HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar, Gazzeli annelerle dayanışma konusunda açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de yaşayan duyarlı annelerin ve kadınların Gazzeli annelerin acılarını paylaştığını belirten Yarar, Gazzeli annelerle dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Gazze’de çocuklar başta olmak üzere, savunmasız insanların açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve daha birçok mağduriyetleri yaşandığına dikkati çeken Yarar, “Gazze’ye anne şefkati olalım!” çağrısında bulundu.
Kurtuluş Savaşında diğer İslam ülkelerindeki kadınların Türkiye’nin kurtuluşu için ziynet eşyalarını bağışladığını hatırlatan Yarar, aynı şekilde Türkiye’deki dirayetli kadınlar da Gazze’nin kurtuluşu için bağışta bulunmasının önemine değindi.
Konu hakkında önemli tespitlerde bulunan Yarar, “Kurtuluş Savaşında Hindistan’dan Pakistan’a kadar dirayetli ve imanlı kadınlarımız tereddüt etmeden ziynet eşyalarını bağışlayıp Türkiye’ye gönderdiler. Bugün bizler de aynı fedakarlığı Gazzeli kardeşlerimiz için yapabiliriz ve yapmak zorundayız.” diye konuştu.
Gazze’de yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için duyarlı annelere ve kadınlara seslenen Yarar, “Her birimiz en azından birer yüzük veya küpemizi Gazze’ye bağışlayalım.” dedi.
Gazze’nin yaralarını sarmak için yapılacak düğünlerin mütevazi bir şekilde yapılarak, düğünde yapılacak bazı masrafların kısılarak Gazze’ye gönderilmesi hakkında da konuşan Yarar, “Düğünlerimizi daha mütevazi yapalım ve düğünlerimizde vereceğimiz yemeğin, tutacağımız salonun, çalacağımız müziğin bedelini Gazze’de evladı şehid edilmiş annelere ve anne-babası şehid edilmiş çocuklara bağışlayalım.” ifadelerini kullandı.
“Siyonist terör örgütü soykırım ve savaş suçu işliyor”
Siyonist işgal rejiminin Gazze’de soykırım suçu işlediğine dikkati çeken Yarar, “İşgalci siyonist terör rejiminin Gazze’ye yönelik saldırıları yedinci haftasına girdi. Siyonist terörün Gazze Halkına uyguladığı vahşet, katliam ve soykırıma karşı dünya suskun ve sadece seyretmekle yetiniyor. Gazze’de iki buçuk milyon insan, siyonist terörün ablukası altında ve her gün yüzlerce kadın, bebek, çocuk, yaşlı ve yaralı sivil insan tonlarca bomba altında katlediliyor. Soykırım ve savaş suçu işleyen siyonist terör örgütü israil cami, okul, hastane, ambulans, insani yardım araçlarını ve sivil yerleşim yerlerini bombalıyor. Bu saldırılarda gazeteciler, doktorlar, sağlık çalışanları ve insani yardım ekipleri de hedef alınıyor.” dedi.
“Batı ülkeleri maddi, siyasi, askeri ve her türlü imkanları ile bu vahşi katliama ve soykırıma destek veriyor”
Batılı birçok ülkenin desteğiyle siyonist işgal rejiminin Gazze’de katliam ve soykırım suçlarını işlediğini belirten Yarar, “Vicdan sahibi milletler dünyanın her tarafında bu vahşete karşı ayağa kalksa da İslam ülkelerinin yöneticileri sadece kınamak ile yetinirken, Batı ülkeleri ise maddi, siyasi, askeri ve her türlü imkanları ile bu vahşi katliama ve soykırıma destek veriyor. Saldırıların başladığı 7 Ekim’den bu yana siyonist terör örgütü israilin saldırılarında Gazze enkaz şehir haline gelmiş durumdadır. Binlerce insanın bedeni halen enkaz altında çıkarılmayı bekliyor. Saldırılarda şehid olan binlerce çocuk ve sivil halkın saldırıların kesintisiz devam etmesinden dolayı cenazesi defnedilemiyor, morglarda veya açıkta defnedilmeyi bekliyor.” şeklinde konuştu.
