“Trafik cezaları caydırıcı ama denetimler yetersiz”

2024 yılında artan trafik cezalarını değerlendiren Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Başkanı Vedat Şahin, cezaların caydırıcı olduğunu söyledi.

Cezalar yüzde 58 oranında armasını caydırıcı olup olmadığına değinen Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Başkanı Vedat Şahin, trafikte en çok hangi hatalar yapılıyor ve hataların nedenleri nelerdir? sorularını da yanıtladı.

İLKHA muhabirine konuşan Şahin, cezaların caydırıcı olduğunu, denetimlerin az yapılması caydırıcılığı ortadan kaldırdığına vurgu yaptı.

Şahin, “Yani asgari ücretin daha bir ay öncesinde 11 bin lira olduğu şimdi 17 bin lira olduğu bir ülkede, 2-3 bin liralık cezalar hatta daha fazlası da var tabi ki caydırıcıdır. Cezadan çok cezanın az yazılması, yani denetimlerin az yapılması caydırıcılığı ortadan kaldırıyor. Yani ceza yiyenler için cezalar yeterli miktarda var. Ama hata yaptığı halde ceza yemeyen insan sayısı çok fazla. O nedenle belki bunu artırabilmek lazım. Tabii insanları sürekli kontrollerle çok da sıkmamak lazım ama fahri trafik müfettişliği müessesesini biraz daha aktif hale getirmesi lazım. Şu anda fahri trafik müfettişliği müessesesi var fakat yeterince teşvik yok. Fahri trafik müfettişlerinin görev yapması için devlet tarafından yeterince teşvik ve taltif yok. Eğer bu sağlanırsa, kendiliğinden denetimler biraz daha artabilir. Buna özen gösterilmesi gerekiyor.” dedi.

“Bir iş olduğu zaman Türkiye’de herkes bir adam arıyor”

Trafikte en büyük hata kişilere adil davranılmadığına inandıklarını belirten Şahin, “Yani kanunların insanlara adil davranılmadığına inanıyorlar. ‘Ben bunu atlatırım. Ben bunun bir torpilin bulurum. Ben bunu yazdırmam, beni polis çevirirse ya da ceza yazsa ben bunu sildiririm’ gibi bir zihniyet var. Bu defa bunun kalkması lazım. Bu diğer kesimlerde de var. Sadece trafikte değil, yani bir iş olduğu zaman Türkiye’de herkes bir adam arıyor. Kendi seyrinde gitmiyor. Yani yapılacak bir iş için de adam arıyor. Devreye birilerini sokmaya çalışıyor. Bu kanunlara ve yönetmeliklere yeterince güvenin olmadığından kaynaklı ya da kanunları işleten memurlara yeterince güvenin yerleşmemiş olmasından kaynaklanıyor. ‘Ben işimi bir şekilde hallederim’ diye düşünüyorum. Bunu trafikte de aynı şekilde düşünüyorum. ‘Önemli değil, ben geçerim’ diyor. Ceza yazılacağını bile düşünmüyor. ‘Bir şekilde atlatırım’ diyor. En büyük sebebi bana göre budur.” ifadelerine yer verdi.

“Trafikte maalesef alkollü, uykusuz ve yorgun araç kullananlar çok fazladır”

Trafikte alkollü ve uykusuz araç kullanıldığına da dikkat çeken Şahin, şunları söyledi:

“Trafikte maalesef alkollü, uykusuz ve yorgun araç kullananlar çok fazladır. Buna çok dikkat edilmesi lazım. Eğer bu dikkat edilmezse, yeterince bunlar denetlenmezse, insanlar kurallara maalesef uymuyorlar. Hız çok fazla. İnsanlar kurallar birbirlerine bakarak çocuklar rol modeli olan babalarından, annelerinden, öğretmenlerinden öğreniyorlar. Daha yetişkin olan insanlar da birbirlerine bakarak, önde gidene bakarak öğreniyorlar. Dolayısıyla öndeki ne yapıyorsa arka arkadan gidenler de onu yapıyorlar. O nedenle mesela hız kuralına kimse uymuyor. Herkes biliyor, bilmemezlikten kaynaklanıyor biliyor ama öyle bir alışkanlık gelişmiş ki umursamıyor, basıp gidiyor. Tabii ki durmak istediği zaman da duramıyor ve kazalar meydana geliyor.”

“Sinyal vermeden, aynaya bakmadan şerit değiştirmeler var”

Şerit değiştirmelerinin önemine de değinen Şahin, “Sinyal vermeden, aynaya bakmadan şerit değiştirmeler var. Ondan da kaynaklı hatalar var. Mesela kazaların büyük bir çoğunluğu kavşaklarda oluyor. Neden kavşaklar oluyor? Kırmızı yanacak belli, yani sarı yanmış, sarıdan sonra kırmızı yanacak, sarı gördüğü halde kırmızı yanmadan ben geçeceğim diye hızını artırıyor. Halbuki hızını yavaşlatması lazım. Sarıyı gördüğü anda hızını yavaşlatması lazım. Tersine hızını artırıyor. Yan taraftaki de gene sarayı gördüğü zaman acele ediyor. Yeşilin yanmasını beklemeden çıkıyor. Kavşakta birbirine vuruyorlar. Dolayısıyla herkesin kurallara tam uyması lazım. Bir de telefon kullanımı var. Telefonu da kesinlikle direksiyon başında insanların kullanmaması lazım. Ben kendim bizzat görüyorum, herkes direksiyon başında telefon kullanıyor. Bunun bir şekilde önüne geçilmesi lazım.” diye konuştu.

“Kamu spotları ya dizilerden ya da ana haber bültenlerinden önce mutlaka konması lazım”

Son olarak kamu spotları çok önemli olduğunu vurgulayan Şahin, “Televizyonlarda özellikle ana haber bültenlerinden önce veya da dizilerden önce mutlaka kamu kodlarının yayınlanması lazım. Güzel kamu spotları hazırlanması ve yayınlanması lazım. Kamu spotu yapıyorlar. Mesela kanun bunu öngörmüş gece yarısı yapıyor. Saat ikiden soruya kamu spotları yayına veriliyor. Herkesin izlediği saatlerde koymak televizyoncuların işine gelmiyor ama biz bunu zorunlu tutmamız lazım. Kamu spotları ya dizilerden önce madem ki diziler çok seyrediliyor. Bir de ana haber bültenlerinden önce mutlaka konması lazım.” tavsiyelerinde bulundu. (İLKHA)

Exit mobile version