Peygamber Sevdalıları: Uhdud ashabının yaşadıkları, modern çağın karanlık yüzyılında yaşanıyor

Filistin'de Müslümanlara yönelik devam eden kıyımlara vurgu yapan Peygamber Sevdalıları Kahta Temsilciliği, Uhdud ashabının yaşadığı mezalimin bir benzerini Gazzeli Müslümanların da yaşadığını söyledi.

Kahta Yüzüncü Yıl Parkı’nda öğle namazı sonrası  Peygamber Sevdalıları Kahta Temsilciliği tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklamasını okuyan Eğitimci Ayhan Aktan, işgalci çetenin 7 Ekim’den bu yana sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik 3 binden fazla katliam saldırısı gerçekleştirdiğini kaydetti.

Aktan, “Uhdud ashabının yaşadığı mezalimi yaşayan Gazzeli kardeşlerimize selam olsun.” dedi.

“siyonistler yaptıkları zulmü ümmetin ihtilaflarından dolayı yapmaktadır”

İşgal çetesinin Müslümanların ayrılıklarından güç aldığına değinen Aktan, “Bedrin aslanları gibi kıt imkanlarla siyonist işgal çetelerine karşı kahramanca direnen HAMAS’ın yiğit mücahitlerine selam olsun. Bu zulme sessiz kalmayıp mazlumların safında yer alan vicdan sahiplerine selam olsun. Bağrı yanık mazlumların ahını işitip bu meydanları dolduran duyarlı halkımıza selam olsun. Zulme sessiz kalmayan ve zulmün karşısında dik duranlara selam olsun. Gazze’de mazlum kardeşlerimiz tarihte örneğine az rastlanacak türden büyük bir zulümle karşı karşıya kalmaktadırlar. Siyonistler yapmış oldukları bu zulmü güçlü olduklarından dolayı değil, Müslümanların zayıf olmasından dolayı da değil, ümmetin ihtilaf ve ayrılıklarından dolayı yapmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“siyonist vahşet nazi işgalini aratmayacak duruma gelmiştir”

siyonistlerin vahşette sınır tanımadığına dikkat çeken Aktan, “Dünya istikbarını arkasına alarak soykırım suçlarını işleyen siyonist çetelerin yapmış oldukları katliam, talan, yıkım, nesli ve ekini yok etmeleri tarihin karanlık sayfalarında yerini almaya devam etmektedir. Uhdud ashabının yaşadıklarının bir benzerini, modern çağın karanlık yüzyılında yaşanmaktadır. Siyonist çeteler, tarihi vesikalarda geçen ne kadar zulüm, vahşet, insani hak ihlalleri, cinayetler, talanlar ve katliamlar varsa bunların hepsini 6 aylık süreçte Gazze’de işledi ve işlemeye devam etmektedir. siyonist vahşetin zulümleri yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen Uhdud ashabının yaşadıklarını artık geçmiş durumdadır. Bu siyonist vahşet nazi işgalini aratmayacak duruma gelmiştir. yaşanan bu vahşet ve soykırım modern çağın vahşi, canavar ve bir o kadar da gaddar ve acımasız yüzünü göstermektedir. Abluka altındaki Gazze ateş altında, katliam ve soykırımın haddi hesabı yok. 7 Ekim’den bu yana 154 gündür bir halk tüm dünyanın gözleri önünde açlık, susuzluk ve en ağır teknolojik silahlarla katledilmektedir.” şeklinde konuştu.

“14 bini çocuk, 9 bini kadın 30 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit edildi”

Gazze’de on binlerce Müslümanın şehit edildiğine değinen Aktan, “HAMAS’ın karşısında ağır hezimet yaşayan işgal rejimi, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de savunmasız Filistin halkına, sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik 3 binden fazla katliam saldırıları gerçekleştirdi. Terör rejimi israilin barbarca saldırılarında 14 bini çocuk ve 9 bini kadın olmak üzere 30 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Siyonist vahşetin mağduru 73 bin kardeşimiz ise yaralandı. On binlerce masum, savunmasız sivil insan, halen enkaz altında ve kayıp durumda kalmış ve bir türlü yakınları tarafından naaşlarına bile ulaşılamamaktadır. İşgal rejimi, başta sağlık sektörü olmak üzere birçok insani yardım veren kuruluşları da hedef almaktadır. Sağlık sektörüne yapılan saldırılarda yüzlerce sağlık çalışanı ve sivil savunma görevlisi katledildi. İşledikleri barbar cinayetlerin dünya kamuoyuna duyulmasını engellemek isteyen terör rejimi, gazetecilere saldırmaktadır. Birinci ve ikinci dünya savaşı başta olmak üzere, dünya tarihinde ilk kez kısa sürede bu kadar basın mensubu katledilmiştir. Gazze’de 7 Ekim’den bu yana yüzlerce gazeteci katledilerek zulmün karanlık, çirkin ve çirkef yüzü örtülmeye çalışılmış, ancak başarılı olamamışlardır. Tüm dünya halkları yaşanan bu vahşete karşı sokaklara dökülerek, devlet idarecilerini bu zulümlere müdahale edilmesi çağırısında bulunmuştur.” dedi.

