Bunun imkansız olabileceğini varsayanlarınız olabilir. Ama hiç de öyle değil. En azından Ortadoğu’da güçlü olan bir kaç ülke birleşip İslam Barış Gücü’nü kurmalıdır. Bundan sonra ardı arkası kendiliğinden gelecektir.
Bu Avrupa, BM ve ismi cismi her ne ise ancak birlikten, güçten çekinir. Müslümanlar birlik olmadıktan sonra daha başımıza çok belalar gelecek, çok katliamlar işlenecek ve soykırımlar devam edecek.
Kudüs’ün işgali, tam da ümmetin birlik ve dirlikten yoksun olduğu bir zamanda gelmişti… Birinci Haçlı saldırısında Kudüs’ü kuşatan Haçlılar 15 Temmuz 1099’da bu mübarek şehri işgal etmiş, 70 bin masumu katletmişlerdi.
Bu saldırının ardından kısa bir süre sonra Nureddin Mahmud Zengi ve Selahaddin Eyyubi liderliğinde İslam Ordusu kurulduğunu hatırlayalım.
Halepli yaşlı bir marangozun Mescid-i Aksa için yaptığı minberi gören Selahaddin Allah’a söz vererek: “Kudüs’ü Haçlı işgalinden kurtarıp, şu minberi Mescid-i Aksâ’daki yerine koymadan, gülmeyi kendime haram ediyorum!” demişti. Ve tam 33 yıl boyunca onun yüzü hiç gülmemişti Selahaddin’in…
Hal böyle iken biz niye namaza ve cihada sarılmıyoruz. İslam Ordusu veya İslam Barış Gücü’nü kurmak için mücadele vermiyoruz? Bir avuç yetimin İslam onurunu ve şerefini kurtarmasını ne zamana kadar izleyeceğiz?
Zavallı masum bebeklerin bombalarla vücutlarının parçalanarak şehid edilmeleri daha ne kadar izleyeceğiz. Gün birlik olma, mücadele etme günüdür. Gün tribünde izleme günü değildir.
Bunların amacı diş geçirebildikleri kadar kişiyi yok etmektir. Yoksa yahudilerin babası amerika, ne diye savaş gemilerini Akdeniz’e getirsin. Dünya haritasına baktığımızda görmekte bile zorlandığımız Gazzeli mücahidlerin elinde ne varki merhametten başka, kendilerini savunmaktan başka…. Kimyasal bombalar mı var, fosfor bombaları mı var, yoksa atom bombaları mı var ellerinde… Esirleri bırakırken tüm dünya gördü. İnsanlık ve merhametten başka birşeyleri yok. Ha bir de unutmadan hiçbirimizde olmayan imanları var, evet imanları…
Onlara kol kanat germeli, destek olmalı ve bir an evvel başını üç beş ülke çekse dahi bir İslam Barış Gücü ve İslam Ordusu’nun kurulması elzemdir.
Müslümanlar ümmet şuurunu diriltip İslâm Barış Gücünü kurarak modern Haçlılara karşı durabilir ve onları geri püskürtebilirler.
Hep birlikte cihad ve namaz bilincini kuşanarak modern Haçlıları def ederek Kudüs’ü yeniden özgür kılabiliriz.
YORUMLAR