SEÇİMDEN SONRA ‘KIYAMET’…

2024’e girdiğimizden bu yana seçimle yatıp seçimle kalktık. Parti yöneticileri ve adaylar sahada söyleyeceklerini söyledi. Söz bitti sandık seçmenin önüne geldi. Bu süreçte çok şey yaşadık, çok şey gördük.

2024’e girdiğimizden bu yana seçimle yatıp seçimle kalktık. Parti yöneticileri ve adaylar sahada söyleyeceklerini söyledi. Söz bitti sandık seçmenin önüne geldi. Bu süreçte çok şey yaşadık, çok şey gördük. Yaşananları, olası sonuçlarını ve siyasi partilerin olası hamlelerini gözlemleyip bu köşede çözümleme yapmaya çalıştım. Yazıyı kaleme aldığımda sonuçlar henüz belli olmadığından gözlem ve çözümlemelerimizde ne kadar başarılı olduk, hep beraber göreceğiz.

Bu yerel seçimi diğerlerinden ayıran en önemli özellik 2028’in provası niteliğindeki olması idi. Yüksek Seçim Kuruluna kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenden ne kadarı sandık başına gitti, katılım ne kadar oldu ve bu katılımın önümüzdeki seçim için ne anlam taşıdığını 4 yıllık seçimsiz süreçte yaşayacağız. Ancak herkesin üzerinde mutabık kaldığı nokta ‘Seçimden sonra zorlu bir sürecin, amiyane tabirle bir kıyametin’ bizi beklediği yönündeydi. Bu zaten zor olan geçim şartlarını daha da zorlaşacağı, yükümüzün daha da ağırlaşacağı anlamına geliyor.

Vatandaşlık görevimi yapmak için sabahın erken saatlerinde gidip oyumu kullandım. Yazımı yazmadan önce ise bir semt pazarına uğrayıp durum nedir diye görmek istedim. Şimdiden geçen haftaya göre bazı fiyatlarda küçükte olsa artış olduğunu gördüm. Kimse geleceğe yönelik iyimser değildi. Seçimden sonra dolardan Avro’ya, benzinden mazota, vergilerden hayat pahalılığına kadar neredeyse her alanda zam yağmurunun başlayacağını ve her alanda kıyametin kopacağını, sosyal olaylarda artış yaşanacağı konusunda hemfikir idi.

Bende bu görüşe katılıyorum. Çok zorlu bir süreç bizi bekliyor. Bunun işaretlerini propaganda döneminde net bir şekilde gördük. 22 Yıllık iktidarını anketlere dayalı ve seçmene bir şeyler vererek başarılı kılmış AK Parti, başta emekliler olmak üzere çok zor şartlarda yaşamlarını sürdüren emekçilere bir şey veremedi. Kulislere yansıyan bilgiye göre bunda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın etkili olduğu yönünde. Ekonomistler de bu bilgiyi doğruluyor. Çünkü kasada para kalmadı, çünkü yıllardır süre gelen savurganlık sonucu ülke iflasın eşiğine geldi.

SAVAŞ TAMTAMLARI

Zorlu bir süreç bizi bekliyor dedik. Bu zorlu süreci dış etkenler ve dış politikada izleyeceğimiz adımlar daha da etkileyecek. Rusya’da IŞİD’in ülkemizde de etkili olan Horasan kanadının üstlendiği terör saldırısında 150’ye yakın kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Saldırı sonrası Rusya sessizliğe büründü. Rusya’yı ve Putin’i bilenler bu sessizlikten korkuyor.

Haksızda sayılmazlar. Neden mi? Rusya ve liderinin bunu bir yere kaydettiğini ve günü geldiğinde intikamını en acımasız ve en ağır şekilde alacağını herkes çok iyi biliyor. Buna referans olarak da geçmiş örnekler veriliyor. Dolayısıyla bu saldırı Ukrayna-Rusya savaşını ve Suriye’deki dengeleri direk etkileyecektir. Buna bir de İsrail-Filistin savaşını eklediğinizde aslında neredeyse tüm dünya ülkelerinin müdahil olduğu bir tabloyla karşı karşıya kaldığımızı göreceğiz.

YILLARDIR AYNI OLAYLAR

Son olarak çok varda sadece bir-iki seçim olayından söz ederek noktayı koyayım. Seçim bir demokrasi şölenidir. Ama her nedense biz bu şöleni kana bulamayı, oy hırsızlığını, blok oy vermeyi ve taşımalı seçmeni bir türlü önleyemedik.

Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesi kırsal Ağaçlıdere Mahallesinde iki farklı görüşe mensup aile arasında çıkan kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi, 11 kişi yaralandı. Olayı takip etmeye giden meslektaşlarımız saldırıya uğradı, araçlarına kurşun isabet etti. Arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, yetkililerin gazetecilerin çalışma koşullarına destek olmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum. Bu arada yaşamını yitiren kişinin DEM Parti sandık görevlisi Mehmet Emin Çelik olduğu öğrenildi. Bu olayın propaganda döneminde ekilen ayrışma sonucu yaşandığını tahmin etmek zor olmasa gerek.

İki örnekte Şanlıurfa’dan vereyim. Ayrıca bende Şanlıurfa’da Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü yaptım. Aradan 20 yıl geçti. Ama olaylar değişmedi ve aynı olaylar halen yaşanıyor.

Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Hilali ve Özmüş köyünde blok oy kullanmak isteyen kişiye müdahale eden avukat saldırıya uğrayarak darp edildi. Olayla ilgili tutanak tutuldu.

Yine Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde bazı seçmenlerin para karşılığında oy kullandığı ve kullandıkları oyları kurulan WhatsApp grubundan paylaştığı öne sürüldü. Grupta ise 296 kişinin yer aldığı  iddia edildi.

Ayrıca Diyarbakır, Mardin, Hakkari, Şırnak ve Muş gibi kentlerin kırsal kesimlerinde taşımalı seçmen iddiaları gündem oldu. Her şeye rağmen seçim sonuçları ülkemize hayırlı olsun.

Sevgiyle kalın.

Exit mobile version