TÜİK verilerine göre Mart ayında fiyatı en çok artan ürünlerde ilk sıralarda kuzu ve dana eti geldi. İstanbul’da kasaplarda bir kilo kıymanın fiyatı ilçeden ilçeye değişmekle beraber ortalama 600 liraya yükseldi. Mart ayı zam şampiyonları sıralamasında fiyatı yüzde 18,58 artan kuzu eti ikinci, fiyatı yüzde 14,65 artan dana eti üçüncü sırada geldi.
Kırmızı et fiyatındaki hızlı artış ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vet. Ahmet Yücesan, her yıl Ramazan ayı öncesinde fiyat artışının olduğunu ancak bu yıl enflasyonun çok yüksek olması ve canlı hayvan stoğunun az olmasının fiyatların daha hızlı artmasına sebep olduğunu dile getirdi.
Kırmızı et piyasasının geçen seneden bu yana yüzde 85 civarında arttığını Ramazan ayından önce yüzde 20 oranında gereçekleştiğini ifade eden Yücesan, “Toplam rakam olarak bahsettiğimizde; Ramazan öncesi 280 lira olan kırmızı et fiyatı, Ramazan ayının yaklaşması ile birlikte 330 lira civarına kadar geldi. Dün ve bugün çok farklı bir gelişme daha oldu; yüzde 15 daha fiyat isteniyor, bekleniyor. Bunun nedeni ise Ramazan Bayramı’nın gelmesi, insanların talep etmesininin yanı sıra altında yatan gereçek neden ise yeterince hayvanımızın olmadığıdır. Bu durumda bunu desteklemiş oluyor.” dedi.
“Beklemedik bir fiyat artışı ile piyasadan 380-400 lira gibi bir rakam isteniyor”
Dr. Vet. Ahmet Yücesan
Ramazan ayının öncesinde et fiyatlarında talebe karşı fiyat artışı oluştuğunu ifade eden Yücesan, “Ramazan öncesi 280 ile 290 lira olan fiyat, Ramazan ayının ilk haftasında 330 liraya geldi ve o fiyat bugüne kadar devam etti. Ancak dün ve bugün beklemedik bir fiyat artışı ile piyasadan 380-400 lira gibi bir rakam isteniyor. Bunun nedeni Ramazan Bayramı’nın gelmesi, insanların kırmızı ete olan talebinin artacağı kannati ile böyle birşey olmuştur. Bu durum bayramdan sonra belli bir fiyata oturacaktır, belki bu rakamlar civarında kalacak belki de biraz daha aşağı düşecek. Biz bunu çok göremiyoruz çünkü arz talep dengesine uygun olmayan bir model var; içeride yeterince hayvanımız yok dolayısıyla bu süre içerisinde ani iniş, çıkışlar çok rahat olabiliyor.” diye belirtti.
“Türkiye, dünyanın iki katı fiyata kırmızı et tüketir noktasına gelmiştir”
Yaşanan fiyat artışının gerçekte payı var mı sorusunu yanıtlayan Yücesan, “Evet, fiyat artışı bir yere oturuyor. Ülkemizde ki enflasyon var, hammade maliyetlerinde geçiş var, dövizde hareketlilik var dolayısyla bunlar bir araya biriktiği zaman bu fiyatlar ister istemez bu olguyla karşımıza çıkıyor. Bunun karşısında arz talepte de bu dönemlerde yani kırmızı et için Ramazan ve öncesi, Kurban Bayramı ve turizm sezonu yani yaz öncesi bir fiyat hareketliliği olur bu durum normaldir. Bu hareketler içerisinde canlı stok olmadığı için çok hızlı gelişiyor, hızla artıyor, durağan hale geliyor. Dolayısıyla insanların bu duruma bağlı alım gücü zayıf olduğu için çok pahalı algılanıyor. Gerçekten kırmızı etin alım gücüne bakıldığı zaman çok pahalı bir gıda maddesi ki bunu diğer gıda maddelerine mukayese ettiğimizde alternatifi beyaz et yada süt mamüllerine bakıldığında en pahalısı burada kırmızı et gibi görünüyor ama gerçek görünüşe baktığımızda aslında o kadar çokta pahalı değil. Üretim modeline baktığımız zaman; üretiminde harcanan masraflar, giderler; her an artan yakıt, enerji, işçilik fiyatlarına da çok fazla birşey diyemiyoruz çünkü onlarında bir şekilde karşılanması lazım. Fiyat normal gibi geliyor ama netice itibari ile bunun gerçek ölçeği şudur; dünyada ya da yakın ülkelerde bu emtia kaç paraya alınıyor,satılıyor ve yeniliyor bizde ne kadara alınıyor,satılıyor ve yeniliyor? Şeklinde baktığımızda, oradaki ölçekte; Türkiye, dünyanın iki katı fiyata kırmızı et tüketir noktasına gelmiştir. Bunun nedeninde tabi çok detay var, ancak bunun bir tane nedeni sütü biraz daha ucuz yediğimiz için ister istemez oradaki maliyet kırmızı ete yansıyor bu nedenlerden bir tanesidir. Bir diğer neden ise içeride hayvanın az olmasıdır. Birde yapılan politikalar; yersiz yerli yapılan politikalar bunları etkiliyor.” diye ifade etti.
“Bu işin temeli süt hayvancılığıdır, süt hayvancılığı olmazsa olmazdır”
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde yayınladığı 2028 yol haritası hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yücesan, “Hazırlanan haritada doğru, uygulanabilir ve bu işi çözecek bazı kriterler belirlendi, tespitler yapıldı, kararlar alındı. Biz iyi niyetli olarak inşallah bu iş çözülecek diye tahmin ediyoruz ama bizim oraya görüş olarak; süt fiyatlarının yeterince, zamanında ve doğru verilmesininde orada olması gerekiyordu. Bu işin temeli süt hayvancılığıdır, süt hayvancılığı olmazsa olmazdır. Ülkede gelişmiş, yaygın ve hızlı bir şekilde üretim modeli olması lazım ki ardından hem süt mamülleri ve kırmızı ette hem üretimi hem de arzı doğru olsun.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)