Nöbetçi Eczaneler
Şehit Salih Aruri için Fatih Camii’nde kılınan gıyabi cenaze namazı sonrasında İLKHA muhabirine konuşan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, Avukat Gülden Sönmez, Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ve Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, yaşanan olayla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Salih Aruri’nin şehadeti siyonistlerin Filistin’den defolup gitmelerine vesile olacaktır”
Elhamdülillah bugün çok büyük bir şehidin ödül törenine katılmanın şerefi içerisindeyiz” diyerek konuşmasına başlayan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, “Evet, nasıl ki Salih Aruri memleketinden uzakta şehit olmuşsa biz de onu uzaktan, İstanbul’dan anıyoruz. Burada bir cenazesinden bahsetmek, şehit olmasından ötürü üzüntümüzü ifade etmek gibi husustan daha çok büyük bir şehidi kazanmaktan, en büyük arzusu olan şehadete ulaşmasından ötürü kendisini tebrik ediyoruz. Eğer zalimler, kafirler, siyonistler bunu yapmakla ne kadar büyük bir tufanla karşı karşıya olduklarını bilselerdi emininki bunu yapmazlardı. Nasıl ki 2004 senesinde Şeyh Ahmet Yasin’i şehit ettikten sonra bütün Gazze’den en son adamlarına kadar defolup çekildilerse aynı şekilde Salih Aruri’yi şehit etmekle de bütün Filistin topraklarından defolup gitmek zorunda kalacaklar. Nasıl ki Şeyh Ahmet Yasin’i şehit ettikten sonra çok büyük bir pişmanlık duydularsa ve bu onlar için çok büyük bir bedel ödemeye sebebiyet verdiyse aynı şekilde şeyh Salih Aruri’nin şehadetiyle de bir daha dönüşü olmayan ve bir daha o topraklara misafir olarak gidemeyecekleri şekilde defolup gitmelerine sebebiyet verecekleri bir şeyi başlattılar. Allah’ın izniyle biz bunu kutlayabiliriz. Şehidin şehadetini kutlayacağız. Birbirimize bundan ötürü kutlamalarda bulunacağız ama asla en ufak bir üzüntü en ufak bir gevşeklik göstermeyeceğiz. Tam tersine bu Allah’u Teâlâ’nın bize yakın bir vaadidir. Bu bizim için büyük bir şereftir.” dedi.
“Salih Aruri’nin şehadeti hepimize uyanış olarak yansımalı”
Siyonistlerin gerçekleştirdikleri saldırı yöntemini daha önce de çok kullandıklarını belirten Avukat Gülden Sönmez, “Bugün İstanbul’dan şehit olan Salih Aruri ve diğer şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Dün gece bu suikast bütün dünyada haber oldu. Filistinliler sokaklara döküldü. Aslında suikast yöntemi israilin sürekli kullandığı bir yöntem. Önde gelen siyasi, askeri liderleri şehit ederek mücadelenin duracağını düşünüyor ama bunun böyle olmadığını tarih göstermiştir. Hem şehit Şeyh Ahmet Yasin hem Abdülaziz Rantisi hem de diğer şehitler bunu göstermiştir. İsrailin kullandığı tüm yöntemlere karşı dünyada özellikle Müslümanların çok daha fazla tepki göstermesi, bu suikastların hesabını sorması hem de Filistin’de direnen halka destek vermek için çok daha fazlasını yapmamız lazım. Salih Aruri’nin 15 yılı zindanlarda, ömrü sürgünlerde geçti. 20 senedir ailesini görmemiş ve halkının direnişi için İslam için bunu yapıyor. Bu çok büyük bir bedel. Zaten bu bedelleri ödedikleri için şehadetle ödüllendiriliyorlar. Bunların hepimize uyanış olarak yansıması gerekir. Acaba cenneti hak etmek, Allah tarafından ödüllendirilmek için nasıl bedeller ödememiz gerekiyor? Herkes Salih Aruri’nin hayatına bir baksın. O tipik bir Filistinli direnişçi hayatı. Allah rahmet eylesin. Muhakkak ki o şehittir. Bu vesileyle tüm şehitleri rahmetle anıyorum.” diye konuştu.
