Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Özge Pamukçu Akay, tüm çocukluk döneminde görülmekle birlikte çocukların daha bilinçli olduğu beş yaş sonrası ve sınav stresiyle beraber okul çağı çocuklarında bu duruma daha sık rastlandığını söyledi.
Akay, çocuğun yaş grubuna göre kendini ifade etmesi değişmekle birlikte yaşadıkları durumu şöyle tanımladıklarını anlattı: “Örneğin oyun çağında olan bir çocuk çarpıntıyı ‘kalbimde kuş var’ olarak ifade ederken, okul çağında ‘Kalbim ağzımdan çıkacaktı’, ‘sanki çok korkmuş gibi oldum’ diyerek anlatır. Ergenlik döneminde bir genç ise kalbinin normalden daha hızlı ve düzensiz attığını söyler.” dedi.
Çarpıntının kaynağının sınav stresi olabileceği gibi altta yatan daha ciddi sorunlara da işaret ettiğini anlatan Doç. Dr. Akay, özellikle aniden başlayıp sonlanan, beraberinde bulantı hissi, baş dönmesi, göz kararması, göğüs ağrısı halsizlik gibi şikayetler görüldüğünde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerektiğine dikkat çekti.
Aniden başlayan çarpıntıya dikkat!
Akay, “Bu hastalarda uykuda, yüzerken, ani/beklenmedik seslerle veya egzersiz yaparken bayılma dikkat çekicidir. Ailesinde 35 yaşından önce ani ölüm olan hastalarda da hayatı tehdit edebilen ritim bozukluğu olma ihtimali yüksektir.” dedi.
“Kaygı, stres, öfke, heyecanlanma, üzülme, ateşli durumlarda ve egzersiz sırasında kalp atışlarımızı daha fazla hissedebiliriz”
Çocukların daha bilinçli olduğu beş yaş sonrası ve sınav stresiyle beraber okul çağında şikayetlerin arttığını söyleyen Akay, çocukların yaşadığı bu durumun her zaman bir kalp hastalığına işaret etmeyebileceğini belirterek, “Kaygı, stres, öfke, heyecanlanma, üzülme, ateşli durumlarda ve egzersiz sırasında kalp atışlarımızı daha fazla hissedebiliriz. Bu durumlar fizyolojik veya normal kabul edilir. Bu durumlar dışında çocuk eğer kalbinin normalden daha hızlı, güçlü veya düzensiz attığını söylüyorsa o zaman mutlaka bir çocuk kalp uzmanına başvurmasını öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ateş ve kansızlık da çarpıntıyı arttıran önemli faktörlerdir”
Kalp hastalığı dışında enfeksiyon durumunda ateşe, kansızlığa ve tiroid bezinin fazla çalışmasına bağlı çarpıntı gelişebiliyor. Bunun yanında astım, hipertansiyon, grip, depresyon ve ritim düzenleyici ilaçların bazılarının da çarpıntıya neden olabileceğini hatırlatan Doç. Dr. Akay, “Çay, kahve, çikolata, kola, enerji içecekleri gibi içinde bol miktarda kafein olan bazı yiyecek ve içecekler çarpıntıyı tetikler. Ateş ve kansızlık da çarpıntıyı arttıran önemli faktörlerdir. Yine çocuğun aşırı kaygılı olması da çarpıntıyı arttırabilir. Bu durumda psikolojik destek alınmasında yarar var.” şeklinde konuştu.
“Çarpıntı ile gelen her çocuğa öncelikle EKG çekilerek kalp ritminin incelenmesi gerekir”
Çarpıntı ile gelen her çocuğa öncelikle elektrokardiyografi (EKG) çekilerek kalp ritminin incelenmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Akay, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak hastaların çoğunda hastaneye başvurdukları dönem çarpıntı sonlandığı için EKG çekildiğinde çoğunlukla normal bulunur. Bu durumlarda aileye nabız sayımını anlatarak evde çarpıntı anında nabzını sayması öğretilir. Nabız sayımı ev ortamında akıllı saat veya tansiyon aletleri ile de yapılabilir ancak bu tip akıllı cihazlar nabızdaki düzensizliği fark etmeyip düzensiz atımları saymayarak hatalı sonuç verebilirler. İdeali çocuk eğer kendi yapabilecek yaştaysa kendi nabzını yoksa ailesi çocuğun nabzını hem saymalı hem de düzenli olup olmadığını atak esnasında takip etmesidir. Ayrıca çocuğun şikâyetine göre bazı ileri tetkikler planlanabilir.” diye belirtti.
“Bayılmaya neden olan bazı ritim bozukluklarının ani yaşam kaybı ile sonuçlanabileceği unutulmamalıdır “
Çarpıntı atağı sırasında ailenin çocuğu sakinleştirmesi ve çocuğun derin nefes almasının telkin edilmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Akay, “Ikınma, derin nefes alma, öğürme gibi refleksler çarpıntıyı sonlandırabilmektedir. Ayrıca, yüzünü buzlu suyla yıkaması ya da yüzüne soğuk uygulaması da kalp hızını yavaşlatır. Buna rağmen çarpıntı şikâyeti devam ediyorsa hasta en yakın sağlık kuruluşuna götürülmeli ve oraya ulaşır ulaşmaz da EKG çekilmelidir. Bayılmaya neden olan bazı ritim bozukluklarının ani yaşam kaybı ile sonuçlanabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle çarpıntı şikâyeti olan çocuklar Çocuk Kalp Hastalıkları (Pediatrik Kardiyoloji) Uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
“Ameliyatsız tedavi yöntemleri ile kesin olarak tedavisi de mümkündür”
Çarpıntının tipine göre bu hastaların bir kısmı ilaç tedavisi verilmeksizin izlenirken, bir kısım hastaya ise tekli veya çoklu ritim düzenleyici ilaç başlamak gerekebildiğini söyleyen Doç. Dr. Akay, “Ayrıca çocuklarda çarpıntı yapan bazı ritim bozukluklarının kalp kateterizasyonu ve elektrofizyolojik çalışma sırasında sıcak veya soğuk yakma metotları gibi ameliyatsız tedavi yöntemleri ile kesin olarak tedavisi de mümkündür.” dedi.
“Hekim kontrollerinin ihmal edilmemesi gerekir”
Çocukların sürekli hekim kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Akay, “Ayrıca, sağlıklı beslenmesi kafeinli yiyecek ve içeceklerden uzak durması, çarpıntıyı tetikleyen ilaçlardan kaçınması ancak mutlaka kullanması gereken durumlarda da doktoruna danışması gerekir. Bunun yanında spora katılım öncesi mutlaka takipli olduğu kalp doktorunun görüşünü almalıdır.” diye konuştu. (İLKHA)