2024-2025 eğitim ve öğretim yılında okutulacak seçmeli dersler için 30 Ocak’ta başlayan başvurular, 12 Şubat’a kadar devam edecek.
Öğrenciler ve velileri, taleplerini elektronik ortamda veya yazılı olarak yapabilecek.
Eğitim Bir-Sen (EBS) İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Bilal Duran, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.
“12 Şubat’a kadar tüm velilerimizin bu konuda daha dikkatli davranmalarını önemsiyoruz”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın her yıl lise ve ortaokullarda seçmeli derslerle alakalı sürecinin ikinci dönemin başlangıcı ile birlikte başlattığına değinen Duran, “Tüm öğrenci ve velilerimizin bu dönemde seçmeli dersler konusunda biraz daha hassas davranmaları noktasında tavsiye ve telkinlerde bulunuyoruz. Velilerimize gerek dilekçe gerekse de elektronik ortamda seçmeli derslerin seçim süreci devam ediyor. 12 Şubat’a kadar tüm velilerimizin bu konuda daha dikkatli davranmalarını özellikle son dönemde seçmeli dini dersler; temel dini bilgiler, Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz’in hayatı gibi derslerin seçimi noktasında velilerimizin biraz daha dikkatli davranmalarını önemsiyoruz. Birçok yerde de bu konuyu ifade ediyoruz. Çünkü son yıllarda okullarımızın bu derslere eğiliminde bir artış dönem dönem azalışla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunun yanında toplumla, aile ile, ahlakla alakalı dersleri var. O derslerin seçimiyle de alakalı olarak derslerin sisteme eklenmiş olmalarını çok doğru buluyoruz.” dedi.
“Seçmeli derslerimizi öğrencilerimizin dünya hayatı ile alakalı yeni güzelikler katacağını ön görüyoruz”
Toplumsal anlamda son dönemde bir takım ahlaki sıkıntılarla karşı karşıya kalınan süreçler yaşandığını aktaran Duran, “Aile ve toplum bilincinin tekrar eski günlerdeki gibi süreçlere dahil olacağı noktaların eğitimden geçtiğini bildiğimiz için seçmeli dini bilgiler derslerinin yanında ahlaki anlamda bu kısımda katkı sağlayacağını ön gördüğümüz derslerin; toplum, aile hayatı gibi derslerin mutlaka seçileceği seçmeli dersleri hep dillendiriyorduk. Önceki dönemler bu derslerin mutlaka müfredata kazandırılması gerektiğini ifade ediyorduk. İnşallah bu dönemde bu derslerin seçimiyle birlikte seçmeli derslerimizi öğrencilerimizin dünya hayatı ile alakalı yeni güzelikler katacağını ön görüyoruz. Bütün velilerimizi seçmeli derslerdeki konulara özeliklle hasasiyet göstermelerini diliyorum.” şeklinde dile getirdi.
“Belli bir sayıya ulaşmadan sınıfların açılmasıyla alakalı sıkıntılar oluşabiliyor”
Seçmeli dini derslerin yanında öğrencilerin kendi dünyalarını ifade eden dünya dilleri ile alakalı derslerin de olduğunu hatırlatan Duran, “Bu derslerle alakalı seçimlerde de Milli Eğitim Bakanlığı çeşitli kolaylıklar sağlıyor ama bu noktada belli bir sayıya ulaşmadan sınıfların açılmasıyla alakalı sıkıntılar oluşabiliyor. Bu anlamda velilerimizin göstereceği hasasiyet ile bakanlığın belirlediği tüm seçmeli dersler ile alakalı gerekli hassasiyeti gösterdiğimizde beklentilerin karşılanacağı bir dönemle karşı karşıya kalacağız. Buradan çağrıda bulunmak istiyorum; velilerimizin seçmeli derslerle alakalı bugünden itibaren daha hassas davranmalarını ve öğrencilermizin bu derslere özellikle kayıt olmalarını bu dersleri seçmelerini de beklediğimizi ifade etmek istiyorum.” diye belirtti.
“Kürtçe, Zazaca gibi derslerin bölgesel şartlara göre mutlaka seçilmesini her yerde tavsiye ediyoruz”
Duran, “İnsanlar kendi yaşadıkları alanların, bölümlerin kısımların coğrafi özeliklerini taşırlar. Coğrafi özeliklerinden, ahlaki ve örfi özelliklerden etkilenirler ve bizim için bunlar kıymetli kavramlardır. Bu kıymetli kavramların devam edebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu anlamda seçmeli dersleri ki bu yıl yeni eklemelerde yaptı o eklemelerle birlikte seçmeli dini derslerin yanında bölgesel konuları içerisine alan, bölgesel durumları ifade eden diğer derslerin de seçilmesinin kıymetli olduğunu ifade etmek istiyorum. Mutlaka öğrencilerimiz o derslerden kendi bölgelerinin ahlaki özelliklerini, dil özelliklerini ifade eden dersleri seçmeleri noktasında geçmiş ile geleceği bağdaştırması anlamında; annelerinin, babalarının, dedelerinin yaşadığı dönemdeki durumları bilmeliler. Biz bugün birçok Osmanlıca mezar tabelasını okuyamıyoruz. Neden? Hiçbir Osmanlıca altyapımız yok. Dönem dönem anneannesinin veya dedesinin kurduğu cümleyi kuramayan, anlayamayan öğrenci gruplarımız var. Kürtçe, Zazaca gibi derslerin bölgesel şartlara göre mutlaka seçilmesini her yerde tavsiye ediyoruz. Kültür aktarımı noktasında da katkısı olacağını düşündüğümüz için öğrencilermizin ailelerimiz tarafından bu derslere yöneltilmesi oldukça kıymetlidir.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)