“Müminlerin hem dünyada hem de ahirette kazanacaklar”
Siyonistlerin Lübnan’da şehit ettiği Salih Aruri ve diğer Kassam komutanları için çok üzgün olduğunu söyleyen Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “Rabbimizden bu kardeşlerimizin şehadetini kabul etmesini niyaz ediyoruz. Şunun da görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kardeşlerimiz şehadetleri öncesinde gerek şehadete hazırlık gerekse de ailelerinin olaya yaklaşımı aslında bize net bir görüntü oluşturuyor. Bir tarafta şehit olmayı arzulayan ve buna hazır olduklarını ifade eden kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimizin şehadet haberi gündeme geldiğinde ailelerin yaklaşımların ne kadar metanetle karşıladıklarını görüyoruz. Bunula iftihar ediyoruz. Diğer taraftan siyonistlerin leşleri karşısında yakınlarının düştükleri durumu, nasıl feryat ettiklerini görüyoruz. Bu iki karşılaştırma bile kimin kazanacağı hakkında biz net bir fikir veriyor. Müminler olarak elbette ahirette de kazandıklarına iman ediyoruz ama şu görüntü bize müminlerin bu dünyada da inşallah kazanacağını müjdeliyor.” şeklinde konuştu.
“İşgalcilerin gerçekleştirdiği suikast Aksa Tufanı’nın başarıya ulaştığı anlamına geliyor”
Şehit Salih Aruri ve arkadaşlarının şehadetini kutlayarak konuşmasına başlayan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar ise şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar Filistin ve Kudüs davasında Şeyh Salih Aruri ilk şehidimiz değildir. Şeyh Ahmet Yasin, Şeyh Abdulaziz Rantisi ve onlarla beraber işgale karşı direnişi ortaya koyan binlercesi şehit oldu. Onlar direnişinin ruhunu canlandırdılar, direnişi dahada kuvvetlendirdiler. Dolayısıyla bu suikast işgalci israilin Beyrut’ta gerçekleştirdiği suikast, aslında Aksa Tufanı Harekatının başarı elde ettiğini, israilin işgalci Yahudi varlığının bütün batılı devletleri bütün Amerika ve Avrupa’nın silah gücünü, siyasi gücünü arkasına almasına rağmen Gazze’de mağlubiyet yaşadığını, zillet yaşadığını, burnunun yere sürttüğünü gösteren bir şeydir. Gazze’de başarı elde edemeyen işgalci Yahudi varlığı başka beldelerde suikastlara başvurmaktadır. Şeyh Salih Aruri için zaten bu bir rahmettir, berekettir. Rabbimiz onları cennetiyle mükâfatlandırsın. Tüm İslam ümmetine Türkiye’de de devam eden üç aydır devam eden Gazze ile alakalı direniş ruhu bu birliktelik beraberlik sabah akşam, gece gündüz ve haftalardır devam eden destek eylemleri, etkinlikler, faaliyetler, Müslümanlardaki birlik ve beraberliği, direniş ruhunu artırdı. Şehitler ölmedi! İnşallah onlar cennet ile mükâfatlandırılırlar. Onların yolunu takip edecek binlerce Müslüman, Filistin ve Gazze’yi işgalden kurtarmak, o topraklardan Yahudi varlığının tamamını söküp atacak mücadele için bekliyorlar. Gazze ve Filistin için o toprakları işgalden kurtaracak İslam ordularını, Müslüman beldelerinin ordularını bekliyorlar. Rabbimiz, Gazze’nin ve tüm Filistin’in işgalden kurtarılmasını nasip eylesin ve Mescid-i Aksa’da ümmetçe birlikte namaz kılmayı bizlere nasip eylesin.” (İLKHA)