Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyarbakır’da Çocuk Hakları konferansı

Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü Çocuk Hastalıkları Hastanesi tarafından “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü” nedeniyle “Çocuk Hakları, Çocuk İhmal ve İstismarına Yaklaşım ve Hukuki Sorumlulukları Konferansı” düzenlendi.

Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü

Konferansta konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, UNİCEF verilerine göre 6-18 yaş arası 244 milyon çocuk ve gencin hala okula gitme imkânından yoksun olduğunu belirterek, “Bir UNICEF analizine göre ise 2010 ile 2018 yılları arasında yaklaşık 182 milyon çocuk ya da diğer bir deyişle yılda ortalama 20,3 milyon çocuk kızamık aşısının ilk dozunu kaçırmıştır” dedi.

Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa, Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su’nun eşi Zeliha Su, İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Aydın Polat, sağlık çalışanları, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı. Çocuk konulu sinevizyon gösteriminin yapıldığı konferansa Prof. Dr. Serhat Nasıroğlu, Hakim Fethi Ahmet Tosun ve psikolog Ferit Karadaş konuşmacı olarak katıldı.

Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 19 ve 34. Maddeleri çocuk istismarını önleme konusunda devletlere sorumluluk yüklediğini, bu kapsamda 19 Kasım “Dünya Çocuk İstismarını Önleme Günü” ve 20 Kasım “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak ilan edildiğini söyledi.

GELİŞMELER VE MAĞDURİYET

Çocuk haklarının, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu eğitim, sağlık, yaşama, barınma, fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavram olduğunu dile getiren İl Müdürü Pamukçu, “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir ve nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlayan bir sözleşmedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukları hak sahibi özgür bireyler olarak görmektedir.” dedi.

Çocukların hak ve sorumluluklarıyla ilgili bir yandan güzel gelişmeler yaşanırken, diğer yandan ise açlık ve yoksullukla savaşan, şiddete uğrayan, sokaklarda yaşayan, küçük yaşlarda çalışmaya zorlanan ve kötüye kullanılan çok sayıda çocuğun olduğunu dile getiren Pamukçu, şunları söyledi:

KIZAMIK AŞISININ İLK DOZUNU 182 MİLYON ÇOCUK KAÇIRDI

“Birleşmiş Milletler Bilim, Kültür ve Eğitim Teşkilatı (UNESCO), dünyanın bir çok bölgesinde yeni eğitim yılı başlarken, 6-18 yaş arası 244 milyon çocuk ve gencin hala okula gitme imkânından yoksun olduğu uyarısında bulunmaktadır. Bir UNICEF analizine göre, 2010 ile 2018 yılları arasında yaklaşık 182 milyon çocuk ya da diğer bir deyişle yılda ortalama 20,3 milyon çocuk kızamık aşısının ilk dozunu kaçırmıştır. UNICEF’in tahminlerine göre çatışma, şiddet ve diğer krizler, 2021’in sonunda 36,5 milyon çocuğun yerinden edilmesine yol açtı. İsrail’in, Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 5 bini çocuk, 3 bin 330’ü kadın olmak üzere 12 bin 300 olması en temel çocuk hakkı olan yaşama hakkından da ne yazık ki çocukların mahrum kaldığını göstermektedir.

ÇOCUKLARA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin altına imza atan ilk ülkelerden biri olan Ülkemiz çocuklara büyük önem vermektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüce Meclisin açılış gününü çocuklara bayram olarak hediye etmesi ve bu anlamlı günün hâlen dünyada kutlanan tek Çocuk Bayramı olması bunun önemli bir göstergesidir.

DEZAVANTAJLI ÇOCUKLARLA SAĞLIKÇILAR MUHATAP

Okul, çocukların ev dışında zamanlarını en çok geçirdikleri mekânlardan biridir. Kendilerini en rahat ifade edebildikleri kişiler genellikle öğretmenleridir. Bu anlamda çocuk haklarına erişim konusunda ve erişim kısıtlı olduğu durumlarda raporlanma konusunda öğretmenlerimize büyük vazifeler düşmektedir ve sorumluluklarını en iyi şekilde yaptıklarından şüphem yoktur. Yine sağlık çalışanları dezavantajlı çocuklarla en çok muhatap olan kamu çalışanları olarak, çocuk haklarına erişim konusunda sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirecektir.”