“Gazze her türlü temel insani ihtiyaçların tamamından mahrum bırakılmış durumda”
Gazze’de insanların açlığa ve susuzluğa terk edildiğine dikkati çeken Yarar, “Enkaz haline getirilen Gazze’de siyonist terör örgütü israil tarafından su vanaları kapatılmış ve su depoları hedef alınmış, gıda depoları, un fabrikası ve ekmek fırınları bombalanmış, ilaç tükenmiş, elektrik, internet ve tüm iletişim araçları kesilmiş ve Gazze her türlü temel insani ihtiyaçların tamamından mahrum bırakılmış durumdadır. Gazze halkı suya, gıdaya ve ilaca ulaşamıyor, yardımların girişi engelleniyor. Halk artık deniz suyuna bile ulaşamıyor. Gazze’de bir halk topyekûn olarak ölüme sürükleniyor. Gazze’de başta bebekler ve çocuklar olmak üzere açlıktan, susuzluktan ve ilaç bulamamaktan dolayı ölümler başlamış durumdadır.” ifadelerini kullandı.
“Siyonist terör örgütü sadece Gazze’yi değil vicdanlarımızı ve insanlığımızı da gömmek, yok etmek istiyor”
Siyonist işgal rejiminin Gazze’yi değil vicdanları ve insanlığı gömmek ve yok etmek istediğini belirten Yarar, “Peygamber Efendimiz buyuruyor: ‘Bütün hedefi ve maksadı dünya olarak sabahlayan kimsenin Allah’ın nezdinde bir değeri yoktur. Müslümanların dertleriyle dertlenmeyen de onlardan değildir.’ ‘Mü’minler birbirini sevmekte, birbirine acımakta, birbirini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvları da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa dûçâr olur.” hadislerini okudu.
Konuşmasının devamında vicdanların yok edilmesine müsaade etmeyeceklerini belirten Yarar, “Elhamdülillah bizler Müslümanız ve Hazreti Muhammed’in ümmeti olmakla iftihar ediyoruz. Gazzeli kardeşlerimizin acısını tüm benliğimizde hissediyoruz. Onların derdi ve acısı bizim de derdimiz ve acımızdır. Peygamber Efendimizin davetine iman eden tüm anne ve bacılarımızı Gazze’nin derdiyle dertlenmeye çağırıyoruz. Siyonist terör örgütü israil sadece Gazze’yi değil vicdanlarımızı ve insanlığımızı da gömmek, yok etmek istiyor. Buna izin vermeyeceğiz Allah’ın izni ve yardımıyla.” temennisinde bulundu.
“Gelin hep birlikte Gazzeli annelerimizle dayanışma içinde olalım! Gazze’ye anne şefkati olalım”
Gazzeli annelerle dayanışma içinde olma çağrısında bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar, “Gazze’ye anne şefkati olalım” diyerek şunları kaydetti:
“Siz duyarlı hanım kardeşlerimize ve bağrı yanık annelerimize sesleniyoruz! Gelin hep birlikte Gazzeli annelerimizle dayanışma içinde olalım! ‘Gazze’ye anne şefkati olalım’ Gazzeli kardeşlerimize, annelerimize, çocuklarımıza, şefkat elimizi elini uzatalım. Siz duyarlı ve şefkat kahramanı annelere, yeni evlenecek genç kardeşlerimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Kurtuluş Savaşında Hindistan’dan Pakistan’a kadar dirayetli ve imanlı kadınlarımız tereddüt etmeden ziynet eşyalarını bağışlayıp Türkiye’ye gönderdiler. Bugün bizler de aynı fedakarlığı Gazzeli kardeşlerimiz için yapabiliriz ve yapmak zorundayız. Hayırda, hasenatta ve fedakarlıkta sınır yoktur. Küçük bir yardımı da değersiz ve önemsiz göremeyelim, imkanlarımızın elverdiği ölçüde fedakarlığımızı yapalım. Şefkat sahibi annelerimize, dirayetli hanım kardeşlerimize ve gençlerimize çağrımız şudur:
− Her birimiz en azından birer yüzük veya küpemizi Gazze’ye bağışlayalım.
− Düğünlerimizi daha mütevazi yapalım ve düğünlerimizde vereceğimiz yemeğin, tutacağımız salonun, çalacağımız müziğin bedelini Gazze’de evladı şehid edilmiş annelere ve anne-babası şehid edilmiş çocuklara bağışlayalım.
Gazze’de çocuklarımız açlıktan, susuzluktan, dermansızlıktan ölmesin. Onlar sahipsiz değiller. Onların kardeşleri olarak bizler varız. Şefkat kahramanı imanlı hanımlar olarak bu iyiliği ve fedakarlığı yapabiliriz. Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor; ‘(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.’ (Bakara Suresi 273) ‘Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükafat da vardır.’ (Hadîd Suresi 18) Allah yapacağınız yardımları kabul buyursun, bereketlendirsin ve mükafatlandırsın.” (İLKHA)