İLKHA muhabirine konuşan Dr. Yavuz Selim Sılay, gribal enfeksiyonların fazla olduğu kış aylarında gribe karşı korunmak için önemli tavsiyelerde bulundu.
Gribi kendimizden uzak tutmanın yolları ile ilgili de Sılay, “Kış günlerinde pek çok kişi soğuk algınlığı ve gribin pençesinde. Bağışıklık sistemi zayıf olanlar nezle, grip ve benzeri enfeksiyonlara daha sık yakalanıyor. Oysa kış hastalıklarına karşı koyabilmek o kadar da zor değil. Alacağımız basit ama son derece etkili tedbirler var.” dedi.
Grip için 10 basit önleme değinen Sılay, “Birinci olarak ellerinizi sık sık yıkayın. En pratik yol; abdestinizi alın ve hep abdestli olun. İki çok kalın giyinmeyin. Üç geç yatmayın, en az 6 saat uyuyun. Dört kalabalık ortamları tercih etmeyin. Beş sosyal mesafe- öpüşmek yerine başınızla selamlaşın. Altı hareketsizlikten kaçının. Yedi su içmeyi ihmal etmeyin. Sekiz dinlenmeye zaman ayırın. Dokuz dengeli beslenin. On ve son olarak moralinizi yüksek tutacak pozitif enerjili işlere mutlaka vakit ayırın.” tavsiyelerinde bulundu.
“Temizliğin en pratik yol abdestinizi alın ve hep abdestli olun”
Ellerin sık sık yıkanması tavsiyesinde bulunan Sılay, “Gribe karşı korunmada el yıkamak basit ama en etkili yollardan biri. Mikroplar en çok ellerimiz yoluyla bulaşır. Bu nedenle gün içerisinde ellerimizi yüzümüze sürmekten kaçınmak ve sık sık sabunla yıkamak çok önemli. Klavye, cep telefonu, kapı kolları, toplu taşıma araçlarındaki tutaçlar gibi yerlerle temasın ardından da sık sık elleri yıkamalı. En pratik yol abdestinizi alın ve hep abdestli olun.” şeklinde belirtti.
“Vücut ısısını koruyan ve teri emen pamuklu kıyafetler tercih edilmeli”
Çok kalın giyinilmemesi gerektiğini söyleyen Sılay, şunları aktardı:
“Üşütmeyelim diye kat kat giyindiğimiz kalın kıyafetler ve yünlü kazaklar, yaygın inanışın aksine hasta eder. Önemli olan aşırı terlemeye yol açacak ya da üşütecek giysiler giymemek. Vücut ısısını koruyan ve teri emen pamuklu kıyafetler tercih edilmeli, mutlaka atlet giyilmeli.”
“En az 6 saat uyumak çok önemli”
Geç yatılmaması gerektiğini ve günde en az 6 saat uyumak gerektiğini tavsiye eden Sılay, “Yoğun ve yorucu iş temposuna bir de uykusuzluk eklenince vücut direnci azalır. Uykusuzluk bağışıklık sistemini zayıflatarak kış hastalıklarına zemin hazırladığı gibi, hastalıkların iyileşme sürecini de yavaşlatır. Özellikle gece geç saatlerde yatmamak, en az 6 saat uyumak çok önemli. Stresi de mümkün olduğunca kontrol almak gerekir.” ifadelerine yer verdi.
“Hapşırınca yayılan virüsler 4 saat canlı kalır”
Kalabalık ortamların tercih edilmemesi tavsiyesinde bulunan Sılay, devamında şunları aktardı:
“Virüsler en fazla solunum yoluyla bulaştığından kapalı ve kalabalık mekanlarda uzun süre kalmamak gerekir. Hapşırınca yayılan virüsler 4 saat canlı kalır. Ofiste mümkünse ara sıra pencereleri açarak içeriyi havalandırmak, okulda da her teneffüste içeri temiz hava girmesini sağlamak çok önemli. Öksürüp hapşırırken de ağzınızı elinizle değil, kağıt mendille kapatın. Tek kullanımlık kağıt mendilleri hemen çöpe atın. Sosyal mesafeye dikkat edin ve öpüşmek yerine başınızla selamlaşın. Bir arkadaşımızı gördüğümüzde ya da misafirliğe gittiğimizde hemen birbirimize sarılıp öperiz. Ama yanlış yaparız. Çünkü sarılıp öpüşmek mikropların doğrudan bulaşması anlamına gelir. O nedenle öpüşmek yerine başımızla selamlaşmamız gerekir.”
“Haftada üç gün yarım saatlik düzenli tempolu yürüyüş ve egzersiz bağışıklık sistemini destekler”
Hareketsizlikten kaçınılması gerektiğini de ifade eden Sılay, “Hareketsiz bir yaşam tarzı sağlığımız açısından en büyük tehlikelerden biri. Ofiste çalışanlar öğle saatlerinde kısa süreli de olsa yürüyüş yapmaya çalışmalı. Gün içerisinde hareketsiz kalmaktan kaçınmalı. Haftada üç gün yarım saatlik düzenli tempolu yürüyüş ve egzersiz bağışıklık sistemini destekler, vücut direncini kuvvetlendirir.” şeklinde belirtti.
“Kış aylarıyla beraber su içme ihtiyacımız azalır ama susamayı beklemeden su içmek”
Özellikle kış aylarında su içmeyi ihmal edenlere tavsiyelerde bulunan Sılay, “Su içmeyi ihmal etmeyin. Kış aylarıyla beraber su içme ihtiyacımız azalır ama susamayı beklemeden su içmek, gün içerisinde bol sıvı tüketmek zararlı bakterilerin vücuttan atılabilmesini sağladığından griple mücadelede çok önemli. Su ihtiyacını ağırlıklı olarak su ile karşılamak; bunun yanı sıra ayran, bitki çayları, çorba gibi sulu gıdalar tüketmek gerekir. Gazlı içeceklerden uzak durulmalı. Hazır meyve suyu yerine de meyveyi posasıyla tüketmeli.”
“Ruh ve beden bir bütündür”
Son olarak dinlenmeye zaman ayırılması, dengeli beslenmesi ve pozitif enerji için vakit ayırılması gerektiğini dile getiren Sılay, “Griple mücadelede istirahat de önemli. Kendinizi iyi hissetmiyor, halsizlik ve kırgınlık yaşıyorsanız bunu yöneticinizle paylaşın ve işyerinizden izin alın, evde istirahat edin. Kişinin evde istirahat etmesi hem kendi hastalığının artmaması hem de hastalığını diğer kişilere bulaştırmaması açısından çok önemli bir faktör. Hasta olduktan sonra, sanılanın aksine C vitamini takviyesinin bir faydası olmaz. Önemli olan hasta olduktan sonra değil, hastalık kapınızı çalmadan harekete geçmeniz. Bu noktada sağlıklı ve dengeli beslenmek çok büyük önem taşır. Moralinizi yüksek tutacak pozitif enerjili işlere mutlaka vakit ayırın. Ruh ve beden bir bütündür.” dedi. (İLKHA)