Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye Tarım Zirvesi”nin açılışındaki konuşmasında, tarım konusunun küresel ölçekteki yeri ve önemine işaret ederek, bütün dünyada tarımın milli güvenlik meselesi olarak kabul edildiğini söyledi.
Gıda fiyatlarında yaşanan fahiş fiyatlar hakkında değerlendirmeleri sorulan Yumaklı, şunları kaydetti:
“Hep konuşmalarımızın içinde pandemiyle başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’yla devam eden’ denilen bir süreç var. Ülkemiz için ekstra bir durum da deprem oldu. Problemin çözülmesiyle alakalı, insanların normal hayatlarına devam etmesiyle alakalı çok yoğun bir çaba var ancak farklı bir yönden de maalesef davranış biçimlerimizi değiştirdi. Örneğin depremin birinci günü ile üçüncü günü arasında karkas et fiyatlarında 30 TL’lik bir artış oldu, bunu hiçbir şeyle açıklayamazsınız. Bu durum, farklı şeylerde de yansımaya başladı.” dedi.
Bakan Yumaklı, tüm bunları yaparken bir yandan da fahiş fiyat konusunda karşılaştıkları sorunlara işaret ederek, arz güvenliği açısından hiçbir sorun olmamasına rağmen bazı ürünlerin fiyatlarında yaşanan değişikliklere değindi.
Yumaklı, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Birdenbire fiyatlama davranışının aslında hiçbir gerekçesi olmaksızın çok ciddi artışlara yol açtığını gördük. Bununla alakalı Ticaret Bakanlığımızla çalışıyoruz. Mesela şu an zeytinyağı konusu gündemde. Zeytinyağıyla alakalı geçtiğimiz yıl 422 bin tonluk bir zeytinyağı üretimi oldu, bütün zamanların rekoru kırıldı. Türkiye’nin ihtiyacı 160 ile 180 bin ton arası. Bu yılın da zeytin hasadından elde edilecek olan zeytinyağı rakamı yaklaşık 180 bin ton. Yani hiç elimizde olmasa bile bu yıl üretilenden elde edilen ürün bizim ihtiyacımızı yüzde yüz karşılayacak, geçtiğimiz yıldan da elimizde stoklarımız var. Peki, niye fiyat artıyor? En ufak bir fitilin ateşlenmesi, yanlış anlama, artık adına ne diyecekseniz deyin, birdenbire fiyatların inanılmaz bir şekilde artmasını sebep oldu. Zeytinyağı için bu sebep neydi? Aslında hiç dolaşımda olmayan 0,3 asit oranına sahip ürünün fiyatı açıklandı ve birdenbire sanki bu, ortalama ürünün bir taban fiyatıymış gibi algılanıp patır patır fiyatlar yukarı çıktı. Sonra bizler açıkladık, arzla ilgili sorunun olmadığını, Zeytin Konseyi açıkladı, sonra o fiyat açıklayan kurum, yanlış anlaşıldığını açıkladı ama fiyatlar yükseldi. Peki, ne yapılacak? Ticaret Bakanlığıyla birlikte bu tespit ettiğimiz bütün sektörlerin üzerine gideceğiz. Çünkü biz üreticimizi aynı zamanda sürdürülebilir üretimi devam ettirmesiyle ilgili korurken, tüketicimizi de kollamak zorundayız. Bu bir bütün. Birbirinden ayrılmaz iki parça. Dolayısıyla bütün ilgili kurumlarla bu tespitlerimizle ne yapacağımızı elimizdeki verileri bir araya getiriyoruz. Ondan sonra da onların yasal olarak karşılığı neyse onu uyguluyoruz. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımız da defaatle ifade etti, fahiş fiyat uygulamakla, manipülasyonla, spekülasyonla artık adına ne diyeceksek kesinlikle hiçbir zerre kadar müsamaha göstermeden mücadeleye devam edeceğiz.” (İLKHA)