Solunum yoluyla bulaşan ve viral hastalıkların yayılmasını önlemek amacıyla kalabalık ortamlarda bulunan, belirtileri taşıyan kişilere maske takmaları önerisinde bulunan Şahin, belirtilerin taşınması halinde de maske takarak hastalığın yayılmasının engellenebileceğini söyledi.
Grip sezonunun geçen yıla nazaran geç başladığını ve bu yıl bir pik yaşandığını ifade eden Şahin, “Bu yılki verilere göre 1 Ocak’ta 13 bin günlük başvuru ile zirveye ulaşılan durum, 9 Ocak’ta 8 binlere düşerek azalmaya geçti. Ancak şimdi, bu düşüşe rağmen dikkatli olmalıyız. Sağlığınız için önlemlerinizi alın, hijyen kurallarına uyun.” uyarısında bulundu
“Grip sezonu biraz geç başladı ve günlük 13 bin başvuruyla pik yaşandı”
“Grip sezonundayız. Ocak ayı itibarıyla grip ve benzeri hastalık sayısında belirli bir artışın olduğunu gözlemliyoruz.” diyen Şahin, “2023 yılına baktığımızda grip ve benzeri hasta vakalarının en yüksek 12 bine çıktığını görüyoruz. Bu yıl ise grip sezonu biraz daha geç olmuş ve 13 bin günlük başvuru kadar bir pik yaşanmış. Bu pik 1 Ocak’ta olmuş. 9 Ocak itibarıyla günlük başvuru sayısı 8 binlere kadar düşmüş, yani piki görüp azalma evresine geçtiğimizi söyleyebiliriz.” ifadesini kullandı.
“Hastalık belirtisi gösterenler maske takarak yayılmasını engelleyebilir”
Grip, nezle ve soğuk algınlığı arasındaki farkları doğru bir şekilde ayırt etmenin önemli olduğunu belirten Şahin, “İnfluenza genellikle risk gruplarında daha ağır seyreden bir tabloya neden olabilir. Ateş, uzun süren öksürük, yorgunluk ve halsizlik gibi belirtiler görülür. Şu anda karşılaştığımız vakaların büyük çoğunluğunu influenza ile ilişkilendirebiliriz. Ancak bunların arasında soğuk algınlığı ve nezle olan vakalar da bulunmaktadır. Soğuk algınlığı ve nezle durumlarında genellikle burun akıntısı, hapşırma ve burun tıkanıklığı daha belirgindir ve bu durumlar daha kısa sürede atlatılsa bile maske takarak hastalığın yayılmasının engelleyebiliriz.” diye konuştu.
“Sağlıklı insanların maske takmasına gerek yok”
Sağlıklı insanların maske takmasına gerek olmadığını ifade eden Şahin, “Salgın döneminde değiliz. Hasta olan kişiler belirtilerini hissettiklerinde mümkünse evde kalmaları istirahat etmeleri, bir hafta kadar kendilerini istirahate çekmeleri daha önemli. Bu kişiler hastane, sağlık kurumlarına, okullara gitmek zorundalarsa, maske takarak kendi önlemlerini almaları gerekiyor. Maske dışında hangi önlemleri almalarını öneriyoruz? En önemlisi el yıkama, kişisel hijyene dikkat etme ve kalabalık, bulundukları ortamları sık sık havalandırma pencerelerini açma, hava sirkülasyonunu sağlamak özellikle çalışma alanları, hastane, sağlık kurumlarında çok önemli.” önerisinde bulundu.
“Evleri aşırı ısıtmamak ve vücuda ısı şoku yaşatmamak önemlidir”
Kış aylarında dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konunun ev sıcaklığı olduğunu belirten Şahin, “Dışarıdaki hava soğuk düşük derecelerde olabilir, ancak ev, çalışma ortamı veya okula girdiğimizde ısının biraz daha yükseldiğini unutmamalıyız. Bu ısı dengesini vücudumuz için korumamız gerekiyor. Evlerimizin aşırı sıcak olması, bağışıklık sistemimiz için dezavantajlıdır. Bağışıklığı düşürebilir. Oda sıcaklığının 25-26 derece olması yeterlidir. Bulunduğumuz ortamı çok ısıtmak ve kat kat giyinmek gereksizdir. Oda sıcaklığını korumak, evleri aşırı ısıtmamak ve vücuda ısı şoku yaşatmamak önemlidir.” uyarısında bulundu
Son olarak hasta olan çocukların okula gönderilmesine karşı olduğunu ifade eden Şahin, “Sağlık kurumuna başvurup rapor alınması sağlanmalı ve çocuklar evde istirahat etmelidir. Hasta olan çocukların maske takması, sınıfların düzenli havalandırılması ve öğretmenler tarafından çocuklara ellerini sık sık yıkama alışkanlığı kazandırılması son derece önemlidir.” dedi. (İLKHA)