Cumhurbaşkanı Erdoğan soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin; İsveç’in NATO başvurusu, Türkiye’nin AB üyelik süreci, ekonomi ve göçmenlerle ilgili sorularına yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya’da düzenlen NATO Liderler Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, zirvede çabaları sonucunda ittifak tarihinde ilk defa Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanması kararının ilan edildiğin hatırlattı. […]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin; İsveç’in NATO başvurusu, Türkiye’nin AB üyelik süreci, ekonomi ve göçmenlerle ilgili sorularına yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya’da düzenlen NATO Liderler Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, zirvede çabaları sonucunda ittifak tarihinde ilk defa Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanması kararının ilan edildiğin hatırlattı.

İsveç’in NATO üyeliğine değinen Erdoğan, “İsveç’in NATO üyeliği konusu malumunuz zirve bağlamında öne çıkarılan hususlardan biri oldu. Bu konudaki ilkeli duruşumuz başından beri bellidir. Politikamızı burada da devam ettirdik. Zirve hitamında yaptığımız basın toplantısında meseleyi enine boyuna değerlendirdik. Kendilerine ifade ettiğimiz gibi İsveç’in katılım protokollerini onaylayacak merci Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Şu an işleyen bir süreç vardır. Meclisimiz atılan adımları takip edecek, ülkemizin çıkarları doğrultusunda en doğru kararı verecektir.” dedi.

Vize serbestisi

Zirvede yaptığı görüşmelerde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin yeniden canlandırılması noktasında olumlu bir kanaat hâkim olduğunu söyleyen Erdoğan, “Türk ekonomisine çarpan etki yapacak Gümrük Birliğinin güncellenmesi müzakerelerini de hızlandıracağız. Vize serbestisinde de mesafe alacağımıza inanıyorum. Türkiye’nin savunma kabiliyetini güçlendirecek projelerle ilgili süreçler de ivme kazanacaktır. Muhataplarımızla olan görüşmelerimizde kendilerine İletişim Başkanlığımızın hazırladığı dört vizyon eseri takdim ettim. İnsani Yardımda Türkiye Modeli, Türkiye’nin NATO’ya Katkıları, Türkiye’nin Terörizmle Mücadelesi ve Lider Diplomasi başlıklı bu eserlerle tarihe not düştük.” diye konuştu.

Gazetecileri yönelttiği sorular ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği yanıtlar şöyle:

ABD ile F-16 görüşmeleri

Soru: NATO Zirvesi marjında pek çok ikili görüşme yaptınız. ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığınız görüşmeye dair detaylı bilgi vermeniz mümkün mü? F-16 tedarik ve modernizasyonuyla ilgili gelişme beklemeli miyiz? Bundan sonraki Türk-Amerikan ilişkilerine dair beklentileriniz nelerdir?

Cevap: Değerli arkadaşlar öncelikle Türkiye ile ABD, malum NATO müttefiki, stratejik ortaklığa sahip iki önemli ülkedir. 2021 yılında Sayın Biden ile kurulmasını kararlaştırdığımız stratejik mekanizma kapsamında kurumlarımız görüşmelerini sürdürmekte. Mekanizmayla aramızdaki diyalog kanallarına yeni bir dinamizm kazandırdık. Zirve kapsamındaki görüşmemiz de çok çok verimli geçti. Yaklaşık 1 saat 15 dakika bir görüşme oldu. F-16’ların satışıyla ilgili Biden ve yönetimi aslında ülkemiz lehine bir tutum sergiliyor. Şu anda gerek kendisi gerek Dışişleri Bakanı ‘biz bu işin üzerindeyiz, takipçisiyiz’ dediler. Tabi bizden de Dışişleri Bakanımız Hakan Bey, aynı şekilde İbrahim Bey her ikisi de muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu sürecin, hatta Yaşar Paşamız da muhatabıyla görüşmek suretiyle, bu sürecin lehe dönüştürülmesini inşallah temin edecekler.

Türkiye – AB ilişkileri

Soru: Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde yeni bir süreç, yeni bir açılım ihtimalinden söz ediliyor. Buradaki görüşmelerden aldığımız hava oydu ve bazı sözler de verildi. Bu aşamada beklenen vize kolaylığı, vize serbestliği ve Gümrük Birliği çerçevesinde güncellemeler noktasında müzakerelerin devamına yönelik ilk adımlar nasıl atılacak? Nasıl bir takvim var önümüzde?

