Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dinç “Bugün Gazze’ye uzatılan namlu Diyarbakır’a, Ankara’ya, İstanbul’a uzatılmıştır”

Filistin’de yaşanan katliama sessiz kalmamak için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı tarafından halkın yoğun katılım gösterdiği Aksa Tufanı miting düzenlendi.

Filistin'de yaşanan katliama sessiz

65 gündür Gazze’ye yönelik ağır bombardımanla dünyanın gözü önünde bir soykırım gerçekleştiren siyonist işgal rejimine karşı, Filistinli Müslümanlara destek vermek maksadıyla dünyanın birçok yerinde gösterilen tepkiler de çığ gibi büyüyor.

Saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinde itibaren Türkiye’nin birçok ilinde destek mitingleri düzenleyen HÜDA PAR, bugün Bingöl’de Aksa Tufanı’na Destek Mitingi düzenledi.

Mitingde konuşan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Filistin’de yaşanan katliama duyarsız kalınmanın haysiyetsizlik olduğunun altını çizdi. Filistin’de 7 Ekim sonra meydana gelenlerin yeni bir dünya düzenini oluşturduğunu hatırlattı.

Yardımların düzenli bir şekilde Gazze şehrine ulaştırılması gerektiğini belirten Dinç, Gazze’de elektrik ve ilacın bulunmadığını, ameliyatların anestezi olmadan yapıldığını kaydetti.

“Filistin’de mücadele edenler ile Filistin’i destekleyenlerin ortak bir özelliği var”

Konuşmasına “Selam insanlığın şerefi ve haysiyeti için mücadele eden Filistinli mücahidlere olsun.” sözleri ile başlayan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, “Ve selam bu mücahidleri yetiştiren annelere, babalara, liderlere olsun. Selam, bedenen burada olsa da ruhen, kalben Kudüs’te olan siz kardeşlerime olsun. Allah’ın selamı Bingöllü mücahid kardeşlerimin üzerine olsun. Evet kardeşlerim, size mücahid diyorum. Çünkü Filistin’de mücadele edenler ile Filistin’i destekleyenlerin ortak bir özelliği var. Bunlar özgürdürler, hürdürler. Filistin davasını savunmak için özgür olmak lazım. Ve bugün Filistinli mücahidler bize de bir sorumluluk, vazife yüklemiştir. Ve her birimiz her an mücadele halindeyiz. Bugün bizler bu meydanlara gelerek aslında cihad ediyoruz. Çünkü onların bizden istediği ‘meydanları boş bırakmayın’ diyorlar. Ve bizler mallarımızla onlara destek vererek cihad edeceğiz. Ve onların mallarını boykot ederek cihad edeceğiz. Ve inşallah eğer o günde gelse göğüs göğüse de o cihadı da yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“… bizler siyonizmin işlediği katliamlara, soykırımlara alışmayacağız”

Dinç, “Kıymetli kardeşlerim, bizim bu meydanlara çıkışımızın bir amacı vardır. Biz bu meydanlara çıkışımız öyle gaz almak için değildir. Bizler bu meydanlara çıkarak cihad şuurumuzu artırıyoruz. Bizler bu meydanlara çıkarak siyonizmin ne kadar kötü ırkçılık olduğunu tüm dünyaya duyurmak istiyoruz. Ve inşallah bizler siyonizmin işlediği katliamlara, soykırımlara alışmayacağız. Onların o çocukları katledişine alışmayacağız. Kadınları, sivilleri katledilişlerine asla ama asla alışmayacağımız. Bunları göstermek için bu meydanlara akın ediyoruz.” dedi.

“Kıymetli kardeşlerim, 65 gündür Gazze’de bir soykırım var. Gazze’de bir insanlık suçu işleniyor. Havadan, karadan, denizden çocuklar katlediliyor, kadınlar katlediliyor, hastaneler hedef alınıyor ve bu soykırıma karşı iki yüzlü batı da destek veriyor.” diyen Dinç sözlerini şöyle sürdürdü:

“İslam ülkeleri de zillet içerisinde debeleniyorlar. Bugün Gazze’de ilaç yok. Kemik kırıkları için kullanılacak fiksatörler yok, cerrahi malzemeler yok. Çocuklar ameliyat olduğu zaman uyuşturucu madde, anestezi dediğimiz ilaçlar yok ve uyuşturmadan ameliyatlar yapılıyor. Ve binlerce kardeşimiz şehid, on binlerce kardeşimiz yaralıdır. Ve biz bu soykırıma asla sessiz kalmayacağız. Ve bugün bu soykırıma sessiz kalmak bu soykırımı işlemekten daha büyük vahşettir. Değerli kardeşlerim, bu kulakları sağır eden bu çocukların sesiniz duymayanlara yazıklar olsun. Zangır zangır dudakları ve ayakları titreyen bu çocukları görüpte harekete geçmeyenlere yazıklar olsun. 65 gündür işlenen bu soykırıma imkânları olupta sessiz kalanlar tarafsız değiller, bunlar haysiyetsizdirler, bunlar satılıktırlar.”

