Uzm. Dr. Emre Yaşar, “2022 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri incelendiğinde ülkemizde gerçekleşen ölümlerin yüzde 3,2’sinin böbrek yetmezliği nedenli olduğu görülmektedir.” dedi.
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde “14 Mart Dünya Böbrek Günü” dolayısıyla diyaliz ünitesi önünde Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Muhammed Serdar Buğday, Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Mehmet Erkin Şahin, Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. İrem Pembegül, Nefroloji Uzmanı Uzm. Dr. Emre Yaşar, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Ayten Turgut’un katılımıyla basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasını okuyan Nefroloji Uzmanı Uzm. Dr. Emre Yaşar, kronik böbrek hastalığının dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini söyledi.
“Dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir”
Uzm. Dr. Emre Yaşar, “Böbreğin metabolik ve hormonal fonksiyonlarında ilerleyici ve geri dönüşsüz kayıp ile seyreden kronik böbrek hastalığı; artan sıklığı, komplikasyonlara ve ölümcül durumlara yol açması, yaşam kalitesini azaltması, diyaliz ve böbrek nakli gibi yüksek maliyetli tedavi uygulamalarını gerektirmesi gibi nedenlerle dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir” dedi.
“Dünyada 3 milyondan fazla kişi kronik böbrek hastalığından dolayı hayatını kaybetmekte!”
Uluslararası Nefroloji Topluluğu’nun yaptığı çalışmalara göre, dünya genelinde 850 milyondan fazla kişinin kronik böbrek hastalığından etkilendiğini ve her yıl 3 milyondan fazla kişinin bu hastalıktan dolayı vefat ettiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Yaşar, şöyle devam etti:
“Yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerin yıllık sağlık bütçelerinin neredeyse yüzde 3’ü diyaliz ve böbrek nakli maliyetleri ile ilişkilidir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından hazırlanan 2022 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri incelendiğinde ise ülkemizde gerçekleşen ölümlerin yüzde 3,2’sinin böbrek yetmezliği nedenli olduğu görülmektedir.”
“Türkiye’de hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalığı olanlarda kronik böbrek hastalığı sıklığı daha yüksek”
Bu hastalığa yol açan nedenlerin dağılımının ülkeye, ırka, yaşa ve cinsiyete göre farklılıklar göstermekle birlikte altta yatan en sık nedenlerin obezite, diyabet ve hipertansiyon olduğuna vurgu yapan Dr. Yaşar, “Türkiye’de de benzer bir eğilim mevcut olup hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalığı olanlarda kronik böbrek hastalığı sıklığı daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bu hastalıklarla ve risk faktörleriyle mücadele etmek kronik böbrek hastalıklarından korunmada ya da ilerlemesini durdurmada birincil korunma yöntemidir. Ayrıca söz konusu hastalıkların ilerlemesinin durdurulması ve bu hastalıklara bağlı yeni hastalık oluşmasının engellemesi için erken teşhis, etkili tedavi ve izleme süreçleri en önemli mücadele basamaklarıdır” diye aktardı.
“Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı’ yürütmektedir”
Yaşar, “Bu doğrultuda Bakanlığımız; kronik böbrek hastalıkları ve risk faktörlerinin önlenmesi/kontrolü çalışmaları kapsamında toplumsal farkındalığı arttırmak, böbrek hastalıklarının erken tanı ve tedavi standartlarını oluşturmak ve hastalık yükünü azaltmak amacıyla ‘Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı’ yürütmektedir. Ayrıca, geliştirilen Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) uygulaması ile birinci basamak sağlık hizmet sunucularının kronik hastalıkların erken teşhisi, etkili tedavisi ve izlemlerinde daha aktif bir rol üstlenmesi sağlanmıştır. Sürecin, kanıta dayalı klinik uygulama yönergeleri doğrultusunda yönetilmesi neticesinde hastalıkların kontrol altına alınması, bireylerin fonksiyon kaybı yaşamalarının ve engelli hale gelmelerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.” İfadelerini kullandı.
“2024 yılının teması ‘Böbrek Sağlığı İçin Optimal İlaç Uygulamalarına ve Sağlık Bakımına Eşit Erişim’ olarak belirlenmiştir”
HYP kapsamında halihazırda “hipertansiyon, obezite, diyabet ve kardiyovasküler risk değerlendirmesi” modüllerinin aile hekimleri tarafından kullanılmaya başlandığını, Kronik Böbrek Hastalıkları Modülü’nün ise bu yıl içinde gerçekleştirilecek pilot uygulamayı müteakiben aile hekimlerinin kullanımına açılacağını belirten Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aile hekimlerimiz söz konusu modülleri ve hazırlanan kılavuzları kullanarak birimlerine kayıtlı bireylerin ilgili hastalıklara yönelik risk değerlendirmelerini yapmakta, risk değerlendirmesi sonucuna göre hastaları periyodik olarak izlemekte, gerekli tedavilerini düzenlemekte, yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık vermekte, gerekli hallerde ise kişileri bir üst basamağa yönlendirmektedir. Geri dönüşsüz sonuçları ve artan görülme sıklığı sebebiyle kronik böbrek hastalığına dikkat çekmek, toplumsal bilgi düzeyini ve farkındalığı artırmak için her yıl Mart ayının ikinci Perşembe’si ‘Dünya Böbrek Günü’ olarak ilan edilmiştir. Bu bağlamda 2024 yılının teması ‘Böbrek Sağlığı İçin Optimal İlaç Uygulamalarına ve Sağlık Bakımına Eşit Erişim’ olarak belirlenmiştir.”
“Tütün, tütün ürünleri ve alkolden uzak durun!”
Son olarak böbrek sağlığını korumak ve kronik böbrek hastalığından korunmak için tavsiyelerde bulunan Yaşar, “Böbrek sağlığınızı korumak için; Sağlıklı beslenin! Yeterli miktarda su için! Tuz tüketimini azaltın! Tütün, tütün ürünleri ve alkolden uzak durun! Hareket edin! Kronik böbrek hastalığından korunmak için ise Aile hekiminize başvurarak düzenli ve periyodik olarak risk değerlendirmenizi yaptırın! İlaçlarınızı hekiminize danışarak ve önerilen şekilde kullanın! Bu vesileyle sağlıklı bir yaşam geçirmenizi diliyoruz” dedi. (İLKHA)