Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hekimler, ellerinde taşıdıkları Filistin bayrakları ile siyonist rejim aleyhine Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce yazıların yer aldığı dövizler eşliğinde Kızılay şubesine kadar yürüdü.
Doktor Elif Karasungur, yaptığı açıklamada, siyonist işgal rejiminin 7 Ekim’den bu yana devam eden işgal ve zulmünün soykırım boyutlarına ulaştığını ve bütün dünya tarafından gözlemlendiğini belirtti.
Dr. Karasungur, terör rejimiyle ticaret ve boykot edilmesi gereken markaların kullanılmaması konusunda uyarılarda bulundu. Bu durumun sağlık çalışanları ve toplumu rahatsız ettiğini vurgulayan Karasungur, “Biz de sivil toplum olarak bu uyarıya destek veriyoruz ve zulme karşı kararlılığımızı yineliyoruz. Hep birlikte zulme dur demek için sesimizi yükseltelim.” çağrısında bulundu.
İşgal rejiminin Filistin’i kan gölüne çeviren saldırılarına tepki
Saldırılar sonucu 17 haftada 31 bin kişinin şehit olduğunu ve 72 bin kişinin yaralandığını vurgulayan Karasungur, “İşgalci israilin Filistin’deki uzun süredir devam eden sistematik işgal ve zulmü, 7 Ekim’den bu yana daha da şiddetlenerek tam 161 gündür devam ediyor. Bu saldırılar, soykırım boyutlarına ulaşmış durumda ve bütün dünya tarafından gözlemlenmektedir. 7 Ekim’den bu yana gerçekleşen saldırılarda 31 bin kişi şehit olurken, 72 bin kişi yaralandı. Gazze’nin kuzeyinde yaklaşık 400 bin Gazzeli, işgalci terörist israilin bombardımanı altında açlık, susuzluk ve soğukla mücadele etmektedir. Özellikle Han Yunus bölgesinde işgalci teröristler, hastane çevrelerinde keskin nişancılar kullanarak sivilleri öldürmektedir. Gazze’nin güneyinde ise 1.5 milyon insan hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Refah kentindeki 1.2 milyon insan ise israilin bombalamaları ve sınır bölgesine sığınan sivilleri öldürmesiyle karşı karşıyadır. Gazze’ye giren su vanaları kapatılmış ve tarlalar bombalanmış durumdadır.” diye konuştu.
“Boykot çağrımıza katılın”
Gazze’de insani yardımların engellendiğine dikkat çeken Karasungur, “Mısır da Gazze sınırını beton barikatlar ve jiletli tellerle güçlendirerek insani yardımın ulaşmasını engellemektedir. Gazze’ye giren 3-5 tırın getirdiği yardıma ulaşmaya çalışan kalabalıklara dahi saldırılar düzenlenmektedir. israil işbirlikçisi devletler ve şirketler, soykırıma açıktan destek vermeye devam etmektedirler. Ancak, vicdan sahibi insanlar için en büyük silah olan boykot çağrıları yapılmaktadır. Boykot, direnişin ve mücadelenin bir parçasıdır ve istikrarlı bir şekilde uygulandığında düşmanı yenme gücüne sahiptir. Sağlık sektöründe çalışanlar olarak, ilaç firmalarını boykot etme çağrısında bulunuyoruz ve halkımızı da bu boykotu desteklemeye çağırıyoruz. Devlete seslenerek, Filistinli kardeşlerimizin yanında durduğumuzu ve gerekli adımları atacaklarını beklediğimizi belirtiyoruz. Bu süreçte, terör devletiyle ticaretin devam ettiği ve boykot edilmesi gereken markaların kullanıldığı haberler bizi rahatsız etmektedir. Bu nedenle, sivil toplum olarak boykot çağrısına destek veriyor ve zulme karşı durma kararlılığımızı tekrarlıyoruz.” dedi.
Son olarak, insanlık dışı eylemlere karşı mücadelenin sürdürüleceğini ve sağlık çalışanlarının bu mücadelede aktif rol almaya devam edeceğini ifade eden Karasungur, “Kanıksamayacağız, normalleştirmeyeceğiz, sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız” dedi. (İLKHA)