Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Üsküdar Belediyesince tarihi hamamdan kütüphane ve kafeye dönüştürülen Kuzguncuk Nevmekan’ın açılışında yaptığı konuşmada dünya siyaset sahnesinde bir ülkenin sahip olabileceği en önemli imkânın güçlü siyasal liderlik olduğunu vurgulayarak “Cumhurbaşkanımızın varlığı Türkiye’nin uluslararası alanda en önemli imkânlarından bir tanesidir” ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanı Altun, Türkiye’nin etkili bir bölgesel güç ve küresel bir oyuncu olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
“Artık karşımızda içe kapanan, kendi iç çelişkilerine boğulmuş, krizleriyle uğraşan bir Türkiye yok. İddialı, dışa açık bir Türkiye var. Bu güçlü ve iddialı Türkiye esas itibarıyla dünyada hem istikrarın hem de barışın teminatı olma noktasında çok önemli bir performans ortaya koyuyor. Günümüz Türkiye’sini bu anlamda istikrarlaştırıcı bir güç olarak tarif ediyorum. Türkiye bugün istikrarlaştırıcı bir küresel ve bölgesel aktördür. Zor bir çağda, çetin bir coğrafyada yaşıyoruz. Hem küresel anlamda ortaya çıkan krizler hem bölgemizde yaşanan gerilimler bizi ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bırakıyor. Biz bu meydan okumalarla karşı karşıya kalsak da son 20 yıldır ülkemiz gerçek anlamda bir istikrar adasıdır. Bölgesine istikrar ihraç eden, küresel alana barış ihraç eden bir güçtür.”
Irkçılığın, İslam düşmanlığının, yabancı karşıtlığının Batı dünyası başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde giderek yükselişe geçtiğini ifade eden İletişim Başkanı Altun, “İçinde yaşadığımız dünya hakikatin krize girdiği, hakikat krizine şahitlik eden bir dünyadır. Yeni medya teknolojileriyle ve bu teknolojileri yöneten kötücül aktörlerin marifetiyle ne yazık ki yalan sıradanlaşmış, gerçek ve hakikatin önüne geçmiştir. Ve Türkiye olarak biz bu dezenformasyona, yalan bombardımanına dünyada en çok maruz kalan ülkelerden biriyiz. Fakat sadece biz değil, bütün dünya toplumları bugün itibarıyla adına hakikat krizi dediğimiz bir krize maruz kalacak şekilde bir yeni gerçeklikle mücadele ediyor. Burada maalesef yalanlar gerçekten çok daha hızlı bir şekilde yayılmakta ve bu, bireylerin haklarını, milletlerin güvenliklerini tehdit etmektedir. O nedenle biz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bu hakikat kriziyle yüzleşmek namına çok ciddi bir gayret sarf ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür. Daha adil bir dünya mümkündür” çağrısının esas itibarıyla mevcut küresel adaletsizliğe karşı bir direniş çağrısı olduğunu ifade eden İletişim Başkanı Altun, şunları söyledi:
“Bugün bir küresel adaletsizlik ortamı içindeyiz ve bu ortamın merkezinde Batılı sömürge sistemi vardır. Türkiye, bu Batılı sömürge sistemine karşı ayan beyan mücadele eden ve bu mücadeleyi de kurumsallaştıran bir ülke konumundadır. Bu yönüyle de dünya mazlumlarının umududur. Ne yazık ki bu küresel adaletsizlik bir yandan da bu Batılı sömürge sistemiyle işbirliğini kabul etmiş Batıcı elitlerin gayretleriyle de ayakta durmaktadır. Cumhurbaşkanımız, siyasi mücadelesinde hem bu Batılı sömürge sistemiyle hem de o sistemle işbirliği halindeki Batıcı elitlerle mücadele etmiştir. Bu mücadelede milletin desteğiyle, milletin dirayetiyle başarı elde etmiştir. ‘Erdoğan siyaseti nedir?’ diye soracak olursanız, ben açık ve net bir şekilde ‘Batıcı, Batılı bağımlılık sistemine, düzenine karşı direniştir’ derim.” (İLKHA)