“Bu Siyonistlerin sonu da firavun gibi olacak”

Siyonist işgalcilerin sürekli olarak çocukları katlettiğini ve kendilerini soykırımdan geçiren firavuna özendiklerini anımsatan Dinç, “Acaba neden çocuklara saldırıyorlar? Firavun da kendi sonunu getiren çocuklardan korkuyor ve o çocukları katlediyordu. Bu siyonistlerin sonu da firavun gibi olacak. Çünkü onlar zayıf olan çocuklarımızı katlederek güçlülerimizin direncini kırmaya çalışıyorlar. Çocuklarımızı öldürerek, katlederek aslında geleceğimizi hedef alıyorlar. Ama firavunda aynısını yaptı. Bugün de artık bu firevunlara karşı çıkacak yeni Musalar (Hz. Musa (a.s.)) çıkmış. Zamanın Musa’sı olan Ebu Ubeyde’ye selam olsun. Zamanın Musa’sı olan İzzettin El Kassam’a selam olsun. Ve bugün siyonizmin putunu yerle yeksan eden Ebu Ubeyde’ye selam olsun.” şeklinde konuştu.

“Artık yeni düzen gerekiyor”

Siyonistlerin saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden sonra yeni bir dünya düzeninin gerektiğinin altını çizen Dinç, “Bugün Filistinli mücahidler ‘ya zafer ya şehadet, ya zafer ya şehadet’ diyerek siyonstlerin putlarını yerle yeksan ettiler. Uluslararası hukukmuş, Birleşmiş Milletler’miş, insan haklarıymış, çocuk haklarıymış, kadın haklarıymış tüm sahtekârların maskelerini bugün düşürdüler. Kıymetli kardeşlerim, artık biz israil yerine işgalci israil diyoruz. Ya bugünden sonra artık 7 Ekim den sonra yeni bir dünya düzeni gerekiyor. Artık Birlemişmiş Milletlere güven yok, artık uluslararası hukuka güven yok. Artık yeni düzen gerekiyor. Filistin’deki mücahidler tüm sahtekârların maskesini düşürdü. Artık bugünden sonra işgalci israil dediğimiz gibi sahtekâr ABD, İngiltere, Fransa, Almanya diyeceğiz. Çünkü bütün sahtekârları Filistinli mücahidler tüm çıplaklığıyla ortaya koydu kardeşlerim. Kıymetli kardeşlerim, artık yeni bir sürece giriyoruz. Kudüs’teki mücahidler yeni bir süreç bizim için başlattı. Bugün işgalci israil arkasına en güçlü devletler almış ve en güçlü küresel medya da onun elinde. Ancak bu güçlü devletlerin hakları Filistin’in yanındadır. Artık bugünden sonra Filistin’in haklı mücadelesi, haklı mücadele güneşi batıda da doğmuştur.” diye konuştu.

“Şeytanyahu Netanyahu için istifa sesleri yükseliyor”

Milletvekili Dinç mitinde konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Evet kardeşlerim, Filistin’de 65 gündür üzerlerine bombalar yapmasına rağmen Filistin halkı HAMAS’ın yanındadır. Hatta ateşkes sürecinde Mısır’da olan Filistinliler Gazze’ye geldiler, burayı terk etmiyorlar. Ve her zaman HAMAS’ın yanındadırlar. Oysa Telaviv’de Şeytanyahu Netanyahu için istifa sesleri yükseliyor. Filistinli halk akidesine sahip çıkmak gibi Filistin davasına sahip çıkıyorlar kardeşlerim. Evet, Filistin davası sadece Filistinlilerin değildir. Filistinli davası Türklerin, Kürdlerin, siz Zazaların davasıdır. Çünkü ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi’nin çocuklarıyız. Selahaddin-i Eyyubi, ömrü boyunca Kudüs merkezli bir yaşam ortaya koydu. Ve şunu da söyleyeyim kardeşlerim, bunların derdi sadece Gazze değil bunlar sadece Gazze’ye saldırmıyor, bunlar Beytülhalim’e, Tulkarim’e, Han Yunus’a, Bat-ı Şeria’ya saldırıyorlar. Her yerde Filistinli kardeşlerimizi katlediyorlar. Mesele sadece Gazze değil, mesele Arz-ı Mev’ut’tur ve Arz-ı Mev’ut dedikleri Kürdlerin bölgesini kapsıyor kardeşlerim. Bundan dolayı da bizim meselemizdir. Ve bugün Gazze’ye uzatılan namlu Bingöl’e uzatılmıştır. Bugün Gazze’ye uzatılan namlu Diyarbakır’a Ankara’ya, İstanbul’a uzatılmıştır.”

