Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Barış İçin Eğitim” konulu Eğitim Bakanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Temel haklar skalasında en başta yer alan yaşam hakkına yönelik aleni bir saldırıda bulunarak bütün dünyanın gözü önünde bir savaş suçu işleyen israili kınamak istiyorum.” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere bütün uluslararası camiayı siyonist rejimin Gazze’ye yönelik suçlarını durdurmak için çaba sarf etmeye çağıran Tekin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Uluslararası Adalet Divanı, Lahey Yönetmelikleri, Cenevre Sözleşmesi ve diğer Lex Lata metinleri gibi dünya barışını korumakla görevli kurum ve metinlerin bu anlamda harekete geçirilerek işgalcilerin savaş suçlusu ilan edilmesinin insanlık için bir görev olduğunu belirtti.
Bakan Tekin, BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’in hazırladığı raporda Filistinli çocukların kendisine “Biz neden daha az insanız ? Daha mı az değerliyiz ?” diye sorduğunu ifade ettiğini anımsatarak, “Dünya barışı ve güvenliğini korumak için 1945’te kurulmuş BM üyelerine şimdi soruyorum. Bu çocuklara verecek cevabımız var mı ? Barış için eğitimi tartışacak gücümüz, insan hakları ve hürriyetlerini savunmak için belirleyecek ilkemiz var mı ?” ifadesini kullandı.
“Gazze konusunda sessiz kalamayız”
BM ve bağlı kuruluşlarının sınırlı sayıda ülkenin kontrolünden çıkarılarak daha temsili, demokratik ve etkin hâle getirilmesinin uluslararası toplumun beklentisi olduğunu belirten Tekin, şu sözleri kaydetti:
“Barış için eğitimi konuşabilmemiz için adil bir dünyanın kurulması gerekir. Gazze konusunda sessiz kalamayız. Gazze’de yaşananlar bir insani kriz değil, insanlığa karşı bir suçtur. Barış için önce adaleti sağlayalım ki huzur olsun. Huzur var ise eğitim zaten vardır.”
Tekin, tüm dünyayı barışın tesisi için somut adımlar atmaya çağırdı.
“Yaşam hakkının elinden alındığı çocuklara şahit oluyoruz”
Tekin, “Dünya barışını ve güvenliğini koruma amacıyla bir araya geldiğimiz bu dönemde maalesef savaş nedeniyle, bırakın ‘Barış için Eğitimi’ ve eğitim hakkını, yaşam hakkının elinden alındığı çocuklara şahit oluyoruz.” dedi.
Filistin ve Ukrayna başta olmak üzere sıcak çatışmalardan iklim değişikliğine, açlık ve yoksulluktan ırkçılığa uzanan bir yelpazede çok ciddi küresel sorunlar olduğunu ifade eden Tekin, siyonist rejimin Gazze’ye yönelik saldırılarının, başta uluslararası belge ve raporlarda yer alan, bütün ülkelerin eğitim ve sosyal hayatında uygulaması talep edilen adalet, eşitlik, din ve inanç özgürlüğü gibi ilkeleri yok saymakta olduğunu belirtti.
Bakan Tekin, “Barış ortamında eğitim almalarını istediğimiz masum çocuklarımız insafsızca öldürülmekte, adalet bilincini aşılamaya çalıştığımız gençlerimizin yaşadığı ülkedeki sınırlar kapatılarak tüm özgürlükleri ellerinden alınmakta, ifade ve inanç özgürlüğü ile yetişmesini dilediğimiz çocuklarımız güvenlik endişesiyle yaşamakta, anne babalarının ve kardeşlerinin çığlıklarına şahit olmaktadır.” diye konuştu.
Tekin, Ukrayna-Rusya savaşının ve siyonist rejimin Gazze’ye yönelik saldırılarının insan canına mal olacak mantıklı bir gerekçesi olamayacağını vurgulayarak, “Hiçbir gerekçe dili, dini, ırkı ne olursa olsun bir canlının öldürülmesi için makul ve hukuki kabul edilemez.” dedi. (İLKHA)