilerin soykırımlarına değinen Aktan, “Güney Afrika Cumhuriyeti’nin siyonist israil aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı ‘soykırım’ davasında görülecek olan duruşmalara evvela Türkiye mutlaka müşteki sıfatıyla katılım göstermelidir. Unutmayalım daha Mavi Marmara’nın hesabı sorulmadan, Gazze soykırımı patlak verdi. Bu yüzden İlk davacı konumunda olan Türkiye’nin bir an önce davaya müdahale etmesi elzemdir. Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı soykırım davasına buradan Türkiye başta olmak üzere tüm vicdan sahibi ülkeleri müdahil olmaya davet ediyoruz. Hür ve vicdanlı, acziyet ve meskenet içinde bırakan İslam ülkelerinin tüm liderlerine sesleniyoruz: Gazze’deki katliam ve soykırıma dur demek için bu meseleyi Uluslararası Ceza Mahkemesine götürme cesaretini gösterin artık.” şeklinde konuştu.
“Siyonist rejil ile tüm ticari ilişikler derhal askıya almalı”
Siyonist işgalcilerle tüm ilişkilerin askıya alınması gerektiğine değinen Aktan, “siyonist işgal rejiminin soykırımına dur diyen Yemen’e bakın ve onlara her türlü olanağı sağlamak için harekete geçin. Kahraman Yemen halkı ve ordusu HAMAS’ın yanında yer alarak, siyonistlere karşı direnişin safında yer aldığı gibi sizde bu şerefli safta yerinizi alın. Yemen, siyonistlere dışarıdan gidecek silah, gıda ve petrolün akışını durdurarak, Siyonistlere büyük darbeler vuruyorken bizim limanlarımızdan siyonis terör devleti israile mal ve teçhizat taşınmasına müsaade edilmemelidir. Hükümet bu konuda resmi karar alarak tüm ticari ilişikleri derhal askıya almalıdır. siyonist cephede yer alan ABD, İngiltere ve işbirlikçilerinin Yemen’e vahşice saldırması, sivillere ve savunmasız insanların başına bomba yağdırması gösteriyor ki; küfür tek millettir. siyonist şer cephesinde yer alan ABD ve İngiltere, 12 Ocak’tan bu yana Yemen’e 8 defa hava saldırısı düzenledi. Saldırılara; İtalya, İspanya, Fransa, Norveç, Hollanda ve ne yazık ki asli nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan Bahreyn bile destek verdi.” dedi.
“Gazze’de sivil yerleşim alanları her gün bombalanmaktadır”
Siyonist işgalcilerin sivilleri bombaladığına değinen Aktan, “Kasım 2023’te toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde, 1967 yılındaki ambargoya benzer içerikteki önerinin kabul edilmemesini sağlayan 4 ülkeden biri yine Bahreyn olmuştur. Bu derece zillet ve ihanet içerisinde bulunan Bahreyn’in suç dosyası her geçen gün kabarmaktadır. Hür ve Müslüman Bahreyn halkı, satılmış yöneticilerine karşı kıyama kalkmalı, siyonizme uşaklık eden liderlerine engel olmalıdır. Bölge ülkeleri ve Müslüman devlet liderleri Yemen’e yapılan saldırılara dur demek için ABD, İngiltere ve Bahreyn’e karşı ortak tavır almalıdırlar. ABD’nin ve İngiltere’nin bölge ülkelerinin gözüne korku salmak için yapmış olduğu bu saldırıya karşı, Türkiye’deki NATO üslerinin faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. siyonist teröristlerce, Gazze’de sivil yerleşim alanları her gün bombalanmaktadır. Okullar, hastaneler, camiler ve evler tamamen ya da kısmen yıkılmış durumdadır. Gazze’nin alt yapısı tamamen çökmüş, açlık, susuzluk ciddi boyutlara ulaşmıştır. Havaların soğumasıyla birlikte, barınacak yer bulamayan ve yakacağı olmayan kardeşlerimiz daha büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Refah sınır kapısında binlerce yardım tırı bekletilerek, Adeta açlık ve kıtlıkla bir millet yok edilmek istenmektedir. Buna asla müsaade edilememeli ve sınır kapılar derhal açılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Müslüman liderlere uluslararası tüm aktörlere çağrıda bulunduklarını dile getiren aktan çağrılarını şu şekilde sıraladı:
-Gazze’de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için “insani yardım koridoru” acilen açılmalıdır.
-Filistin’i devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, seçimle iş başına gelmiş HAMAS’a ve Gazze hükümetine denizden, karadan ve havadan ulaşmak için siyonistlerden izin alma zilletinden kurtulmalıdır.
Bu özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun olarak HAMAS’la siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar.
-İşgal tamamıyla son bulana kadar Siyonist işgal rejimi ile askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır.
-Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücü var ve BU gücünü göstermekten çekinmemelidir
-Hür insanlar ve tüm Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalı ve siyonist vahşete dur demelidirler.
– İzzettin El Kassam’ın şanlı direnişi tüm dünyayı umut meşaleleriyle aydınlatmaya başladığı bu acı süreci iyi okumalı ve kadim dersler çıkarmalıyız. Evet 7 ekimden beridir batı batıyor ve doğu yeniden doğuyor.
-Bilinmelidir ki Filistin davası evvela ümmetin, sonra da ehli vicdan tüm insanların ortak davasıdır. Mescid-i Aksa ve Kudüs, Müslümanların mukaddes, vazgeçilemez değeridir. bu bilinç ve umut kaybolmamalı ve tüm dünyaya haykırılmalıdır. Peygamber sevdalıları olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin, Filistinli annelerin, bacıların ve çocukların yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Filistin’in kahraman halkına selam olsun. Gazze’nin mümtaz şehitlere selam olsun. Nice destanlar yazan HAMAS’a selam olsun. Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun. siyonist terör devleti diz çökene kadar, Gazze hür ve özgür olana kadar, hakkı haykırmaya devam edeceğiz.” (İLKHA)