“Bu vahşetin durdurulmasına yönelik kınama mesajları artık işe yaramamaktadır”

siyonist çetenin vahşetine karşı fiili müdahalenin yapılması gerektiğini vurgulayan Aktan, “siyonist çetelerin saldırılarının altıncı ayına girilirken katledilen Gazzeli kardeşlerimizin yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Kadın ve çocukların katledildiği, adeta Ashab-ı Uhdudu andıran vahşet ve dehşetin bir an önce durdurulmasına yönelik somut adımların atılması daha ne zamana kadar ötelenecek? Bu vahşetin durdurulmasına yönelik kınama mesajları artık işe yaramamaktadır. Gerçekten siyonist soykırımı durdurmak istiyorsanız, en başta siyonistlerle yapmış olduğunuz askeri, diplomatik ve ticari ilişkilerinizi durdurunuz. siyonistlere gıda ve malzeme göndererek, ellerinizi mazlumların kanlarına bulaştırmaktan vazgeçiniz. Abluka altındaki Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde kardeşlerimiz kıtlığa maruz bırakılmaktadır. siyonist çeteler Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasına engel olmaktadır. Başta her şeyi ticarete ve menfaate indirgeyen Müslüman liderler olmak üzere bu zulümden nemalanan şirketler ve devletler bu soykırıma seyirci kalmakla birlikte ortak olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“2 milyon insan siyonistlerin aç bırakma politikası sonucu ölüme terk edilmiş durumdadır”

Gazze’de vahşet üstün vahşet yaşandığına dikkat çeken Aktan, “Gazze’de temel insani gıdalar arasında yer alan un, pirinç ve tahılın yanı sıra halkın yemek zorunda kaldığı hayvan yemleri de tükendi. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Gazze’de 2 milyon insan siyonistlerin aç bırakma politikası sonucu ölüme terk edilmiş durumdadır. Gazze’de kadın, çocuk,  genç, yaşlı binlerce insan açlıktan ve kıtlıktan dolayı ölüme terkedilmiş durumdadır. Gazze’de açlıktan dolayı 14 günlük bebeklerden tutunda 10 yaşındaki çocuklara varıncaya kadar büyük bir zulüm yaşanmaktadır. Törer rejimi Filistinli kardeşlerimize karşı uluslararası hukuku ihlal edecek binlerce savaş suçu işlemektedir. İnsani yardımların Gazze’ye girişini engelleyen işgal rejimi, çocuklarına ve ailelerine yiyecek arayan binlerce masumu katletmektedir. Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan zulme sessiz kalmak büyük bir utanç olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini almaktadır. siyonist çetelere gıda başta olmak üzere silah üretiminde kullanacağı her türlü malzemeyi satmak en az bu soykırıma ortak olmak kadar büyük bir vahşiliktir, büyük bir canavarlıktır, büyük bir alçaklıktır.”   şeklinde konuştu.

“Soykırımı durdurmanın yolu siyonist israile anlayacağı dilden karşılık vermekle olur”

siyonist çetenin güçten anladığını dile getiren Aktan, “Bu yaşanan soykırım ve mezalimi durdurmanın yolu, bir terör örgütü gibi davranan siyonist israile anlayacağı dilden karşılık vermekle olur. İçimizi yakan zulüm ve insani krize gücü yettiği halde seyirci kalanları Allah’a havale ediyoruz. Uluslararası vicdan ve kamuoyundan talebimiz şudur: İslam İşbirliği Teşkilatı, salı günkü toplantısında insani ve tıbbi yardımların sağlanması, su ve elektrik temini ve acil yardım için insani koridorların açılması kararı aldı. Söz konusu kararın salt okunmuş bir bildiri olmaktan çıkarılarak, siyonist işgal rejime baskı uygulayacak şekilde fiili adımlara dönüştürülmelidir. Örgüte ve üye devletlere, nihai bildiride belirtilen tutumları işgalci rejime, Filistin halkına karşı saldırganlığını ve barbarca savaşını durdurması için baskı uygulayacak fiili adımlara dönüştürme kararının uygulanması için somut adımların atılması çağırısında bulunuyoruz.” dedi.

“Kararın bir an önce uygulanmasına yönelik somut adımlar atılmalıdır”

İslam ülkelerine seslenen Aktan, “Suçlu siyonist işgal ordusunun Gazze’de neden olduğu acıların ve insani felaketin büyüklüğü, saldırıyı durdurmak, sistematik bir açlık savaşına maruz kalan Gazze halkına gıda yardımı götürmek ve Nazi oluşumunun çağdaş tarihimizde eşi benzeri görülmemiş vahşet ve katliamların hesabını vermekten kaçmamasını sağlamak için ortak ve acil eylem çağrısında bulunuyoruz. Bildiride alınan karar ile siyonist işgalcilerin Filistin halkını topraklarından sürmeye yönelik her türlü girişimin reddedildiği belirtilirken, söz konusu kararın bir an önce uygulanmasına yönelik somut adımlar atılmalıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne işgal yetkililerinin savunmasız Filistin halkına karşı işlediği savaş suçlarına ilişkin soruşturmayı hızla tamamlaması çağrımızı yineliyoruz. siyonist suçluların uluslararası adalete teslim edilmesi için üstün bir çaba ve girişimde bulunan Güney Afrika, Komorlar, Cibuti, Bolivya, Bangladeş, Venezuela, Şili ve Meksika’ya teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Mısır’da ihvan liderleri hakkındaki idam kararları Gazze’deki katliamlardan bağımsız değildir. İhvan Hareketine bir gözdağı ve darbe niteliğindedir. İdam kararlarına karşı uluslararası irade devreye girmelidir. Bu konuda Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne dava açılmalı, cunta darbesiyle başa gelmiş Mısır’ın askeri vesayetinin idam kararları durdurulmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Aktan son olarak, “Peygamber Sevdalıları olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız.” dedi. (İLKHA)

Exit mobile version