Mal kaybolacak hesabı kalacak
Dünya ve ahiret mal ile kazanılır. Bunun için mal kıymetlidir.
Sabreden fakir nasılki kıymetli ise şükreden zengin de o derece kıymetlidir.
Dinimiz mala, hayırlı şey adını vermiştir. Define Rabbin rahmeti olarak bildirilmiştir.
Kehf 82. Ayeti kerimesinde; “Duvara gelince o, şehirde iki yetim çocuğun idi; altında da onlara ait bir define vardı; babaları ise iyi bir adamdı. Rabbin istedi ki, o iki çocuk güçlü çağlarına erişsinler ve rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarsınlar. Ben bunları kendiliğimden yapmadım. İşte, hakkında sabredemediğin şeylerin iç yüzü budur.” buyurulmaktadır.
Zenginliği öven hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir: “Allahü teâlâ birine çok mal verir, bu da malını Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerde harcarsa, bu kimseye gıpta etmek, imrenmek yerinde olur.” Buhari.
“Allahü teâlâ bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da haramlardan kaçınır, akrabasını sevindirir, malından, hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine kavuşur.” Tirmizi.
Mal, salih kimse için ne güzeldir. Mal ile şeref kazanılır. Şerefinizi mal ile, dininizi de, dil ile koruyun!
Mal değil, malı sevmek, mal aşkı ile yanıp tutuşmak kötüdür. Bu manada mal sevgisini kötüleyen hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir: Her ümmetin bir fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi de maldır. Kişi yaşlandıkça iki şeyi gençleşir: Uzun yaşama arzusu ve mal sevgisi. Buhari
Tirmizi’den rivayet edilen Hadisi Şerif’te; “Paranın kuluna lanet olsun, paraya tapan helak olur.” buyurulmuştur. Öyle ya paraya tapana mahluk, Allah’a tapana kul denir. Demek ki parayı yerinde ve hayır yolunda, Allah yolunda harcayacaksın, aksi takdirde toplayıp paraya esir olmayacaksın.
Eldeki mal ile gururlanmak doğru değildir. Mal er geç bir gün yok olacak, fakat hesabı kalacaktır. Atalarımız demiş ki:
Boşuna gururlanma, deme var mı ben gibi!
Bir Tersten bir rüzgâr eser, savurur harman gibi.
Zenginlik kötü değildir. Çünkü Hazret-i İbrahim, Hazret-i Süleyman, Cennetle müjdelenen Abdurrahman bin Avf hazretleri ve evliyanın büyüklerinden Ubeydullah-i Ahrar hazretleri, çok zengin idi. Genel olarak zenginler malı sevdiği için mecaz olarak zenginler kötülenmiştir. Mesela, “Ümmetimin en kötüleri zenginlerdir” demek, “Ümmetimin en kötüleri taparcasına parayı sevenlerdir” demektir. Bizzat mal ve zenginlik kötülenmemiştir. Peygamber efendimiz, “Zenginlerin çoğu Cehenneme gider” buyurdu. Bu söz, zenginliğin ve malın aleyhine değildir. Malının zekâtını vermeyen, hayır hasenat yapmayan, malını zararlı işlerde kullanan, israf eden kimseler için söylenmiştir. Müslüman kadınlar övülmüş, günahkâr kadınlar çok olduğu için de, “Cehennemin çoğu zengin ve kadınlardır” buyurulmuştur. Bu söz, zengine ve kadına hakaret değil, onları ikaz için söylenmiştir. Yine, “İnsanların çoğu kâfirdir” buyurulmuştur. Burada insan kötülenmiyor, kâfirlik kötüleniyor. Mal, kötüleri azdırırsa da, iyiler için çok kıymetlidir. Hazret-i İbrahim “Ya Rabbi, beni ve çocuklarımı puta tapmaktan koru” diye dua etmiştir. Puttan maksat para sevgisidir. Para aşkı, puta tapmak gibidir. Put sadece cahiliye döneminde olduğu gibi taştan, tahtadan veyahut helvadan şekil verilen nesneler değildir.
Mal ve para sevgisi de putlaştırılabilir. Bunun dışında bir kişiyi fazlasıyla sevmek, sevgiyi tapılacak bir şey olarak görmek de sevgiyi putlaştırmak anlamına gelir.
Kişi, mal, meta… Herhangi bir şeye haddinden fazla değer vermek putlaştırmak sayılır.
Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Ahireti kazanmak, mal ile olur. Dünya ve ahiret, mal ile intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı mal ile kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, mal ile olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı görüp gözetmek, fakirlerin imdadına yetişmek mal ile olur. Mescitler, okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak, asker yetiştirerek insanlara hizmet de mal ile olur.
İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevaptır. Cennetin yüksek derecelerine mal ile kavuşulur.