Danışmanım Çağatay Bey’i Brüksel’e gönderdik. Yarın orada bu konularla ilgili görüşmeleri yapacaklar. Gerek Gümrük Birliği konusu gerekse vize serbestisi konularını görüşecek. Bunların Türkiye lehine olacağına inanıyorum. Bugün Ursula von der Leyen de bununla ilgili bize olumlu bazı şeyler de söyledi. Danışmanım Çağatay Bey de oradan olumlu gelişmelerle dönecektir diye düşünüyorum.

Çünkü son Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde, yüksek temsilci ve komisyondan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri hakkında rapor hazırlamasının istenmesi isabetli bir adım olmuştur. Raporun olumlu ve ileriye dönük biçimde hazırlanmasını bekliyorum.

Öte yandan Türkiye olarak verdiğimiz sözlerin her zaman arkasında durduk, duruyoruz. Kazan-kazan ilkesiyle yürütülen müzakerelerin somut sonuçlarını en kısa zamanda görmek istiyoruz. Verilen sözlere dair somut adımlar öncelikle terör örgütlerinin faaliyetlerinin söz konusu ülkelerde sonlandırılması, teröristlerin iadesi. Avrupa Birliğinden göreceğimiz olumlu çalışmalar neticesinde biz de verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için çalışmalara başlarız. Geçen yıl üzerinde mutabık kalınan konular hayata geçmediği için süreç bugüne geldi. Bundan sonra da verilen sözlerin hayata geçirilmesine göre biz de harekete geçeriz.

Netliğimizi, bu konuda tavizsiz olduğumuzu muhataplarımıza anlattık.

Körfez ülkelerini ziyaret

Soru: Sayın Cumhurbaşkanım ben ekonomiyle ilgili bir soru sormak istiyorum belirttiğiniz çerçevede. Genel yaklaşımınızda yatırım, üretim, istihdam, ihracat, doğal olarak büyüme ve cari fazla ana başlıklar. Gerek ekonomi yönetiminde gerekse Merkez Bankası yönetimindeki yenilemeyle birlikte önceki dönemi değerlendirip, farklılaşan, mali sıkılaştırma diyebileceğimiz karar süreci, kamu maliyesini güçlendirecek ek gelir önlemleri devreye girdi. Bu hamleleri siz özellikle enflasyonun tek haneye düşürülmesi noktasında nasıl bir takvim öngörüyorsunuz? Bu arada önümüzdeki hafta bir Körfez ziyaretiniz olacak. Körfezden Türkiye’ye farklı yol ve yöntemlerle kaynak girişimleri oldu geçmişte. Daha kapsamlı, daha sürdürülebilir bir çerçeve anlaşmasıyla bu süreci destekleyecek farklı ve yeni bir dönemin kapısı aralanabilir mi?”

Cevap: Bu ziyarette umutlarımız var. Arkadaşlarımı önceden gönderdim. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri buraları dolaştılar. Biz de bir heyetle gideceğiz. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’ni dolaşarak onlarla aramızdaki her türlü ilişkileri daha da güçlendirelim istiyoruz. Hatta bugün Muhammed bin Zayed aradı. Merak ediyorlar. Ne oldu, nasıl gitti falan. Dedik ki ‘Nasıl olsa Çarşamba günü sizdeyiz. Orada etraflıca bunları görüşürüz.’ Katar’dan oraya gideceğiz, Suudi Arabistan’a, Katar’a geçeceğiz ve umutluyum. Ön ziyaretlerde arkadaşlarımız belli bilgilendirmeleri yaptılar. Yapacağımız ziyarette de Türkiye’ye verecekleri destekleri bizzat görme, yaşama imkânımız olacak. Daha önce yaptığım görüşmelerde kendileri söyledi. ‘Türkiye’ye ciddi yatırımlar yapmaya biz hazırız.’ Bunu bu ziyaretle birlikte de inşallah noktalamış olacağız. Bu yatırımlar belki bizde olacak, belki Suudi Arabistan’da, Katar’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacak.

Her dönem olduğu gibi bu yeni dönemde de ekonomi ehil kadroların elinde. Bu ülkede enflasyonu tek haneye daha önce kim indirdi? AK Parti kadroları. Vatandaşlarımız müsterih olsun, enflasyonu yine tek haneye indireceğiz. Ekonomiyi güçlendirecek, Türkiye’yi büyütecek adımları attık, atıyoruz. Yapılan çalışmaların, göreve getirilen ekibin olumlu yansımalarını da almaya başladık.

