Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet TV ekranlarında yayınlanan “İyilik Vakti” programında yapılan çalışmalara ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erbaş, Filistinli Müslümanların, o toprakları kendilerine Peygamber emaneti olarak kabul ettiklerini belirterek, “Sadece Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Miraç hadisesindeki hatırasından kaynaklanan bir bağlılık değil bu. Peygamberler diyarı Kudüs. İşte o topraklara sahip çıkmaları o toprakların müminlerin toprakları, İslam toprakları olduğu anlayışıyla imanlarını adeta güçlendiriyorlar.” dedi.
Tarih boyunca Yahudilerin Kudüs’ten Hristiyanlar tarafından çıkarıldığını ancak Kudüs Müslümanların idaresine geçince Yahudilerin burada yaşayabildiklerine işaret eden Erbaş, “1948 yılında orada bir devlet dedikleri ki biz artık terör örgütüyle eş değer görüyoruz, yani terör örgütü gibi davranan bir ülke olmaz, bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, masumlar yukarıdan yağan bombaların altında can veriyor. Üç ayda 11 bin bebek, çocuk, 7 bin kadın toplam yirmi beş bin civarında masum insan bombalar altında can verdi.” ifadelerini kullandı.
“Sürgüne gönderilen Yahudilere Müslümanlar sahip çıktı”
Erbaş, Yahudilere şöyle seslendi:
“Kiminizin babası, dedesi, annesi, babaannesi, anneannesi Avrupa’nın ortasında soykırım yaşadı. Ama siz şimdi Kudüs’te, Filistin topraklarında soykırım yapıyorsunuz. Üstelik tarih boyunca size her zaman iyilik yapan bir millete soykırım yapıyorsunuz, sizler Müslümanlardan hep iyilik gördünüz. İspanya’da, Endülüs’te size zulmü, katliamı kim yaptı? Haçlılar yaptı. Oradan kovulan, sürgüne gönderilen Yahudilere Müslümanlar sahip çıktı, Osmanlı Devleti sahip çıktı ya da diğer Müslüman ülkeler sahip çıktı.”
Müslümanların mazlumun inancına, mezhebine, ırkına bakmadığını belirten Erbaş, “Müslümanlar, kim olursa olsun mazlumun yanında yer alır. Zalim Müslüman dahi olsa onun karşısında yer alır. Bizim inancımız bunu gerektiriyor. Dolayısıyla bugün ne pahasına olursa olsun Gazze’de yapılan bu soykırımı durdurmak için elimizden geleni elimizle, dilimizden geleni dilimizle yapmaya gayret edeceğiz. Kalbimizle buğzumuzu, nefretimizi ortaya koymaya çalışacağız. Buna mecburuz. Bunu ortaya koymadığımız zaman mesul oluruz.” şeklinde konuştu.
“Filistin’in kurtuluşu bizim güçlenmemize bağlı”
Erbaş, Kudüs ve Filistin meselesinin Müslümanların ortak bir noktası olduğuna ve bu ortak noktada Müslümanların birleşmesi gerektiğine işaret ederek, “Müminleri ortak noktada birleştirecek bazı olaylar vardır. İşte bu olayların en başında Filistin, Gazze, Kudüs davası gelmektedir. Çünkü zulüm katlandıkça devam ediyor, bunu durdurmamız lazım. Filistin davamız bir asırdır var. Daha önce zaten oralar bizim topraklarımızdı. Filistin’in kurtuluşu bizim güçlenmemize bağlı. İnşallah daha güçlü olacağız ve Filistin kurtulacak, buna inanıyoruz.” dedi.
Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) 7 Ekim’den sonra Gazze’ye yönelik insani yardımlar öncelikli olmak üzere kampanya başlattığını dile getiren Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV olarak Gazze içerisinden temin ettiğimiz, Türkiye’den gemiyle gönderdiğimiz ve Mısır içinden satın alımı yapılarak gönderdiğimiz yardımlar var.” diye konuştu.
“Boykota devam edelim”
Erbaş, Gazze’yle ilgili farkındalığı canlı tutmaya gayret ettiklerini ve bu yönde yaptıkları çalışmaların Filistin özgür oluncaya kadar devam edeceğini kaydetti.
Geçen günlerde Uluslararası Adalet Divanının (UAD), işgalci siyonistler aleyhine açılan soykırım davasında ihtiyati tedbir kararı verdiğini anımsatan Başkan Erbaş, bu kararın alınmasında hem Müslümanların hem de Müslüman olmayan vicdanlı insanların yapmış olduğu çağrıların, yürüyüş ve programların etkili olduğunu söyledi.
Boykot konusuna ilişkin çağrılarını yaklaşık 3 ay önce yaptıklarını hatırlatan Başkan Erbaş, “Sözümüzün ulaştığı yurt içinde, yurt dışında nerede bizi dinleyen kardeşimiz varsa onlara hatırlatıyorum; boykota devam edelim.” dedi.
Başkan Erbaş, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde milletimizin tek yürek olduğunu belirterek, “Hala sıkıntılar devam ediyor ama çok hızlı bir şekilde devletimiz seferber oldu, yardım kampanyaları, yeni binaların, evlerin yapılması. Aldığımız bilgilere göre depremin seneyi devriyesi olan 6 Şubat’ta büyük oranda yapılan konutlar var, onlar hak sahiplerine teslim edilecek. Bu çok büyük bir gelişme, çok büyük bir başarıdır.”
2024 yılı hac dönemine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Erbaş, “Bu sene hac protokolümüzü yaptık. Nüfusumuz 86 milyon olduğu için bizim de 86 bin hakkımız var. Müracaatımızı yaptık, nüfusumuzun güncellenmesini talep ettik. O zaman 83 bin 430 rakamı 86 bine çıkacak inşallah. Bu müjdeyi şimdiden vermiş olayım.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)