Dünya Aşı Haftası özelinde açıklamalarda bulunan GSK Gelişmekte olan ülkeler Aşı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Selim Badur, aşıların toplum sağlığına faydalarından bahsetti.
Badur, aşıların sadece çocuklar için değil, sağlıklı bir yaşam sürdürülmesi hedeflendiğinde her yaş grubu için gerektiğini vurguladı.
Yaşam boyu bağışıklamanın ancak her yaşta aşılanarak mümkün olduğunu belirten Badur, toplum bağışıklığı kazanımında ilk adımın bireylerin aşı bilincinin artırılması olduğundan bahsetti.
“Toplumsal bağışıklığın sağlanması aşılarla mümkün”
Pek çok hastalığın önlenmesinde ve kontrol altına alınmasının aşılarla mümkün olduğunu belirten Badur, “Bireylerin sağlık hakkının temel bir bileşeni olan aşılama, koruyucu hekimliğin en önemli görevlerinden biridir. Bağışıklamada esas alınan düşünce toplumda aşı ile önlenebilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemek ve bu hastalıkların sebep olduğu sekel ve ölüm oranlarını en aza indirmektir. Toplum bağışıklığına odaklanarak hazırlanan rutin aşılama programları ile dünya genelinde aşı ile önlenebilir hastalıklar büyük ölçüde azaltılmıştır, hatta dünya tarihinde aşılar sayesinde tamamen ortadan kaldırılan çocuk felci gibi hastalıklar mevcuttur. Aşılarla elde edilen bu durumun hayat boyu korunması yaşamın her döneminde gerekli aşıların uygulanması ile mümkündür.” dedi.
Badur, “Çocuklar bilindiği üzere keşfetme evresinde oldukça meraklı oluyor. Bu merak, onların bir yetişkine kıyasla daha fazla insanla, objeyle ya da zeminle temasını doğuruyor ve dolayısıyla mikroplarla daha sık karşılaşıyorlar. Çocukların birçok mikropla hayatlarında ilk defa karşılaştıklarını da düşündüğümüzda aşıların önemi daha da artıyor.” diye ekledi.
“Aşılar aynı zamanda sağlıklı yaş almanın da önünü açıyor”
Çocukluk çağındaki aşılamanın öneminin yanı sıra bir kişinin hayatı boyunca bağışıklık sisteminin değişiklik gösterdiğini belirten Prof. Badur, “Dünya çapında nüfusun giderek yaşlandığını düşündüğümüzde erişkinlerde aşılama da hem sağlıklı yaşlanan nesiller yaratmak hem de sağlık sistemi üzerindeki yükün azaltılması için bir o kadar kritik. Özellikle 50 yaş ve üzeri erişkinler için aşı ile önlenebilen hastalıkların yükü azalan bağışıklık ile birlikte artış gösteriyor. Erişkinlerde aşılar sadece hastalıkları önlemekle kalmıyor aynı zamanda sağlıklı yaş alma ve kaliteli bir yaşam sürmek anlamına da geliyor.”
“Aşılar güvenilir biyolojik ürünlerdir”
Aşıların kullanıma sunulmadan önce oluşturdukları bağışıklık yanıtının, etkinliklerinin ve güvenliliğinin bilimsel çalışmalarla araştırıldığını belirten Badur, “Aşılar dünya genelinde toplum bağışıklığını doğrudan etkilemektedir. Bireylere uygulanan aşılara ait veriler, Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa İlaç Ajansı, Avrupa Ruhsat Otoritesi, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Otoritesi, Amerika Ruhsat Otoritesi gibi dünyaca kabul görmüş otoritelerce incelenir. Türkiye’de ise aşılar İyi Üretim Prosedürleri kurallarına uygun olarak üretilir ve ulusal sağlık otoritetesine bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından ruhsatlandırılır. Bu nedenle aşılara güven konusunda spekülasyonlara mahal vermemeli, aşılamanın önemini hem kendimiz hem de toplum için benimseyerek düzenli aşı olmayı ihmal etmemeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarına aşıların salgın hastalıkların önlenmesine olan katkısından bahsederek devam eden Prof. Dr. Selim Badur, “Geçmişten günümüze aşıların çok kez bulaşıcı hastalıklar kaynaklı salgınların durdurulmasına ve toplum bağışıklığının kazanımına katkıda bulunduğuna şahit olduk. Aşılar iyi bir planlama ile salgın hastalıklar yaşanmadan felaketlerin önüne geçilmesini mümkün kılar. Hem çocuklar hem de yetişkinler olarak yaşam boyu bağışıklama kapsamında uygulanacak aşıların düzenli takibi ile ölüme yol açabilecek pek çok hastalıktan korunabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)