DTSO düzenlenen ve 3 gün sürecek olan zirveye Amerika, Almanya, İtalya ve Beyrut’tan araştırmacıların yanı sıra eski Tarım ve Orman Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’de farklı üniversitelerden, uluslararası kuruluşlardan ve Sivil Toplum Örgütleri akademisyenler, araştırmacılar ve uzmanlar katıldı.
Açılış konuşması yapan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Son 5 yılda kentte ekonomik ve sosyal alanda, kültürel alanda dahi pek çok çalışma yaptıklarını ve çalışmalarda yereldeki meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, o alanda çalışan yereldeki uzmanlar ile ortaklaşarak ulusal ve uluslararası düzeyde güçlü işbirlikleri kurmaya çalıştıklarını ifade ederek, “Temel hedefimiz kentin ekonomik kalkınması. Sahip olduğumuz tarımsal arazi varlığımız, tarımsal ve hayvansal ürün çeşitliliğimiz, tarihi kültürel varlıklarımız ve somut olmayan kültürel miras değerlerimiz tarım ve turizm sektörlerinde en önemli potansiyellerimiz. Aynı şekilde Diyarbakır menşeli ürünlerimiz, zengin endemik bitki çeşitliliğimiz, farklı uygarlıkların, halkların katkısı ile bugüne kadar gelen yöresel lezzetlerimiz, hala gıda ürünlerimizin birçoğunu kırsal bölgelerimizden temin etmemiz önemli avantajlarımız. Gastronomi bize tüm bu potansiyellerin turizme kazandırılması ve sürdürülmesi için bir perspektif sunuyor. Turizm artık sadece tarihi mekânları gezip görmekten ibaret değil. Deneyimlemek, tatmak, o coğrafyada yaşayanlar gibi yaşamak ve hissetmek aynı zamanda. Yani gastronomiyi hem kırsal alanlarla daha güçlü bağ kurmak hem de turizmi çeşitlendirmek için önemsiyoruz” dedi.
“150 YILLIK TARİHİ BİNAYI GASTRO İNOVASYON MERKEZİ OLARAK İŞLEVLENDİRDİK”
Kaya konuşmasının devamında gastronomiyle ilgili kentte yapılan çalışmaları aktararak şunları dile getirdi; “Gastronomi alanındaki çalışmalarımız son 3 yılda yoğunlaştı. Çalışmaya yöresel ürün ve lezzetlerin tescili ile başladık. Ama sadece tescillemenin yeterli olmadığını o ürünlerin lezzetlerin üretilerek sunulması ve sürdürülmesi gerektiğini gördük. Bu nedenle hemen İçkale dediğimiz eski kent merkezinin arkasında 150 yıllık tarihi bir yapıyı Gastro İnovasyon Merkezi olarak işlevlendirdik. Bugün dışarıdan gelen misafirlerimiz Arkeoloji müzesini gezdiler ve Çay önünden, Amida Höyüğe, Zerzevandan, Körtiktepeye kadar kentte devam eden kazılarda çıkarılan arkeolojik bulguları gördüler. Gastro İnovasyon Merkezimiz hemen bu müzenin arkasında yürüme mesafesinde yer alıyor ve öğle yemeğinde hep beraber gezme ve yöresel lezzetleri tatma fırsatı bulacağız. Yani yer olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile iç içe bir alan. Kalkınma Ajansı desteği ile kurduğumuz bu merkezde şu an Sabancı Vakfı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü işbirliği ile eğitimler, etkinlikler ve yöresel ürün satış noktası ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Kaybolan yöresel lezzetlerimizi, kadınların kırsal bölgelerde ürettiği yöresel ürünleri bu merkezde kenti ziyaret eden yerli ve yabancı turistler ile buluşturuyoruz.”
EKER; “İNSANLIĞIN DİYARBAKIR’DAN ÖĞRENECEĞİ ÇOK ŞEY VAR”
Eski Tarım ve Orman Bakanı ve Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker ise “Şehrin mimarisi çoğulculuğun bir arada yaşamasına izin veriyor. Diyarbakır şehir merkezinde Avrupa’daki şehirlerin aksine farklı ırklar bir arada yaşadı. Yani bir Ermeni ile Süryani, Kürt ile Arap yan yana oturdular bu çok önemlidir. Birilerini şehrin dışında bırakmadılar. Sur’da daracık sokaklarda sosyal kıskançlık olmadı, mütevazı bir şekilde bütün kapılar aynıdır. Kapitalist anlayışın bir yanı yok Diyarbakır’da. Taş ve bazalt Diyarbakır’ın kaderidir. Farklılıklar kavgasız bir şekilde bu kadar sene bir arada yaşadı. İnsanlığın Diyarbakır’dan öğreneceği çok şey var” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Mezopotamya Gastronomi Zirvesi alanında uzman akademisyenlerin sunumlarıyla devam ediyor.