Dinç, “Aynı şekilde onlar 1915’te 2 bin kilometre uzaklıktaki Çanakkale’ye gelip bizimle omuz omuza savaştılar. Ve orada şuan Gazze şehidi, Kudüs şehidi diye sembolik olan kabirleri var kardeşlerim. Bugün biz Gazze’den bize ne diyemeyiz. Bugünde onların yanında olacağız ve yarın eğer siyonistler buraya gelse o gün de onlarla mücadele edeceğiz. Ve o gün de diyeceğiz ki geçmişte de bunlarla mücadele ettik ve şimdide bunlarla mücadele edeceğiz diyeceğiz kardeşlerim. Kıymetli kardeşlerim, çağrımızı da buradan yapalım tüm dünyaya. Her şeyden önce diyoruz ki bu mesel 7 Ekim merkezli okunmaması lazım. Bu mesele 1917’den 106 yıl önce İngilizlerin Filistin’i işgal etmesinden sonra başlıyor. Aynı şekilde 75 yıl önce terör şebekesi israil’in orada işlediği soykırım, işlediği katliam, orada izlediği yayılmacı politikadan beri başlayan bir kıyamdır. Sadece İslam ülkeleri değil vicdanlı ülkelerinde desteği ile acil bir şekilde Gazzeli kardeşlerimize yardım gitmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“Bizim limanlarımızdan yiyecekmiş, içecekmiş ve yakıtın gitmesine asla ama asla razı değiliz”

Türkiye’nin harekete geçmesi gerektiğini hatırlatan Dinç, “İncirlik ve Kürecik üssü siyonistlerin destekçisi olan ABD’nin bu üslerinin bir an öce kapatılması lazım. Hava alanları, deniz limanları bu alçaklara acil bir şekilde kapatılması lazım. Orada kardeşlerimiz katlediliyorken, ilaçsız kalırken, susuz kalırken, bizim limanlarımızdan yiyecekmiş, içecekmiş ve yakıtın gitmesine asla ama asla razı değiliz. Biran önce bu ayıba bir son verilmelidir. Ve diyoruz ki hiçbir şekilde terör şebekesiyle bir ticaret ilişkisi olmaması lazım. Bizim ülkemizde olup siyonistlere destek verenler biran önce vatandaşlıktan çıkarılmalı ve bunlar tespit edilmeli, yargılanmalı mal varlığına da el konulmalı. Vatandaşlarımıza çağrımız şudur, Filistinli yetkililer bizden şunu istiyor. Meydanları terk etmeyin diyorlar, mallarınızla bize destekçi olun, siyonistlerin mallarını boykot edin diyorlar. Ve kıymetli kardeşlerim, ne onları destekleyen firmaların ve ne de onların mallarını ticaret ve esnaflık yapan kardeşlerim nede onların mallarını alsın ve ne de satsın. Ve Filistin’e komşu ülkelerine çağrımız şudur. Ey Ürdün ey Lübnan ey Suriye ey Mısır sınırlara akın edin. Bir yolunu bulun bu kardeşlerimize yardım ulaştıralım.” dedi.

Dinç, “siyonistlere de çağırımız şudur. Filistin toprakları Filistinlilerindir. Oradan size vatan olmaz. Nereden gelmişseniz defolup geldiğiniz yere gidin. Vallahi Vallahi siz o Filistinlilerin, çocuklarının hepsini yok etseniz de biz burada tek bir kişi de kalsak sizinle cihad etmeye, sizinle mücadele etmeye asla ama asla pes etmeyeceğiz. Son olarak da İslam ülkelerine çağırımız şudur, bu terör şebekesiyle askeri ve siyasi ekonomik ilişkilerini kesin. Bunlar terör devletleridir. Terör devletiyle ticaret olmaz, terör devletinin cumhurbaşkanı olmaz. Terör devleti ile hiçbir ilişkisi kurulmaz. Ve hiçbir şey yapamıyorsanız en azından elçilerinizi oradan geri çekin diyoruz. Bu duyguyla hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle Allah’a emanet ediyorum. Rabbim cihad şuurumuzu daha da artırsın diyorum.” şeklinde konuştu. (İLKHA)