Düzensiz göçmenler

Soru: İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, haziran ayında 15 bin 591 düzensiz göçmenin yakalandığını ve 6 bin 883’ünün sınır dışı edildiğini açıkladı. Yerlikaya, 4-5 aylık sürecin ardından şehirlerdeki kaçak göçmen kümelenmesinde gözle görülür bir farklılaşma olacağını söylüyor. Türkiye kaçak göçmenlerle ilgili daha farklı bir döneme mi giriyor? Yani Sayın Yerlikaya’nın bahsettiği farklılaşmanın detayları nelerdir?

Cevap: Düzensiz göçle mücadele hiçbir zaman sekteye uğramadı, uğrayamaz. Bunun detayı dediğimiz zaman uygulamada birçok adımlar atılacak. Bunlar kah polisiyedir kah o sınırlardaki uygulamalarımızdır. Türkiye’ye bu göçmen girişlerinin engellenmesi ve yakalananlarının sığınma evleri veya göçmen evlerine alınması önemli. Atılacak adımlarla da bu işi daha da sınırlamak ve yerinden özellikle, Suriye’nin kuzeyinden olacak göçleri yerinde engellemek önemli. Şu anda buna yönelik çalışmalarımız var. Kaçak göçmenler yakalanır, yakalanmaz hemen Geri Gönderme Merkezlerine gönderilerek orada gerekli olanlar yapılıyor. Bunlar ülkelerine gönderiliyor ve bununla beraber halkımızdaki endişe, korku, bunları da gidermiş oluyoruz.

Yapılan çalışmalarla kısa zamanda düzensiz göçmenler konusunda gözle görünür değişiklikleri vatandaşımız hissedecek. Güvenlik güçlerimiz, önlemleri ve çalışmalarını vatandaşlarımızın rahatı ve huzuru için sıkılaştırdı. Ancak çalışmalar da hiçbir insanın onuruna aykırı şekilde yapılmayacak. Medeniyetimizin, değerlerimizin gerektirdiği adımları atacağız.

Göçmen kaçakçılarına da göz açtırmıyoruz. Jandarma, emniyet ve ilgili güvenlik güçlerimiz kaçakçılık organizatörlüğü yapan kişilere karşı başarılı operasyonlar gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz aylarda Van-İran sınır hattında göçmen kaçakçılığı suçunu organize olarak işleyen suç örgütlerine yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Bu operasyonlarda 300’e yakın göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalanırken, bunlardan 168’i tutuklandı. Düzensiz göçmenlerle, ülkemize sığınmış, misafir ettiğimiz mültecileri de birbirine karıştırmamalıyız. Mültecilerin onurlu, gönüllü ve güvenli şekilde ülkelerine dönmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Eşi ölen kadınların aldığı maaşın düşük olması

Soru: Türkiye’de Medeni Kanununa göre evin geçiminden mesul olan koca, fakat eş vefat ettiğinde ve bu arada tabii Türkiye sosyolojisinde bugün yaşı 65-70 üzerinde olan hanımlar çalışmıyorlar. Dolayısıyla çalışma hayatları olmadığı için bir emekli maaşları yok ve eşlerinden emekli maaşı alıyorlar. Fakat dul olduklarında bugün en düşük emekli maaşı 7 bin 500 ama dul bir hanım 6 bin 300 lira alıyor eşinin maaşını daha düşük alıyor. Bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmayacağını sormak istiyorum. Onların adına. Çünkü eş kendi çalışınca eşinin maaşını düşük alması anlaşılabilir. Aman hiç çalışmadığında evin reisi erkek vefat ettiğinde geriye kalan eş bir parça mağdur kalıyor.

Cevap: Türkiye’de aileye ve kadına Cumhuriyet tarihinde en fazla değer ve sosyal yardım AK Parti hükümetleri döneminde verilmiştir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz çerçevesinde hiçbir vatandaşımızın mağduriyet yaşamasına izin vermeyeceğiz, topyekûn bir kalkınmayı hedefledik ve hedefimize ulaşacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sosyal hizmet modellerimizle düşük gelirli bireyleri ve aileleri ihtiyaçları doğrultusunda hep destekledik, hep destekleyeceğiz. Bunun adımları atıyoruz. Aile ve Gençlik Bankamız da bunun en somut adımı olacak.

Exit mobile version